![](/resimler/images/kar-3(5).png)
William Shakespeare'in Hamlet’te geçen sözleri torbanızdaki ‘son’ şansı anlatıyor. Tıpkı Kayserispor’un olmak için kazanmak zorunda olduğu maçların son başlangıcının Konyaspor maçı olması gibi.
Kazanmanın ötesinde bir alternatifi yok.
Ümitsiz olmayı hiç sevmem de düşünmem de; ‘her zaman bir umut elbette var’ diye inanırım. Ama gerçekçiliği de elden bırakmamak, her zaman ayakta tutar ve hayal aleminden uzaklaştırır.
Haftalardır yazıyoruz, söylüyoruz. Çok hovarda bir biçimde kaybedilen, saçıp savurulan puanların ve kaybedilen maçların sonunda elin oğulları 3 puanları toplayıp çok uzaklara ve yukarıları uçup gitti.
Kayserispor; Hatayspor, Adana Demirspor, Bodrumspor, Sivasspor, Konyaspor, Antalyaspor ve Gaziantepspor ile baş başa kaldı.
En son kendi sahasında yendiği, o zaman başa baş puanlarda olduğu, Alanyaspor bile 11 puan fark taktı: Trabzonspor’un üstünde ve Beşiktaş’ın ensesinde!
Kayserispor, şu an itibarıyla şu hafızalardan silinmeyen ‘peşin satan ile veresiye satan’ adamların fotoğraflarındaki kasa boş, üst baş yırtık, elini başın koymuş çaresiz adamı andırıyor.
Ligin en çok gol yiyen takımlarında birinci sırada Kayserispor var. Kalelerinin fileleri delik deşik!
En az gol yiyen Arda Turan’ın Eyüpspor’unun iki katından fazla gol yemişsin. Fenerbahçe ve Galatasaray’ın iki katı gol görmüşsün kalende!
Şimdi diyeceksiniz ki; İyi de Fenerbahçe’nin kalesinde Livakovic, İrfan Can, Galatasaray’ın kalesinde Muslera var!
İyi de o zaman ben de size en az gol yiyen Eyüpspor kalesinde daha 24 yaşındaki Berke Özer var diyorum!
Bilal Beyazıt da bu yaşlarda, üstelik kurtarışları yediği gollerin en az 2 katı! Yani sen kaleni koruyamıyor, alanını savunamıyorsun!
Enteresan bir tesadüf de şu; ligin en az gol atan takımları birinci sırasında da Kayserispor var.
Gol sevincini o kadar az yaşamış ki! Fenerbahçe ve Galatasaray’ın attığının üçte biri kadar atabilmiş!
İyi de diyeceksiniz ki; Fenerbahçe’de Edin Dzeko, Yusuf En Nesyri, Dusan Tadic, Oğuz Aydın; Galatasaray’da Victor Osimhen, Mauro Icardi, Barış Alper Yılmaz, Mertens, Torreira var.
Ben de size o zaman diyorum ki; her maçta siz de en az onlar kadar gol pozisyonuna girdiniz. Hatırlayın; 6 yediğin Fenerbahçe, 5 yediğin Galatasaray, hatta 5 yediğin Sivasspor maçlarını!
Maçlar bir o kalede bir bu kalede oynanmadı mı? Kayserispor Donkişot gibi gol yedikçe saldırmadı mı?
Rakipleri her geldiğini attı. Sen her kaçırdığın pozisyon sonrası elini başına götürdün, bunu nasıl kaçırdım diye kameralara çocukça poz verip geriye bile dönemedin. Değil mi?
Önemli olan pozisyon üretmek ve onu gole çevirmektir!
Taraftara çok yazık. Kapalı Kale’ye de yazık. Sevinmek, ‘gooolll’ diye gırtlaklarını patlatırcasına sevinmek ve havalara uçmak, birbirlerine sarılmak onların da hakkı değil mi?
Gördüğünüz gibi bazen birinci sırada olmak gurur duyulacak sevinilecek bir şey değilmiş!
Ne dedim?
- Hep bir umut mutlaka vardır!
Umudun başlangıcı ise Konyaspor maçını kazanmakla başlıyor.
Kayserispor’un Süper Lig’de kalması için başlatacağı var olma mücadelesinde çözmesi gereken ilk düğüm Konyaspor maçı!
Jakirovic ilk mesajında ne dedi?
- Yeniden başlıyoruz. Sıfırdan başlıyoruz.
Evet ‘sıfırı tüketmiş’ olarak ‘sıfırdan başlamak’ önemli bir adım ve ‘yiğit düştüğü yerden kalkar.’
O zaman hadi bakalım,
Konyaspor maçını alalım, diyeceksiniz!
Kayserispor, sahasında oynayacağı Konyaspor maçında 3 puanı almayı amaçladığını ilan etti. Son 6 maçta galibiyet alamayan Kayserispor, yeni teknik patronu Sergej Jakirovic ile kazanan taraf olmak istiyor.
