Aradaki 2 puan farkını kapatmak için kazanmaktan başka çaresi olmayan, beraberlik de işine yaramayan Galler maça çok hızlı başladı.
A Milli takımımıza, Bizim Çocuklara baskı kurdu.
Türkiye sağ kanattan özellikle Yunus Akgün’ü defansın arkasına sürekli kaçırarak pozisyonlar buldu.
Topu sürekli Galler alanına taşıyarak yeni pozisyonlar üretmeye çalıştı.
Bizim çocukların yüksek teknik kapasitesi ile çok daha üstün bir karakter gösteren A Milli Takımımız Galler’i kendi sahasına hapsetti, yoğun ataklar geliştirdi ama bir türlü fileleri bulamadı.
Kendi karakterini yansıtan Galler ise tek toplarla hızlı hücumlar geliştirmeye çalıştı. Direkten dönen topları da dahil olmak üzere yüreğimizi ağzımıza getiren pozisyonlar da geliştirmekte zorlanmadı.
İlk yarı golsüz sonuçlandı.
İkinci yarıya sakatlık yaşayan İnterli Hakan Çalhanoğlu olmadan başlayan A Milli Takımımız orta sahadaki ağırlığı Real Madrid’li Arda Güler’e bıraktı.
Hakan Çalhanoğlu’nun yerine oyuna giren Fenerbahçeli İsmail Yüksek daha çok defansa katkı sağlayınca istediğimiz etkinliği bir türlü gerçekleştiremedik.
Gol bulabilmek için genellikle panik ve acemi hareketlerle atakları oluşturmakta istediğimizi yapamadık.
Sürekli olarak rakibi ön alanda kendi sahasında baskılamaya çalışan Türkiye zaman zaman Galler’in defansımızın arkasına hızlı adamlarını kaçırmasına engel olamadı.
Neyseki Gallerli forvetler de yeteneksizdi.
Bir anda altılı defansa dönebilmekte zorlanmayan Galler forvetlerimizi kendi arasında eritmeye çalıştı ve bunda da başarılı oldu.
Hakan Çalhanoğlu’nun sakatlanması oyun kurgumuzda aksamaları meydana getirdi. İsmail Yüksek’in ve Benfikalı Orkun Kökçü’nün Hakan Çalhanoğlu boşluğunu doldurması kolay olmadı.
Montella, Barış Alper Yılmaz’ın yerine sabit bir santrfor Enes Ünal’ı alarak ceza sahası içerisinde daha etkin olmayı denedi.
Bu planı son derece doğru ve etkili oldu.
Enes Ünal, güçlü ve uzun Galler defansı arasında hava toplarında, ceza sahası içinde ve çevresinde top tutmakta gerçekten başarılıydı.
Galler’in sağlı sollu her iki ön tarafta çizgilere sabit adam yerleştirmesi kontrol etmemiz gereken alanı açarken defansımızın arkasındaki boşlukları da rakip için genişletmiş oldu.
Kazanmaktan başka çaresi olmayan Galler oyun kurgusuna müdahale konusunda bütün alternatiflerini kullandı.
Trabzonlu Eren Elmalı’nın sakatlanması sonucu Romalı Zeki Çelik oyuna gerince Montella yine Mert Müldür’ü sola çek
Kendi göbeğimizi Kayseri’de kendimizin kesmesini beklediğimiz maçta beraberlikle son vuruşu Karadağ maçına bırakmak
üzereydik kiiii.
Enes Ünal ve Yunus Akgün ortaklığı sonucu kazanılan penaltı vuruşunu son zamanların flaş ismi Benfikalı Harry Potter Kerem Aktürkoğlu kaleci ve topu ayrı ayrı köşelere göndermesine rağmen top direkten auta çıktı.
Böylece Kerem Aktürkoğlu üç puan hayalini de kalenin dışına atmış oldu.
İzlanda’nın deplasmanda Karadağ’ı iki farklı yenmesi Salı günü Türkiye’nin işini biraz daha kolaylaştıracak, çünkü Karadağ’ın hiçbir ümidi kalmadı. Bu aynı zamanda Galleri’n de İzlanda’yı farklı yenmesi zorunluluğunu doğurdu.
Galler tam kendi iklimi gibi bir havada kazanmak için geldiği Kayseri’den bir puan alarak dönmenin tesellisini yaşadı. Ümitlerini kendi ülkesine taşıdı.
A Milli Takımımız ve Bizim Çocuklar son noktayı Karadağ’da koymaya karar verdi.
Kayseri de tarihi günlerinden birini yaşadı. Bizim Çocuklara Üç puan kazanmaları için her türlü desteği verdi.
Haydi Bizim Çocuklar yolunuz açık olsun. Kayseri’ye yine bekleriz…