Kayserispor ve Adana Demirspor hem Süper Lig puan cetvelinde hem de kadro yapısında birbirine denk iki takım.
Süper Lige çok kötü giriş yapan, geçen yıllardan esamasi okunmayan her iki takımdan Adana Demirspor’u ağırlayacak Kayserispor’da keyifler yerinde gibi.
Ama yeter mi, yetmez!
Hafta içinde Kayserispor Türkiye Ziraat Kupası macerasını da sonlandırdı.
Doğrusu da hayırlısı da bu oldu. Kayserispor bu zorlu süreçte bütün enerjisini Süper Lig için harcayacak.
Bütün enerji derken şunu kastediyorum: Kayserispor mevcut kadro yapısı, kasa ve para durumu ile lig sonunu en akıllı biçimde getirmesi gerekirden de öte durumdadır.
Niye mi? Bakın açıkça şunu söylemek istiyorum: Bu takımın değil bir futbolcusu malzemecisi ve hatta aşçısı bile grip ol-ma-ma-lı-dır!
Kayserililer hani diyor ya:” sayılı sarımsak dikili soğan!”
Ötesi yok. Alternatifi de yok. Kimsenin alternatifi yok. Çünkü herkes çok kıymetli ve acil!
Hatayspor’dan aldığı 3 puan sonrası bir hafta boyunca keyifleri yerinde olan Türkiye Ziraat Kupası’nı bile önemsemeyen Kayserispor bu keyfin devamı için 3 puanın da devamını getirmelidir.
Bunun ilk adımı da Adana Demirspor maçından geçiyor.
Adana’yı çok iyi biliyorum.
Adana çok tutkulu ve futbol aşığı bir şehir. Geçen sezonlarda çok iyi gidiyordu. Hatta Milli Takımlar Teknik Direktörü Vincenzo Montella Adana’yı uçurmadı mı?
Dünya çapındaki yıldızlar Balotelli, Nani ve diğerleri geçen sezon bu takımı başarılara taşımadılar mı?
Ama bu sezon kendi içinde yaşadıkları sorunlar nedeniyle şimdi ligin en altına demir attılar.
Futbol böyle bir şey işte! Süreklilik sağlayamazsanız gelecek sezon nerede olacağınızı bilemezsiniz!
Aynı şey Kayserispor için de geçerli değil mi?
Daha geçen sezonun ilk yarı bitiminde Süper Lig’de bulunduğu yerle şimdi bulunduğu yer arasında 10 takım var.
Şimdi ise Adana Demirspor arasında sadece bir takım var!
***
Kayserispor Süper Lige oynadığı futbolla iyi başlamıştı. Genelde iyi oyun ve mücadeleye rağmen istenen sonuçların alınamaması nedeniyle de sıkıntılı bölgeden kendini kurtaramadı.
****
Bu açıdan bakıldığında Adana Demirspor maçı kritik bir öneme sahip.
Kayserispor kesinlikle kazanması gereken bir maçla daha karşı karşıya. Gerçi bundan sonraki maçlarının neredeyse hepsi bu anlamı taşıyacak.
Futbolda her şey var ama bu maçta puan kaybını düşünmek bile vazgeçmek gibi bir anlam taşır.
Kaybetmemek tamam anlamlı olabilir ama o zaman şunu sorarım: Senden alttaki takımı aldığın bir puanla aşağıda bırakarak elde ettiğin avantaj var mı, yok mu?.
Evinde ligin sonundaki Adana Demirspor’u yenemiyor ve 3 puan alamıyorsan kimden alacaksın diye sorarlar adama!
Buldozer gibi Mauro İcardi, Victor Osimhen, Lucas Torreira, Dries Mertens ve Barış Alper Yılmaz’lı Galatasaray mı?
Yoksa
Edin Dzeko, Dusan Tadic, Ennesyri, İrfan Can Kahveci ve Fred’li Fenerbahçe mi?
Yoksa zaten Gedson Fernandez, Joao Mario, Rafa Silva, Rashica, Semih Kılıçsoy ve Ciro Immobile’li Beşiktaş mı?
Yok, bazı durumlarda alternatif yok işte.
