Geçen sezonu kazasız belasız, ucu ucuna kapatan Kayserispor’un Süper Lig 2025-2026 sezonu fikstürüne gelin birlikte bakalım.
Süper Lig’in zorlu maratonunda Kayserispor’u neler bekliyor, beraberce değerlendirelim. Fikstür avantaj ve dezavantajlarını masaya yatıralım.2025-2026 sezonunun Kayserispor’a çizdiği tabloya yakından bakalım.
Malum, Süper Lig'de her maç ayrı hikaye ve mücadele demek. Fikstür, bu hikayenin girişini, gelişmesini ve sonuçlanmasını şekillendiren en önemli unsurlardan biri değil mi?
Kayserispor, bu sezon Markus Gisdol ile ligde kalıcı olmak hatta Sergej Jakirovic gibi sürprizlere imza atmak isteyecek. Bunun için de fikstürdeki her detayı iyi okuması şart.
Kayserispor için sezon açılışı hiç de kolay değil! 1. Haftada evinde Beşiktaş ile karşılaşacak. Bu zor maç sezonun hemen başında Markus Gisdol ile Ole Gunnar Solskjær açısından büyük bir meydan okuma anlamına geliyor.
Beşiktaş, ligin üç büyüklerinden ve bu maçlar puan ve moral açısından kritiktir.
Transfer tahtası açılmış Kayserispor için ev sahibi avantajı önemli olsa da ilk haftada Beşiktaş gibi devle karşılaşmak, hele sezona çok daha hırslı, iyi transferlerle, şampiyonluk parolasıyla başlayan Beşiktaş’a ve Kayserispor’a ciddi bir baskı getirebilir.
Eğer bu maçtan Kayserispor iyi sonuç çıkarabilirse, müthiş özgüven aşılayacaktır. "Daha ligin başındayız. Neler yapabileceğimizi hafife almayın, daha bu başlangıç, gücümüzün küçük bir bölümünü gösterdik!" diyebilir. Geçen sezon Galatasaray’dan puan almadı mı?
Kayserispor’un Beşiktaş’tan alacağı puan ve puanlar muhteşem olur.
Transfer tahtası açılmamış Kayserispor alternatifini düşünmek bile istemiyorum.
İlk haftanın ardından 2. Haftada Başakşehir deplasmanı kolay değil. Çağdaş Atan’la bir randevu daha! Geçen sezon yenilmedi!
Bu başlangıç belki de sezonun ilk 3-4 haftasında Kayserispor’un ritmini bulmasında belirleyici olabilir. Eğer bu maçlardan iyi puanlar çıkarırsa, takımın kimyası çok daha pozitif yönde ilerler.
3. Haftada evinde geçen sezonun Şampiyonu, 5. Yıldızın sahibi, 25. Şampiyon ve 26. Şampiyon olmak isteyen Galatasaray ile karşılaşmak ise fikstürün gerçekten can yakan noktalarından.
Ligin en büyük favorilerinden Galatasaray'ı ağırlamak, üstelik Icardi, Osimhen, Sane faktörleriyle taraftarlar için büyük heyecan kaynağı olsa da art arda gelen zorlu maçlar serisi Kayserispor’un fiziksel ve mental dayanıklılığını da test edecektir.
Hele transfer tahtası açılmamış Kayserispor için ligin ilk üç haftasında Beşiktaş ve Galatasaray ile karşılaşmak, "zorlu fikstür" tanımının tam karşılığıdır diyorum.
Büyük maçların aralarına diğer takımlarla olan mücadeleler serpiştirildiği için, takımın nefes alabileceği, puan toplayabileceği ve özgüven kazanabileceği fırsatlar mevcut.
Örneğin, Kocaeli deplasmanı, evinde Göztepe, deplasmanda Antalyaspor, evinde Gençlerbirliği gibi maçlar, biraz daha "kazanılabilir" Kayserispor’a nefes aldırabilir maçlar olarak görüyorum.
Bu maçlardan alınacak puanlar, takımın moralini yüksek tutması için hayati önem taşıyor.
8. Hafta'da Karadeniz Fırtınası Trabzonspor ile karşılaşacak. Trabzonspor’u anlatmaya gerek var mı? Fatih Tekke ile şampiyon olmak istiyor. Trabzonspor maçı da Kayserispor için önemli bir test olacak.
İlk yarının dikkat çeken bir diğer maçı ise Samsunspor, Karagümrük Kasımpaşa deplasmanı. Ardından 12. Haftada Fenerbahçe ile İstanbul hatırası.3-3 rövanşı!
Fenerbahçe'nin gücü, arzusu, hedefi, transferleri ortada; Fenerbahçe maçı da Kayserispor için hem taraftarın beklentisini yükseltecek hem de puan alması zorlu bir mücadele olacak.
Fenerbahçe maçı sonrası Kayserispor gerçek rakipleri Gaziantep, Rizespor, Eyüpspor, Alanyaspor ve Konyaspor ile karşılaşacak. Bu 5 maç bana göre Kayserispor için şans ve fırsatı birlikte barındırıyor.
Ya başlangıçtaki gibi Beşiktaş ve Galatasaray sonda olsaydı?
Son haftada evinde Konyaspor maçı dikkat çekiyor. Ligin sonu kritik olursa, saha ve seyirci avantajıyla bir final maçı niteliği taşıyabilir.
Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor gibi takımlarla iç sahada oynayacakları maçlarda, taraftar desteğiyle sürpriz sonuçlar alma potansiyeli var.
Taraftar geçen yıldan başarılı karneye sahip. Kayseri'de futbol kültürü güçlü ve takıma vereceği destek çok değerli. Özellikle Kapalı Kale’nin!
Ligin ilk üç haftasında Beşiktaş, Başakşehir ve Galatasaray ile karşılaşmak, Kayserispor için sarsıcı başlangıç olabilir. Ama bu fırtınayı dindirmek zorunda, bunu öğrenmeli!
Beşiktaş, Başakşehir ve Galatasaray’dan alacağı birer puan ligin gidişatını değiştirir. Fenerbahçe maçını hatırlayın. 3-3. Yarışa nokta koydu. Gisdol bunu tekrarlayabilir.
Zorlu maç serilerinde fiziksel yıpranma ve kart ceza riskleri artacağından Kayserispor gibi kadro derinliği fazla olmayan takımlar için bu durum, sıkıntılara yol açabilir. Tedbirli olmak ve transfer tahtasını açık tutmak bu açıdan da önemli diyorum.
Kayserispor için 2025-2026 sezonu fikstürü, kolay bir fikstür değil. Özellikle ilk haftadaki Beşiktaş maçı göz önüne alındığında, takımın fiziksel ve taktiksel olarak %100 hazır olması, transfer tahtasının açılması şart.
Zorlu maç serilerinde takımın psikolojisini yüksek tutmak için teknik ekip, yönetim ve taraftara destekiçin büyük sorumluluk düşüyor.
Büyük maçlardan puan koparmak kadar, "denk güçteki" takımlardan maksimum puanı almak da hayati önem taşıyor.
Özellikle iç saha maçlarında taraftar desteğiyle kazanmaya odaklanmalı, evinde Kaybetmeyen Kayserispor özelliğini taşımalıdır.
Kadro derinliğini artırmak ve farklı mevkilerde alternatif oyunculara sahip olmak, genel performansını artıracaktır. Transfer tahtası ve Gisdol’un katkıları da önemli.
2025-2026 sezonunda taraftarına keyifli ve başarılı bir futbol izletir! Fikstür bana göre Kayserispor için şanssızlık değil!
Yine haydi hayırlısı diyerek başlayalım…