Makina Mühendisleri Odası (MMO) Kayseri Şube Başkanı Süleyman Varol, otobüslerde çıkan yangınlar ile ilgili verdiği bilgilerde, “Atık yağlarda bulunan parçacıklar motorda yangın çıkarabilir” dedi.
Otobüs yangınlarının elektriksel, sürtünme ve motor parçaları kaynaklı olarak 3 ayrı kategoride değerlendirilebileceğini söyleyen Süleyman Varol, “Ülkemiz genelinde yolcu otobüslerinde yaşanan ve kayıplara neden olan yangınlar endişe oluşturuyor. Ülkemizde ulaşımın ağırlıklı olarak otobüslerle gerçekleştirilmesi ölümlerin, yaralanmaların ve maddi zararların ciddi boyutlara ulaşmasına sebep olmaktadır. Otobüs yangınlarının çıkışı birçok farklı sebeplerden kaynaklanabilmektedir. Yangının çıkmasını önlemek kadar yangın çıktıktan sonra yapılması gerekenlerde büyük önem arz etmektedir. Otobüslerde yangın uyarı ve önleme sistemlerinin bulunması, sürücülerin ve yolcuların yangın ve acil tahliye ile ilgili yeterli bilgi ve eğitime sahip olması yangın çıktıktan sonra vereceği zararı asgari düzeye indirebilmek için önemlidir. Otobüslerde yangın çıkışını elektriksel, sürtünme ve motor parçalarından kaynaklanmak üzere üç ana kategoride ele almak mümkündür. Otobüs yangınlarına başlıca nedenlerine bakılacak olursa da Seyahat esnasında yolculara daha fazla konfor sağlayabilmek için telefon veya bilgisayarlarını şarj edebilecekleri 220V elektrik prizleri ve genellikle koltuk kafalarına monte edilen dokunmatik eğlence sistemi bulunmaktadır. Yeni model otobüslerde bu sistemler fabrikasyon yapılırken, eski otobüslerde ise sonradan montaj yolu ile yapılmaktadır. Sonradan yapılan montajlarda, sistemin tüketeceği enerji ile ilgili detaylı bir hesaplama yapılmadan ve elektrik tesisatlarının rastgele uygun olan yerlerden geçirilmesi kabloların kısa devre yapmasıyla veya aşırı ısınarak yanmasıyla sonuçlanabilmektedir. Aynı zamanda yolculara sıcak ikramlarda bulunmak için kullanılan su ısıtıcıları sistemde oluşacak herhangi bir problemden dolayı planlananın dışında aşırı akım çekebilmektedir. Otobüs kullanıcıları her ne kadar daha yüksek çalışma değerine sahip sigorta takıp sistemi kullanmaya çalışsalar bile bir süre sonra ısıtıcı tesisatındaki kablolar aşırı ısınarak yangın çıkarabilmektedir” dedi.
“Atık yağlarda bulunan parçacıklar motor yangını çıkarabilir”
Varol, kaçak yakıt ve atık yağlarda bulunan parçacıkların ve pisliklerin motorda yangına sebep olabileceğini söyleyerek, “Otobüs firmaları dizel yakıtının pahalı olmasından dolayı daha ucuz temin edilebilen 10 numara atık yağ kullanarak yolcu taşıma maliyetini düşürebilmektedir. Ancak yeni nesil motorlarda yüksek performans ve yakıt ekonomikliği için geliştirilmiş yakıt enjeksiyon sistemleri ve motorun diğer mekanik parçaları olumsuz olarak etkilenmektedir. Ayrıca küresel ısınma ve çevre kirliliği göz önünde bulundurulduğu kalitesiz atık yakıt kullanımı olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Atık yağların nasıl depolandığı, içerisinde hangi bileşenleri bulunabileceği noktasında bir kontrol mekanizması yoktur. Dizel yakıtlar ile kıyaslandığında atık 10 numara yağların yoğunluğu ve alt ısıl değeri daha yüksektir. Yeni nesil dizel motorlarda egzoz sisteminde NOx emisyonlarını önlemek için Seçici Katalitik İndirgeme sistemleri kullanılmaktadır. Seçici Katalitik İndirgeme sistemlerinde metal katalizör üzerine amonyak ya da üre püskürterek NOx’in reaksiyona girmesini sağlamaktadır. Emisyonun azaltılması yüksek verimde gerçekleşebilmektedir. Ancak Adblue uygulamasının ekstra bir maliyeti vardır. Yaklaşık olarak 100 litre dizel yakıtı kullanımında 5-6 litre Adblue sıvısı kullanılabilmektedir. Adblue sistemi devre dışı kaldığı anda motor yönetim sistemi yazılım üzerinden motoru koruma moduna almakta ve motor gücünü düşürmektedir. Ayrıca atık 10 numara yağ kullanımı egzozdaki NOx miktarını daha yüksek değerlere ulaştırdığından Adblue sisteminin uyarı vermesine sebep olabilmektedir. Bu durumu engellemek için piyasada motor yazılımını kandırabilecek Adblue emülatörleri satılmaktadır. Otobüs firmaları bu cihazları kullanarak hem Adblue kullanımını ortadan kaldırabilmekte hem de atık 10 numara yağı kullanabilmektedirler. Tatbikî bu durum çevreye kirliliği açısından büyük problem teşkil etmektedir. Diğer yandan, motor yazılımı kandırılmasından dolayı yüksek sıcaklıklarda motor koruma moduna geçememektedir. Yaz ayrında hava sıcaklığının yüksek olması, otobüs seferlerinin kesintisiz olması gibi faktörlerde üzerine eklenince motor bölümü ve motor parçaları aşırı ısınabilmekte ve yangına sebep olabilmektedir. Atık 10 numara yağın içerisinde bulunabilecek parçacıklar veya pislikler enjektörlerin tıkanmasına veya açık kalmasına sebep olabilir. Ayrıca yakıt filtresinin de ömrünü kısaltmaktadır. Enjektörün açık kalması sonucu silindir içerisine aşırı yakıt enjekte edileceğinden pistonların erimesi ve hatta motor yangınına sebep olabilme ihtimali vardır” ifadelerini kullandı.
