Dün, Kayserispor'da "Olağanüstü" kongre yapıldı. Kongrenin yapılışı hakkında diyeceğimiz bir şey yok Ancak aklıma bir fıkra geldi, esas yazıma başlamadan önce keyif alasınız diye anlatmak istiyorum...
Ağa ile kâhyası, sabah köyden çıkmışlar kasabaya gidiyorlar. Ağa, at üstünde, kâhya yaya...
Köyden biraz çıkmışlar ki, ağa yol ortasında kerme (İnek pisliği) görmüş. Ağa biraz muzip ve şakayı da seven birisi. Kâhyasına dönmüş "Kahya... Şu kermeden bir parmak ye, atı sana vereyim" demiş.
Kâhya, bi etrafına bakmış, kimse yok almış bir parmak yemiş.
Ağa ya, sözünde durmak gerek, inmiş attan, kâhyaya teslim etmiş atı.
Gitmişler kasabaya, işlerini bitirmişler ve köyün yolunu tutmuşlar. Kâhya at üstünde, ağa yayan.
Köye yaklaşırken, o kermenin olduğu yere gelince, bu kez kâhya dayanamamış. Ağa yayan, kâhya at üstünde, yakıştıramamış.
"Ağa" demiş "Şu kermeden bir parmak ye, atı sana vereyim" demiş. Ağa da bir o yana, bir bu yana bakmış kimse yok, almış bir parmak yemiş. Kâhya attan inmiş, ağa ata binmiş, köyün yoluna devam etmişler.
Bir süre sonra Ağa kâhyaya dönmüş "Kâhya... Köyden giderken ben atın üzerindeydim, sen yaya, şimdi köye giriyoruz, yine ben atın üzerindeyim sen yaya... Peki, biz bu b.ku niye yedik?"
Takdir sizlerin...
Kayseri Maç Gazetesi