Futbol bu işte, böyle hatalar ve disiplin oyunudur. Sivasspor Bülent Uygun ile başladığı Süper Lige Arda Turan yönetimindeki Eyüpspor’a evinde yenilerek merhaba demişti.
Ertesi hafta Burak Yılmaz idaresindeki Kayserispor’u deplasmanda çarparak ilk 3 puanını almış, ardından Beşiktaş’a yenilmiş Gaziantep’i yenmiş, Konyaspor’dan puan almış Çağdaş Atan’lı Başakşehir’e yine evinde kaybetmişti.
Kayserispor gibi İzmir’de Göztepe’ye 3 golle yenilmiş ama ardından Hatayspor, Adana Demirspor ve Rizespor’u üst üste yenerek flaş ekip olmuştu.
Jose Mourinho’lu Fenerbahçe’ye İstanbul’da 4 farkla yenilince evinde Kasımpaşa’ya da puan kaybedip deplasmanda Alex De Souza’nın Antalyaspor’a yenilince Sivasspor için işin seyri değişmeye başladı.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi İstanbul’da Okan Buruk yönetimindeki Galatasaray’a 2 atmasına rağmen 3 golle boyun eğince sismik dalgalar Sivasspor’u inceden inceye sallamaya başlamıştı.
O da ne Sivasspor bin ümitle indiği Bodrum deplasmanından çıkamadı. İklim değişikliği deyip boynunu büküp yuvasına döndü ama Samsunspor’a diş geçiremedi.
Ardından evinde çıktığı Beşiktaş maçını kaybedip Alanyaspor’la berabere kalınca Sivasspor’da kış tam anlamıyla başlamış oldu.
Yeni hocası Ömer Erdoğan ile yine bin bir ümitle çıktığı Karadeniz seferinde Trabzonspor’un dalga dalga ataklarında ise tam anlamıyla battı.
Bütün bunları niye anlattım biliyor musunuz?
Çok iyi giden Sivasspor’da hava bir anda değişti, disiplin gitti. 3 maç üst üste kazanınca puan sıralamasında taaa nerelere çıkmış, ondan aşağı sıralarda kimler kalmıştı.
Şimdi Kayserispor’un üst sırasındalar.(Bordrumspor’u biliyorum aynı puandayız ya!)
Yani Kayserispor için her şey bitmiş değil.
Alın size ikinci yarıda yeni bir sayfa açılıyor. Sen de 3 maç üst üste kazansan bir anda nerelere tırmanıp derin bir nefes alıp;
-
Ohhh be dünyalar varmış, yaşamak ne güzelmiş, diyeceksin.
İşte Sivasspor maçı da bu üçlünün ilk maçı olabilir. Niye olmasın ki? Sivaspor’u hiç bu kadar zayıf ve panik bir anda bulamazsın.
Trabzonspor’dan 4 farklı mağlubiyetin yıkıntısını yaşıyor. Stres sendeki gibi diz boyu!
Strese sen yıllardır alışıksın, stres senin bünyende bağışıklık yaptı. Bu da senin için bir avantaj!
Sivasspor seni evinde ligin ilk yarısının ilk maçında yenmişti.
Al işte sen de şimdi yine ikinci yarının ilk maçında Sivasspor’u evinde yenebilirsin! Buna inanmalısın.
Komşunun çok iyi bir ekibi var ama yukarıda anlattığım gibi iyi gidişlerinin zincir halkası ve havası bölündü. Bu fırsatları iyi değerlendirmelisin.
Ligin 21. haftasında Sivasspor deplasmanındaki zorlu 90 dakikaya belki de ilk kez eksik cezalı oyuncun olmadan çıkacaksın. Sivasspor'da ise 6 önemli eksik var.
İşte ligdeki kötü gidişatına Sivasspor maçında dur diyebilmek için bir sebep daha var. Kazanarak ikinci yarıda yeni bir sayfa açabilirsin.
Sivaspor’da golcü Fode Koita Trabzonspor maçında gördüğü sarı kartla cezalı. Kayserispor maçında yok. Ayrıca Mehmet Albayrak, Kaan Sarman, Jan Bieganski, Samba Camara, Alaaddin Okumuş ve Efkan Bekiroğlu da sakat olduğu için oynayamayacak.
