Spor Toto Süper Lig temsilcimiz Kayserispor bu sezon adeta şaşkın " ördek gibi..!
Yani tersine yüzüyor?
Sezon başından bu yana o da sadece bir kez ve Sivasspor maçında kazanan, sonrasında ise galibiyeti unutan sarı-kırmızılılar ligde arzuladığımız ve görmek istediğimiz yerde değil!
Çoğu zaman "Kurumsallaşmış olmaktan" söz edilen temsilcimizde son bir iki ay içerisindeki gelişmeler hiç de bu doğrultuda değil !!
Önce hem de hiç gereği yokken Olağanüstü Genel Kurul' a gidildi.
İstemeyen biri ( bana göre onunki istemiyorum ama yan cebime koyun türündendi) " gıyabında başkan " seçildi.
Ardından fahiş hakem hatalarıyla kaybedilen Beşiktaş maçı sonrasında Teknik Direktörü Robert Prosinecki " Artık ben yokum..." diyerek istifa etti.
Yeni teknik direktör arayışı oldu mu bilmem ama bir de gördük ki sayın Prosinecki istifasından " rücu" etmiş (!).
Yani dönüş yapmış ? j
Açıkçası Robert Prosinecki' nin ayrılmasına en çok üzülenlerden biri olduğumu ifade etmeliyim...
Hani atalarımız demişler
ya:
" Dere geçilirken at değiştirilmez diye ?
İşte ben de Hırvat teknik direktör istifa açıklamasını yaptığında sanki aileden biri gidiyormuşçasına üzülmüştüm. Kayserispor'umuzun yeni maceralar peşinde koşmayacak oluşuna ve kalmasına şahsen memnun oldum.
Ama sayın Prosinecki'nin sözünün arkasında durmasını isterdim.
Çünkü tanıdığım Prosinecki istifa etmenin de bir " erdem" olduğunu bilecek olgunlukta ve kültüre sahipti.
Yapmadı, belki de yapamadı ...
Her ne ise vatana-millete ve Kayserispor?umuza hayırlı olsun !
Burada önemli olan Olağanüstü Genel Kurul'a götürmek veya teknik direktörün istifasını geri alması değil ? ?
" Kurumsallaşmış " bir kulüp olduğu sıkça dillendirilen Kayserispor'daki kaosun dışa vurmasıdır.
Recep Mamur madem istemiyordu niçin
" gıyabında başkan " seçildi ?
Robert Prosinecki sadece Beşiktaş maçındaki o inanılmaz derecedeki hakem hataları yüzünden mi isyan edip istifasını bizzat açıkladı ?
Sonra da nasıl ve neden " U" dönüşü yaptı ?
Gelinen bu noktada temsilcimizin ligde işinin çok daha zor olduğu kanısındayım.
Belki birileri çıkıp " Takım geçen sezon da hemen hemen aynı konumdaydı ama ligi beşinci sırada bitirdi" diyebilirler ?
Ama o geçen sezondu ve unutmayalım ki Papaz her zaman pilav yemez !
Bu ligde kimsenin kimseye acıyacak ve beleşe verecek puanı asla yok...
Yani anlayacağınız " gemisini kurtaran " kaptan !
Milli maçlar nedeniyle lige verilen arayı sarı-kırmızılı temsilcimiz adına bir toparlanma süreci olarak görmek istiyoruz.
Çünkü önlerinde birbirinden önemli ve çok kritik maçlar var.
Şahsen Recep Mamur' un gıyabında başkanlığa getirilmesini hiç ama hiç doğru bulmadığımı bu vesile ile bir kez daha yineliyorum.
Çünkü biliyoruz ki istenmedik aş ya karın ağrıtır ya baş !
Gıyabında başkan seçtiğimiz Mamur' un bu saatten sonra kulübe kesinlikle yararı olmaz. Keşke ama keşke koca camianın içinden adaylığını açıklayacak bir başkası seçilse ve kan değişikliği olabilseydi ?
Ama bunu bile yapamadık .
Belki de bir ilki gerçekleştirip istemeyen birini sanki bulunmaz Hint kumaşı (!) gibi " gıyabında " başkan seçtik .
Tüm bunları tabii ki şahsi fikrim olarak dile getiriyorum.
Robert Prosinecki ile devam kararı bence olması gereken bir durum.
Hatta fevri davranıp istifa etmemesi gerekirdi. Koca kulüpte birileri koltuğunda sessiz sedasız dururken onun isyan edip ayrılması da ayrı ve tartışılması gereken bir konu bence...
Kurumsallaşmış bir kulüpte bunlar oluyorsa, varın gerisini siz düşünün ?
İnşallah Kayserispor şu sıkıntılı dönemi bir an önce atlatır da hepimiz mutlu oluruz.
Unutulmamalı ki onların başarısı bir yerde bizim, yani tüm Kayseri' nin başarısıdır !