“Sızıntıların bulaştığı yalıtım malzemeleri de yangına sebep olabilir”
Motordan kaynaklı olan yağ sızıntılarının araçtaki yalıtım malzemelerine bulaşabileceğini ve yangın çıkabileceğini söyleyen Varol, “Motorun kullanım süresine bağlı olarak külbütör kapağı ve karter contalarından yağ sızıntıları gerçekleşebilmektedir. Motor bölümünün ve soğutma suyu radyatörünün yüksek güçte dönen bir fan yardımıyla soğutulması esnasında motordan kaynaklı yağ sızıntıları veya diğer sistemlerden sızabilen yanıcı maddeler ses yalıtım malzemeleri tarafından emilebilmektedir. Özellikle yaz aylarında otobüslerin motor bölümünün aşırı ısınması sonucunda yanıcı maddeleri emmiş olan ses yalıtım malzemeleri yanabilmektedir. Ayrıca motordan oluşabilecek yağ sızıntıların fan yardımı ile savrulması ve egzoz manifolduna teması da yangına sebebiyet verebilmektedir. Otobüs firmaları açısından lastiklerin değişimi maliyetli olduğu için lastikleri değiştirmek yerine üzerine kaplama yapılabilmektedirler. Özellikle sıcak havaların olduğu ve seyahatlerin en çok yapıldığı yaz aylarında otobüsler kesintisiz seferler yapabilmektedir. Aşırı ısınan bu kaplama lastikler, patlayıp kazaya da sebebiyet verebilmekte ya da yangına sebep olabilmektedir. Fren sisteminin bakımlarının düzenli yapılmaması, aşınmış balataların değiştirilmemesi, ya da kalitesiz balata kullanımından dolayı fren diski üzerinde kaymanın daha fazla olması, otobüs seferlerinin kesintisiz yapılması gibi etkenler fren diskinin ve balatasının aşırı ısınmasına sebep olmakta ve yangın çıkarabilmektedir” dedi.
Süleyman Varol, otobüslerin sadece seyir halindeyken değil, kazadan sonra da yanabileceğini söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Otobüsün elektrik enerji ihtiyacını karşılamak ve akülerini şarj etmek için yüksek güçte alternatörler kullanılmaktadır. Alternatörün eskimesi ve yatağının bozularak rotor ve statorun birbirine sürtmesi yüksek sıcaklıklar ve hatta kıvılcım çıkmasına neden olabilmektedir. Bazı durumlarda alternatörün komple kilitlenmesi sonucunda motor V kayışı doğrudan kopabilmekte veya bir süre daha sürtünerek çalışabilmektedir. Bu durumlarda yangının başlamasına sebep olacak ortam oluşabilmektedir. Otobüsler sadece seyir halinde iken değil kaza yaptıktan sonrada yanabilmektedir. Kaza anında metal parçaların sürtünmesi sonucu açığa çıkan yüksek ısılardan dolayı yanıcı malzeme veya maddelerin tutuşabilme ihtimali vardır. Otobüsle yolcu taşımacılığının diğer ağır vasıtalarla yük taşımacılığına göre çok farklı yönleri vardır. Ağır vasıtalarla taşınan yüklerin içerikleri ve ağırlıkları, büyüklükler tam olarak belli iken, otobüsle yolcu taşımacılığında yolcuların bagaja koydukları veya yanlarına aldıkları eşyaların içeriği tam olarak bilinmemektedir. Bu durumla ilgili uçaklardaki gibi herhangi bir denetleme mekanizması yoktur. Yolcu eşyaları içerisinde bulunabilecek yanıcı maddelerde kaza esnasında tutuşup otobüsün komple yanmasına sebep olabilmektedir.”
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.