Sivasspor ligde son 8 maçını kazanamıyor. Sen bu konuda çok daha tecrübelisin. Bu durumda neler hissedilir, ne gibi zaaflar olur, bilirsin. Bunlardan yararlanıp kazanamayan Sivasspor’u, geçerek 3 puan hasretini sonlandırabilir, rakibinin istatistiğini de 9 maça çıkarabilirsin.
Görüldüğü gibi Sivasspor açısından da komşuda işler iyi gitmiyor.
Karadeniz dalgaları arasında nasıl boğulduğunu Trabzonspor maçında gördünüz. Defans hava toplarında inanılmaz zayıftı. Sivasspor kendi ön alanında gördüğü baskılarla çok top kaybediyor, çok hata yapıyor.
Kendi alanında yediği baskıdan kurtulamayınca topu orta sahaya aktaramıyor. Top orta sahaya gitmeyince oyun kuramıyor. Sağ ve sol bekleri ileri kaçamayınca forvetlere fırsat oluşturamıyor.
Bu durumlarda gol fırsatlarını Rey Manaj vasıtasıyla doğrudan kaleye attığı sert şutlarda ve ceza yayına yakın yerlerde bulduğu duran toplarda arıyor.
O zaman Kayserispor ne yapabilir, ya da mutlaka ne yapmalı!
Kesinlikle, Aylton ve Bahoken gibi güçlü adamlarıyla ön alan baskısı oluşturup bu baskıyı Cardoso, Kartal Kayra Yılmaz ve Mehdi Bourabia ile destekleyecek.
Bu alanda kaptığı topları Cardoso, Hasan Ali, Mane gibi adamlarla Aylton ve Bahoken’e Sivasspor defansının üstünden hava toplarıyla aktaracak.
Soldan Uğur Çiftçi’yi Aylton ve Gökhan Sazdağı; sağdan Murat Paluli’yi ise Hasan Ali Kaldırım ve arkasındaki kesinlikle kaçırmayacak ileri çıkarmayacak.
Veee en önemlisi Rey Manaj’a;
-
kesinlikle şut atma fırsatı,
-
ceza yayı yakında duran top fırsatı,
-
kornerden gelen hava topuna kafa vurma fırsatı, vermeyeceksin.
Reçete genel itibarıyla bu gibi görünüyor.
Peki diyeceksiniz ki; Ey Karadeniz Sevdalısı yazar; Sivasspor bu kadar açmazın içinde de Kayserispor çok mu iyi durumda, çok mu rahat?
Tabii ki hayır!
-Kayserispor yukarıda da belirttim ya, sıkıntıya alıştı. Fakir adam her gün soğan ekmek, bulgur pilavı ve makarna yerse sorun etmez de Sivasspor gibi ilk yarıda puan cetvelinin üstlerini görmüş zenginler; mis gibi bulgur pilavını ve karbonhidrat deposu makarnayı iki gün üst üste yesin bünyesi kaldırmaz.
Yoksa Sivasspor; Kayserispor’un;
-
Gol noktalarındaki zafiyetini,
-
Orta sahada oyun kurmada çok zorlandığını,
-
Kanatlardan atak geliştirmede kısır kaldığını,
-
Defansın hava toplarında kendinden farkı olmadığını,
-
Defansın en gerisindeki adamlardan birinin sürekli rakibe gollük pas attığını,
-
Defans göbeğinin uyumsuz olduğunu, elbette görüyor ve biliyor.
Fakat Sivasspor şunu da biliyor, 3-4 yıldır birlikte oynayan Kayserispor’un istediğinde neler yapabildiğini!
Sivasspor’un 4 gol yiyip battığı Karadeniz’de Trabzonspor’un son saniyede attığı golle Kayserispor’un elinden canını zor kurtarıp bir puan alabildiğini de!
Yeterki Kayserispor istesin, yeter ki gönlü ve keyfi yerinde olsun! Garip ama Kayserispor için gerçek bu!
Eeee, hadi çıkın oynayın ve alın 3 puanı daaa!
Onu da ben mi yapayım.
İki takıma da reçete verdik işte!
İki dost komşunun takımlarına iyi ve güzel futbol yakışır…
Değil mi komşu, komşuuu!
-Huuu…