İlk yarı sonunda umutsuz vaka durumundaki Kayserispor, Sivasspor bozgunu sonrası Sinan Kaloğlu ile yolları ayırdıktan sonra hasta adam için yeni doktor getirdi: Jakirovic…
Hepimiz biliyoruz ki hiçbir doktorun elinde sihirli bir sopa yok. Doktor sadece teşhis koyuyor ve tedavi uyguluyor.
Doktorun farkı; doğru teşhis, etkili ve doğru tedavi ile hastayı iyi olacağına inandıracağı bu sürece dahil etmesi.
Anlaşıldığı gibi buradaki Kayserispor adlı hastanın yeni doktoru Sergej Jakirovic Türkiye’de herkesin gördüğü şekliyle doğru teşhisi ve doğru tedavisi ile alkış almaya başladı.
Jakirovic’in bana göre en büyük başarısı hastası Kayserispor’u ve hasta yakınları Kayserispor’un çilekeş taraftarını ve camiasını şifaya inandırmış olmasıdır. Onun için diyorum ki Kayserispor’un havasına Jakirovic cemresi düştü.
Balkanlardan genellikle soğuk ve sert hava hareketleri gelir ama bu kez Jakirovic Bosna’dan Kayserispor’a sıcak bir dalgayla geldi.
Nazar değmesin ama Jakirovic, Kayserispor’u oynattığı 3 maçta da yenilmedi. Önce Karadeniz fırtınası, dev dalgalı Trabzonspor beraberliği geldi.
Ardından uzuuunnn zamandan sonraaa Recep Uçar’lı Konyaspor galibiyetiyle sevindirdi. Üstelik yine Konyaspor maçında çok sayıda 90 dakikalar sonrasında 3 gol birden attı.
Sonra sahasında kaybetmeyen ligin flaş takımı Arda Turan’lı Eyüpspor’u 90+ sonrası 3 puandan ederek 1 puanı kaptı.
İyi gidiyor Maşallah…
Şimdi sırada ligin yine flaş ekiplerinden Göztepe var.
Hatırlarsanız ilk yarıda Kayserispor Burak Yılmaz’la İzmir Temsilcisi Göztepe maçına kadar fena değildi.
Ve o zaman İzmir’de Göztepe’de en kötü futbolunu oynamış 3 gol birden yemişti. Belki de kötü başlangıcın ilk kıvılcımı burada başlamıştı. Kayserispor’a kış Göztepe maçıyla gelmişti.
Şimdi diyorum ki; madem Kayserispor’un havasına cemre düştü, kışa girilen Göztepe’yi bu kez yenerek bahara da onunla girebilir.
Zaten başka çaresi de yok ama Jakirovic’le artık bardağın dolu tarafından da bakmaya başladık fark ettiniz mi?
Kayserispor camiası için Göztepe maçı sonucu galibiyet haricinde alternatifi olmayan bir nitelik taşıyor.
Gerçi haftanın maçlarında bütün Türkiye’nin iki takımı Galatasaray ve Fenerbahçe’yi konuşması bütün her şeyi gölgede bırakıyor.
Şöyle ki; hafta içinde Galatasaray’ın AZ Alkmar’a Avrupa’da elenmesi, Fenerbahçe’nin diğer bir Hollanda temsilcisi Ajax’ı hem de evinde elemesi ve haftanın kapanışının Galatasaray ve Fenerbahçe derbisi olması diğerlerini sessizliğe mahkum ediyor.
Herkes aynı şeyi konuşuyor. Varsa yoksa Galatasaray ve Fenerbahçe!
Kayserispor bu sessizliğin prangasından kurtulup seyircisini galibiyet golleriyle önce Göztepe karşısında ayağa kaldırmalıdır.
Buz gibi havada muhtemelen -5, -7 derece de oynanacak maçta soğuk, Karşıyaka’da İzmir’in Gülü Göztepe’yi çarpabilir. Çünkü mis gibi, sıcacık İzmir’de meltem yelleri ve Ege Denizi’nin yumuşaklığıyla yaşıyorlar. Soğuk havaya hele de buz kesen bir iklime hiç alışık değiller. Bu çarpışmadan Kayserispor kesinlikle galibiyet çıkarmalıdır.
Göztepe’nin sıralamada bulunduğu yer ve oynadığı futbol hakkında söylenecek bir söz yok. Birincisi sıralamada kimsenin beklemediği bir yerdeler, ikincisi iyi futbol oynuyorlar, üçüncüsü ikinci yarıda bana göre ilk yarıdaki ritimlerini ve havalarını sanki biraz yitirdiler.
Kayserispor ve doktoru Jakirovic, Göztepe’nin bu ritim bozukluğundan çok iyi biçimde yararlanmalıdır.
Şimdilik iyi yolda olan Kayserispor da bu ritmini bozmamalıdır.
Kayserispor’un ritm bozukluğunun şiddeti Göztepe’nin ritm bozukluğu ile aynı şiddette olmaz. Çünkü onların daha şimdiden 35 puanları var.
Kayserispor’un renkdaşı Göztepe geçen haftayı da maç oynamadan bay geçip dinlenerek değerlendirdi.
Sarı kırmızılılar daha iyi olmakta kararlı olmak zorundadır. Bu, artık Jakirovic’le camiasını da arkasına alan Kayserispor için kolay olmayacak ama 4 hafta öncesi kadar imkansız görünmüyor.
Jakirovic’in mantalitesi, futbol anlayışı, kariyeri, taktik geliştirme becerisi oynanan futbol ve sahadaki mücadele yeni baharlara gebe gibi duruyor. Bu fırsatı kesinlikle iyi değerlendirmek, elinin ucuyla, ayağının çarpıklığıyla itmemek gerekir.
