82,4 milyon nüfusa sahip ülkemizde;
Nüfusun %72’sini oluşturan 59.36 milyon internet kullanıcısı,
Nüfusun %63’ünü oluşturan 52 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı,
Nüfusun %53’ünü oluşturan 44 milyon aktif mobil sosyal medya kullanıcısı var.
Veriler ışığında öncelikle konut alıcısı gözünden bakarsak;
İster kendisi için olsun ister kira getirisi ya da yatırım amaçlı olsun gayrimenkul alıcıları satın alma kararı vermeden önce çevrimiçi (online) araştırma yapar. Gayrimenkul alıcıları sahibinden, hürriyet emlak, emlakjet, zingat gibi emlak ilan sitelerini ya da mobil uygulamalarını direk ziyaret ederek emlak ilanlarını inceler. Bu platformlardan istediği lokasyona dair bir piyasa ve fiyat araştırması yaparak kafasında bir şeyleri şekillendirir. Bununla birlikte gayrimenkul ofislerine, inşaat firmalarına ve konut projelerine ait web siteleri de ziyaret ederek bilgi toplar.
Sadece emlak ilan siteleri, web siteler üzerinden bilgi almaz. Ayrıca internet reklamlarından etkilenebilir, sosyal medya aracılığıyla da bilgi edinebilir.
Kapsamlı araştırmalar sonucu edindiği bilgiler ışığında tüketiciler gayrimenkul alım niyetine de bağlı olarak seçilen gayrimenkul hakkında daha detaylı bilgi almak, fiziksel olarak görmek ve satın almak için gayrimenkul aracısı ile iletişime geçer. Tam bu noktada pazarlama bitmiş, satış başlamıştır.
İnşaat firmaları tarafından bakarsak;
Yediden yetmişe her inşaat firması artık sosyal medyada yerini aldı.
Kimi profesyonel destek alarak kimi kendi yağında kavrularak bu işi bir şekilde götürüyor.Önemli olan nihai sonuca ulaşmak yani pazarlamak ve satışa götürecek köprü olarak kullanmak. İnşaat firmalarının unuttuğu veya bilmediği en önemli veri ise Türkiye'de internetten satışlarının %81'i 1.000 TL'nin altındadır.
Bu ne demek oluyor, eğer bu birimin üstünde değeri olan bir konutu sosyal medyadan satmaya çalışıyorsanız işiniz zor ve gerçekten profesyonel destek alarak bu işe ciddi bir mesai harcamanızgerekmektedir. Hele birde geleneksel ve doğrudan pazarlamadan tamamen kopmuş tüm pazarlama kanalınızı dijital medyaya aktardıysanız vay halinize. Daha tehlikelisi devar, hiçbir sosyolojik veya kitle yönetimi hakkında herhangi bilgisi olmayan birilerine veya birajansa emanet ettiyseniz o zaman son pazarlama kalenizi de kaybetmişinizdir.
%90 firmalar peşinatsız, faizsiz, indirim, şok kampanya ve daha bir sürü soyut kavramlarla dolu bir kampanya oluşturup, 3-4 yıl boyunca sosyal medya gözlüklerini takarak pazarlama bütçelerini harcıyor.
Haftalık veya aylık raporlar geliyor. Şu kadar kişiye ulaştık, bu kadar kişiye eriştik, takipçimizo kadar kişi arttı ve bir sürü hiç bir dönüşü olmayan egosalistatistikler. Gereksiz o kadar çokverinin içinde boğularak sonuçtan uzaklaşılıyor. 'Kaç adet sattık?' '1 birim reklama kaç birim dönüşalıyorum?' sorusu sorulmuyor.
Dokunmadan, koklamadan, görmeden, tatmadan ve işitmeden bu kadar parayı sosyal medyada birkaç dakika gördüğüm bir konuta verirmiydim? Hayat çocuğumuzu parka götürmek için bile vakti bize vermezken ve bu kadar
hızlı akarken dijital medyada gördüğüm bir konuta gitmek için vakit ayırır mıydım?
Gelelim sonuca;
Biz ülke olarak elektrikfaturamızı bile tanıdığımıza ödeyen bir milletiz. O yüzden sosyal medyadan daire satmak, reklam yapmak gibi amaçlar yerine konutu pazarlamak ve insanlarla tanışmak için kullanın...
Tanışın ve tanıdığa konutunuzu satın...