Evet dünyanın ve ligin sonu değil ama ligin sonunda bulunduğun yerde olmak istemiyorsan Adana Demirspor’u evinde yeneceksin, eli boş göndereceksin. Öyle zorunlu bir maç!
Bu maçta 3 puan alındığında geçen hafta başlayan mutluluğun ve umudun dozajı artacak.
***
Geçmiş istatistiklere gözünü kapatıp, 3 puana odaklanması gereken Kayserispor ‘beraberlik’ sonuçlu 90 dakikaları unutmalı. Ama bu işin şansa bırakılacak bir yanı olmadığını asla unutmamalıdır.
Ortalama 3 yıldır bir arada oynayan başka takım yok. Bu futbolcular için değil ama takım için zoraki birliktelik. Bunun verdiği avantajları iyi değerlendirmek gerekir.
Futbolda devam etmesi gereken süreklilik sağlanamazsa bir gol farkıyla şampiyonluktan olur, aynı bir gol farkıyla da ligden düşersiniz.
Çok yakın sezonları incelendiğinde söylediklerimin ne kadar gerçekçi olduğu görülebilir.
Hatayspor maçını kazanmanın sonrası da gelmeli, çünkü herkes kazanmak istiyor. Onlar kazanırken siz kaybeder veya berabere kalırsanız lig sonunu mutlu olarak göremezsiniz.
Şans değil bu matematik! Kazandığında 11 puanlı takımları yakalama ve hatta altına alma ihtimalin var. Bu heder edilebilecek bir fırsat değil.
Hatayspor deplasman galibiyetinin artından sezonun ilk iç saha galibiyetini almalısın.
***
Futbolcular ve takım yönetim problemlerine kulaklarını tıkayıp yollarına bakmalı, zor olacak ama profesyonellik bunu gerektirir.
Yöneticiler de takımı ve futbolcuları huzursuz edecek, onları sürekli kıldan ince kılıçtan keskince bir yolda bırakmamalıdır.
Geçen sezon silinen bir 3 puan nedeniyle sezon sonunu nasıl zindan gibi yaşadıklarını hatırlamalarında fayda var.
***
Şimdi bu zorunluluğun ardından Adana Demirspor’un ligin dibine demir atması kesinlikle Kayserispor’u yanıltmamalı, aldatmamalı.
Süper Lig'in 11. haftasında Kayserispor ile 3 puan mücadelesi verecek olan Adana Demirspor çok sürpriz bir takım.
Oynadığı karşılaşmaların biri hariç hepsini kaybetmesine rağmen genç, canını dişine takan ve mücadele eden bir takım. Çok koşuyor.
Tam bir kontrolsüz güç!
***
Sivasspor ve Samsunspor ile oynadıkları maçları hatırlatırım. Sivasspor gibi dişli bir takım karşısında 2 farklı öne geçti. Aynı şekilde Samsunspor maçında da öne geçti. Fakat son dakikalarda çözüldü ve yıkıldı.
Açık futbol oynuyor. Çok gol yiyor ama atma konusunda da çok sorun yaşamıyor.
Çok gol kaçırıyor.
Canhıraş çırpınan kaleci Vedat’ın çok sayıda önemli kurtarışları var.
Defans bana göre evlere şenlik. Çok uyumsuz. Orta sahaya ileriye destek vereceğim kaygısıyla oyun disiplininden uzaklaşıyor. Yerine, geriye dönmede zorluklar yaşıyor. Bu da rakiplere büyük fırsat sağlıyor.
23 yaş ortalamasına sahip takımın son dakikalarda çözülmesi, maç kaybetmesi analizi derinleştirilecek bir fırsattır.
Defans üstelik hava toplarında kısa ve yetersiz. 3 kişinin üstünden kafa ile gol yiyor.
Kaleci Vedat Karakuş, önündeki savunmacılar; Arda Okan Kurtulan, Semih Güler, Jovan Manev, Abdulsamet Burak hatalarını kurtarmada her zaman başarılı olamıyor.
İzzet Çelik, Alioui, Antonio Simao Muanza, Salih Kavrazlı, Tayfun Aydoğan, Maestro orta sahayı toparlamaya çalışıyor.