Sergej Jakirovic, Trabzonspor ile oynanan zorlu maçta çok iyi sinyaller verdi. Trabzonspor’u elinden kaçırdı. Daha doğrusu Uğurcan Çakır’ı geçemedi.
Konyaspor kritik maçı Jakirovic için de tam boyuna göre bir ölçü olacak. Trabzonspor maçındaki performansı Kayserispor camiasına umut verdi.
Daha ilk maçta 12. Adam taraftarın beğenisini kazandı, şimdi de onların desteği ile kazanacaklarını söylüyor. 12. Adam ve Kapalı Kale’yi yanında istiyor. Akıllı adam!
Jakirovic, futbolcuların ruhlarına moral aşılarken beyinlerine de sahaya yansıtmak istediği taktikleri yazıyor.
Biliyor ki; kesinlikle puan kaybetmemeli, gol yemeden gol atmalı, kendinden aşağıdaki rakipleriyle arasındaki puan farkını açarken yukarıdakilerin eteklerini bırakmamalı!
Bundan sonra oynayacakları her maçın zorluk derecesinin yükseleceğini de biliyor. Bu stresi, karmaşayı sahip olduğu kariyerinin kaldıracağını tahmin ediyorum. O da zaten her 3 puanın aslında 3 puandan daha kıymetli olduğu herkesten iyi görüyor.
Yine söylediğini hatırlatayım;
-Her maçı kendi içinde değerlendirecek, kazanacak stratejiler üreteceğiz.
Bu önemli! Adım adım gidecek. Takıma kalitesini hatırlatıp özgüven yüklemesi ile birlik ve beraberlik istemesinin de sebebi budur.
Konyaspor’a karşı ligdeki istatistiklerini de görmüş olmasına rağmen beraberlik ve mağlubiyeti aklına bile getirmiyor.
Bu yeni dönemde göze hoş gelen, cesur ve kaliteli futbol ile pozitif bir yapı oluşturmaya çalıştığını görüyorum.
Sakat oyuncuları, çok kritik virajda kart sınırında adamları var. Her yerden gelen negatif sinyalleri pozitif hale getirmeye çalışıyor.
Herkesin Trazonspor maçı sonrası Konyaspor maçından haftalar sonra gelecek galibiyet neticesinde 3 puan beklediğini de görerek tedbirlerini alıyor.
Kayserispor, Trabzonspor maçından bir puan alırken rakipleri Adana Demirspor, Hatayspor ve Bodrumspor’un kaybetmeleriyle bir küçücük nefes alıyor.
Bodrumspor’da Volkan Demirel’in yolların ayrılmasıyla bir rakibin daha kendisinden daha sıkıntılı durumda olduğunu gören Jakirovic, sıkıntılı bir süreçten geçen ve dalgalarla boğuşan takımını salimen kazasız belasız limana yanaştırmak için gayret etmeye başladı.
Yedekleri; Onurcan Piri, Şamil Öztürk, Hosseini, Baran Gezek, Batuhan Özgan, Nurettin Korkmaz, Talha Sarıaslan, Alperen Öztaş, Lionel Carole, Anthony Uzodimma, Julian Jeanvier ile Eray Özbek, Joseph Attamah, Stephane Bahoken Majid Hosseini.
Kayserispor'da Sivasspor maçında saçma sapan hareketiyle kırmızı kart gören ve olay sonunda kadro dışı bırakılan Stephane Bahoken özür dilemiş ve affedilmiş. Jakirovic’e şu yoklukta belki alternatif olabilir diye affedildiğini düşünüyorum.
Jakirovic’in de eli dar ve pası kar!
Galibiyet özlemi çeken, evindeki 11 iç saha maçında sadece 1 galibiyet alabilmiş Kayserispor’a bir ikinci galibiyeti hemen kazandırmak zorunda olduğunun da farkında olduğunu gördüm.
Üstelik rakibi Recep Uçar yönetimindeki Konyaspor uzun zaman sonra geçen hafta 3 puanı 3 golle alırken hafta içi kupa maçında Arda Turan’lı Eyüpspor’u da 3 golle geçerek hem moral kazandı hem de rakiplerine göz dağı verdi.
İşin enteresan taraflarından biri de Konyaspor Teknik Direktörü Recep Uçar geçen yıl bu zamanlar Kayserispor Teknik Direktörü idi. Recep Uçar Kayserispor oyuncuları ile ilgili her ayrıntıya sahip çünkü ondan sonra neredeyse hiç değişiklik olmadı.
Konyaspor; Slowik, Bazoer, Guilherme, Jevtovic, Tunahan Taşçı, Prip, Aleksic, Pedrinho, Yusuf Erdoğan, Ndao, Kramer, Umut Nayir, Yasir, Calusic, Keyta gibi etkili futbolculara sahip.
Üstelik Kramer de hiç boş geçmiyor gibi!
Dedim ya çok önemli çok kritik ve Kayserispor için kazanmaktan ve 3 puandan gayrısı maalesef yok. Jakirovic için de! Haydi hayırlısı diyelim…