Kayseri’deki maç; ocak ayının ortasına göre parlak, güneşli ve sıcacık bir havada oynandı. Ev sahibi için ağrı kesici, rakip takım için kas gevşetici ilaç niteliğindeki 3 puan mücadelesi çok az pozisyona sahne oldu.
Maç aslında ilk dakikada bitti.
Kayserispor 16 puanla 16. Sıradaki yerinden hiç memnun değildi. Olamazdı da! Fakat altındaki ve ensesindeki 15 puanlı Bodrumdan bir yakayı kurtarabilse belki bir rahat nefes alabilecekti.
Kayserispor ve Bodrumspor son 5 maçında aynı sonuçları almıştı: 3 beraberlik, 1 mağlubiyet bir yenilgi. Birbirinin tıpa tıp aynısı. Onun için ensesinde diyorum.
Kayserispor, Bodrumspor’u bir altından kaçırırsa biliyor ki son üç arasına, düşme potasına, Süper Lig sıralamasının bodrumuna kendisi girecek.
Samsunspor maçı bu açıdan çok büyük anlam taşıyordu.
Hele de üstündeki 19 puanlı Trabzonspor ve Sivasspor’u bir yakalarsa tadından yenmez olacaktı. Bir de ikinci yarının ilk maçı da ligin ilk maçında evinde yenildiği Sivasspor ile oynanacaktı.
Kayserispor için büyük bir santranç hamlesiydi Samsunspor maçı. Bu santranç oyununda Samsunspor kalesini almak demek diğer piyonları da ekarte etme fırsatı verecekti. O’nun için ne yapıp ederek Samsunspor kalesini almalıydı. Ama ilk dakikada şahı kaybetti.
Samsunspor içinse bir üstündeki Fenerbahçe’ye biraz daha yaklaşabilmek ve başarıyla yürüdüğü yolda prestijini devam ettirebilmek açısından Kayserispor maçını kayıpsız atlatmak gerekiyordu. Nitekim bunu da ilk saniyelerde başardı.
Samsunspor, Beşiktaş, Göztepe, Başakşehir ve komşusu Trabzonspor’dan hissedilir nitelikte yukarı doğru uzaklaşmıştı. Fakat şu İstanbul’da 3 gol birden yediği Arda Turan’lı Eyüpspor’u da ensesinden bir indirebilse Süper Lig de istediği gibi at koşturabilecekti.
Eyüpspor da Samsunspor’un ensesindeydi. Tıpkı Kayserispor ve Bodrumspor gibi! Onların da son 5 maçı; 2 galibiyet, 2 beraberlik ve 2 mağlubiyet.
O nedenle Samsunpor’un da Eyüpspor’dan kopmak için Kayserispor maçını kazanması gerekiyordu. Bunu da başardı ve 2025 yılında ilk deplasmandan galibiyet çıkardı.
Yani Kayseri’deki 3 puan mücadelesini bu tahlillere göre değerlendirmek ve okumak daha anlamlı olur.
Gelelim maça!
Kayserispor’da Sinan Kaloğlu her zaman yaptığı gibi önceki haftanın kadrosunu çok bozmadı. Bodrum’daki ilk 11’inden vaz geçmedi. Küçük bir değişiklik vardı: O da Mane!
Kalede Oğuzhan Piri, defans dörtlüsünde Jeanvier, Kolovetsios, Attamah ve Hasan Ali; orta sahada Kartal Kayra, Baran Ali, Mane, Cardoso ile forvette Aylton ve Bahoken tercihiyle başladı.
Samsunspor’un Reis’i Thomas da evinde kazandığı Trabzonspor maçını kazanan takımdan da çok büyük değişiklik yapmadı haliyle. Sakat ve cezalı dönen 3 isim vardı. Kazananları ödüllendirdiği görüldü.
Maça Samsunspor golle başladı. Dakka bir gol bir derler ya? O bile değil.
İlk 30 saniyenin içinde yedi golü Kayserispor. Kim kaptırdı yine topu, hadi bilin bakalım?
Yok artık ben adını söylemeyeceğim. Baş harfi ilk harf!
İlk topta Samsunspor golü buldu. Belki de ligin en erken golü oldu. Marius Mouandilmadji hayatının en kolay ve erken golünü attı. Kayseri’nin yapması gerekeni Samsunspor yaptı.
Kayserispor bir dakikada iki santra birden yaptı. Neyse ki önünde daha tertemiz oynanmamış bir 90 dakika vardı Kayseri’nin! Fakat o 90 dakika hayal kırıklığından öteye geçemedi.
Herkesin taze olan merakı ‘Kayserispor yeni şartlarda, yani yenik başladığı maçta nasıl bir sonuç alacaktı?’
Yeni şartlar Kayserispor’u daha kontrollü ve atak oyundan mecburen daha açık ve kesintisiz hücum oynama durumuna itekledi. Ama nafile!
Samsunspor da daha rahat ve sakin bir maç oynama fırsatı yakalamanın keyfini yaşayacaktı.
Kayserispor ilk saniyelerde yediği golün şokunu bir türlü üstünden atamadı. Organize atak geliştiremedi.
Orta sahada organize ataklar hazırlayamadı.
Üstelik Samsunspor’un öylesine etkili bir baskısı da olmadı.
İleri çıkarken de geride bıraktığı boş alanlarla rakibine fırsatlar verirken kendisi de son 90 dakikaya kadar ‘tüh şu golü kaçırdı’ diyebileceğimiz bir pozisyonu bulamadı.
Yahu kaleye bir şut atın lütfen.
Yok o da yok.
Şut atmadan tamamladığın maçtan nasıl puan çıkarabilirsin ki? Sadece Aylton’un direkten dönen bir şutu vardı.
Thomas Reis takımının en rahat oynadığı maçın için de sürekli yeni kurgular için oyuncu değişikliğine gitti. Öylesine rahat bir maçtı ki genç oyuncularına süre vermenin bir mahsuru olmayacağını gördü.
Fakat Kayserispor’un sahadaki oyunu galibiyete taşıyabilecek nitelikte bir yedek kulübesi yoktu.
Sinan Kaloğlu önce Ali Karimi, sonra Talha Sarıaslan ardından Ramazan Civelek ve son 5 dakikada Mehdi Bourabia’yı oyuna aldı.
Son saniyede Samsunspor kale çizgisi üzerinde Soner’in ters vuruşunu Talha tamamlamak istedi, boş kaleye gönderemedi. Ama onun topa vurmasının engellenmesine Kayserispor’da kimse itiraz etmedi, VAR da ‘dur bir bakalım’ demedi. Bu pozisyondan bir penaltı çıkar mıydı akıllarda soru işareti olarak kalacak.
Kayserispor ilk yarıyı hüzünle ve hayal kırıklığıyla kapattı. Devre arasını nasıl değerlendirecek, bu kötü tabloyu ikinci yarı tersine çevirebilecek mi?
İzleyip göreceğiz. Ama Kayserispor’u artık çok zor bir süreç bekliyor. Sürekli keskin bir kılıcın ve incecik bir ipin üstünde koşacak.
Başarabilecek mi? Başarsın isterim!...