3 haftada topladığı 5 puanla şöyle bir kendine gelen, rakiplerinin de sürekli kaybetmesi ve pozisyon olarak zafiyet göstermesi Göztepe galibiyetiyle başlayacak yeni bir sürece taşıyabilir Kayserispor’u.
Buna hep birlikte inanmak, çalışmak ve bunun için gayret göstermek gerekmez mi? Bu sorumluluğu sadece Jakirovic’in omuzlarına bırakmak haksızlık ve kandırmaca olur!
Kayserispor’un kaybedeceği hiçbir şey kalmadı. Dibi gördü. Hani derler ya zirveye çıkmak için dibe vurmak gerekir diye. Kayserispor’un durumu tam da bu noktayı gösteriyor.
Kayserispor ikinci yarıyı kendisi için farklı maratona dönüştürmelidir. Yoksa aynı gemideyiz diyoruz ya, gerisini devam ettirmek, olumsuz şeyler söylemek istemiyorum.
Göztepe Teknik Direktörü Stoilov, disiplinli, azimli ve kararlı çalışıyor. Takımı da bu kimliğe bürünmüş durumda. Göztepe’nin Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ile oynadıkları maçları, futbolu ve sonuçlarını hatırlayın!
3’lü defans yapısı bir anda 5’li bir yapıya bürünüyor. Atağa çıkışları hani şemsiye tabiri yapılır ya aynen öyle. Geriye belki biraz ağır geliyorlar ama kesinlikle geride dikkatli bir takım görüntüsü veriyor.
Orta sahasının forvet karakterli olduğunu vurgulamak isterim. Akılları fikirleri gol. Gol, gol... Ofansif bir karakterleri var.
Kaleci Mateusz Lis iyi bir kaleci, pozisyonları iyi takip ediyor ama defansının açıklarını kapatmakta bazen zorlanıyor. Fenerbahçe’li Oğuz’un çaprazdan attığı gol, Yusuf En Nesyri’nin golleri Nazon için bir fikir verebilir.
Nielsen, Heliton, Bokele, üçlüsü defansın ana omurgasını oluşturuyor. Ağır ama kafa toplarında bir Yusuf En Nesyri veya Victor Osimhen kadronuzda yoksa işiniz zor.
Heliton için ilk yarıdaki maç için yazım da dikkat çekmiştim. Kule gibi tank gibi bir oyuncu demiştim. Korner atışı yaptıklarında kesinlikle boş bırakmaya gelmez.
Heliton her hava topuna kafa vuruyor. Üstelik isabetli. Ha bir de kule gibi tank gibi dedim ama Fenerbahçe maçının son dakikalarında ceza yayı içinde topu göğsünü alıp yumuşatarak nasıl rövoşata yaptığını özellikle hatırlatmak isterim.
O tank nasıl o kıvrak hareketi yaptı, şaşardım; sanki kobra! Ama müjdemi isterim Heliton sarı kart cezalısı ve Kayserispor maçında oynamayacak.
Ogün Bayrak, Miroshi, Dennis, Djalma, İsmail Köybaşı defansın sağını solunu önünü ve arkasını oluşturuyor. Aman Djalma’yı gözden kaçırmayın.
Victor Hugo, Tijanic, Matsuki, Ramulo ve Juan bu takımın hücum gücü. Her birinin de çok tehlikeli olduğunu izlediğimiz süreçte gördük.
Bir müjde daha isterim gol makinası Romulo da sakat olduğu için büyük ihtimal Kayserispor maçında yok ama Juan Silva geri dönüyor.
Neyse Kayserispor kendi işine bakacak.
Bilal Beyazıt’a sırtını dayayıp Majid Hosseini, Hasan Ali ve Bahoken’in dönüşü bir katkı sağlayabilir.
Ali Karimi ve Mehdi Bourabia’nın bu maçta gerçek kimliklerini bulacaklarını oyuna ağırlıklarını koyup sonuçta etkili olmalarını bekliyorum.
Bahoken arkadaşlarını ve rakibinden birini tokatlamazsa ilk yarıda sahaya çıkıp Göztepe defansını yorup ikinci yarıda Nazon’a dağıtabileceği bir defans bırakacağını tahmin ediyorum.
Cardoso ve Mane artık bu maçta uçuşa geçmeli, Göztepe defansının ağır beklerini dağıtmalılar.
Kayserispor’un altındaki rakipleri özellikle Bodrumspor ve Adanademirspor’da ve hatta Hatayspordaki direnişi, canlanmayı ve toparlanmayı fark ettiniz mi?
Bana göre ‘hiç bu üçü gitti’ diye düşünmeyin her an yanılabilirsiniz. Bodrum ilginç ve saçma da olsa bir penaltı ile Başakşehir’i hem de evinde yendi yaa naber?
Kayserispor önündeki iki hafta İstanbul temsilcileri Beşiktaş ve Başakşehir’i maçlarında ekstra bir krize ve strese girmemek için Göztepe’yi saha da buz kesmeli.
Düşüşte olan Sivasspor ve Konyaspor’u eteğinden bırakmamak; Antalyaspor, Rizespor, Alanyaspor ve Gaziantep’i de kaçırmamak için Göztepe maçı tam anlamıyla yine bir olmak ya da olmamak maçı haline geldi. Gerçi bundan sonra her maç böyle olacak!
Bana Kayserispor amacına ulaşacak gibi geliyor. Yine klasik tarzımızla bitirelim: Haydi hayırlısı!..