Yeri geldiğinde iyi organizasyon geliştiriyor. Uzaktan çok şut atıyor ama yetiremiyorlar.
Fougeu, Ali Yavuz Kol, Yusuf Sarı, Yusuf Barası Aymbetov, Shehu kanat ve forvetleri.
Yusuflardan Barası olan ligin flaş golcülerinden. Attığı 4 golle dikkat çekiyor. Fakat bizim Milli Futbolcumuz Yusuf Sarı bu takımda 11’de değil. Bana çok garip geldi.
Forvet ve kanatlar genellikle çokça buldukları pozisyonları değerlendiremiyor.
En önemli oyuncuları Gravilllon sakat.
***
Sinan Kaloğlu, benim ve bizim gibi bu analizleri yapmıştır. O’na düşen takımı ikinci bir üç puana, evindeki ilk 3 puanı almaya inandırmak ve ona göre kurgu oluşturmaktır.
Hızlı başlayan, gol atan ama sonunu getirmekte zorlanan rakibini belki de son dakikalarda yeneceğini gözönüne almalıdır. Çünkü karşısında 90 dakika direnen ve 90+10’da gol yiyen takım var.
Kayserispor, zaaflarına rağmen iyi mücadele ediyor. Göztepe maçı hariç, herkese umut verdi. Üstelik yeni teknik direktörü Sinan Kaloğlu ile 2 maçı da kaybetmedi. Bu başarının devamı gelmelidir. Aksi takdirde Hatayspor maçından aldığın 3 puan yetmeyebilir.
**
Ne diyorlar, “Köprüden önceki son çıkış”
Kendisiyle birlikte dipten kurtulmak isteyen rakibine umut vermemeli, yenerek seri başlatmalı.
Kayserispor’un Portekizli forveti Aylton Boa Morte, cezasını tamamladı, takıma geri dönüyor.
Taraftarlarının yüzünü güldüremeyen Kayserispor ve Sinan Kaloğlu bu maçı bir üst basamağa tutunmak olarak değerlendirmeli.
***
Sonbaharın müsaade ettiği yazdan kalma son Adana havalarından birinde misafir edeceği rakibini alt etmek için Sinan Kaloğlu Bilal Beyazıt’ın gayretleri yanına, önünde savunmadaki Gökhan Sazdağı, Attamah, Carole, Jeanvier ve Hasan Ali arasındaki safları da sıklaştırmalıdır.
Kartal Kayra’ya: “işte böyle devam et. Hadi bir daha” motivasyonu çoktan yüklemiş olmalıdır.
Ben, samimi olarak söylüyorum Ali Karimi gibi Dünya Kupası Finalleri’nde forma giyen bir futbolcunun bu kadar etkisiz olmasına çok şaşırıyorum.
Mane, Cardoso, Nazon ve Alyton ile beraber Bahoken, Sinan Kaloğlu’nun elinin en güçlü olduğu mevkiler. Bu oyuncuların katkısını artıracak bir katalizöre ihtiyaç var. Onu da Sinan Kaloğlu bulmalıdır.
Kayserispor Guardiola’nın Barcelono’da uyguladığı, ayağında daha çok top tutarak rakibi yıldırıp, oyunu kontrolünde tutup, daha iyi organize olarak sabırla oynamalıdır. Bunun bir kısa örneğini Hatayspor maçında Sinan Kaloğlu ve Kayserispor gösterdi.
Buna rağmen sonuca daha çok etki edecek son vuruşları gerçekleştiremedi.
Jeanvier’in hava toplarında rakibe geçit vermemesi, Defansın hava topu zafiyetini kırıyor. Baran Ali’nin top dağıtma da her geçen gün daha da iyiye gitmesi umut verici.
Bu maç için Kayserisporlular 3 puanı ‘Adana kebabı’ yemek ve ‘şalgam’ içmek olarak sembolleştirirken Adanalılar da; Erciyes’te ‘pastırma, sucuk ve mantı’ yemek olarak değerlendiriyor.
Bakalım kimin midesine ‘üç puan’ pardon kebap ve şalgam yada pastırma, sucuk ve mantı girecek?