Günümüzde unutulmaya yüz tutan mesleklerden olan 'Ney Yapımı', gençlerin yeniden 'Ney Üfleme'ye merak sarmaları sayesinde tekrar canlanmaya başladı. Ancak ney ustaları, fabrikasyon usülü yapılan neylerin, kalite ve ses olarak, emek verilerek...
Günümüzde unutulmaya yüz tutan mesleklerden olan 'Ney Yapımı', gençlerin yeniden 'Ney Üfleme'ye merak sarmaları sayesinde tekrar canlanmaya başladı. Ancak ney ustaları, fabrikasyon usülü yapılan neylerin, kalite ve ses olarak, emek verilerek tek tek işlenen neylere benzemediğini bildirdiler.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyonu tamamlanarak 'Kültür ve Sanat Merkezi' olarak hizmet vermeye başlayan Hunat Hatun Medresesi içerisinde bulunan 'Ney Atölyesi'nde, sazlıklardan kesilerek getirilen kamışları işleyip hem görsel hem de işitsel birer sanat eserine dönüştüren Ney ustası Seyfi Günay, Türk el sanatları arasında yer alan ve Türk musikisinin en önemli enstrümanlarından olan 'Ney'in yapımıyla ilgili bilgiler verdi.
Ney Ustası Seyfi Günay, sazlıklardan kesilen kamışların ortalama 1,5-2 yıl gölgelik alanda kurumaya bırakılması ve ondan sonra işlenmesi gerektiğini bildirdi. Usta Günay, ''Uygun ölçülerde aldığımız kamışları, desteler halinde bağlar ve güneş görmeyen yerlerde kurumaya bırakırız. Çapakları ya da yapraklarıyla birlikte kuruyan kamışları alırız ve yapacağımız neyin çeşidine göre kullanırız. Önce boğumlarındaki çapak ya da yaprak dediğimiz fazlalıkları alırız. Genellikle neyler, kamışın 9 boğumundan oluşur. Kamışın boyunu, 9 boğum olarak ölçerek keseriz. Sonra boğumlar arasındaki kapalı olan yerleri, uzun şişlerle açıyoruz. Sonra küçük ve büyük yüzüklerini takıp zımparayla çapaklarını alıyoruz. Perde (nota) deliklerini de açtıktan sonra özel isteğe göre işleyip vernikliyoruz. En sonunda ise bilgisayardaki akort programıyla neyin akordunu yapıyoruz'' diye konuştu.
Bazı fırsatçıların ney yapımı işine de el attıklarını kaydeden Günay, fabrikasyon olarak tabir edilen, hiçbir emek verilmeden sıradan bir işmiş gibi yapılan neylerin, emek verilerek, özenle ve bir sanat eseri şeklinde ortaya çıkarılan neylere kalite ve ses olarak uymadığını söyleyerek, ''Gençler arasında son zamanlarda Ney üflemeye büyük bir merak sardı. Gençlerimiz, özellikle tasavvuf musikimizin en önemli enstrümanı olan ney üflemeyi öğrenmek istiyorlar. Bu nedenle sık sık bize geliyorlar. Ben ney imal ediyorum ama ders vermiyorum, ney üflemeyi öğrenmek isteyen gençlerimizi hocalarımıza yönlendiriyoruz. Büyükşehir Belediyesi ve Gençlik Spor İl Müdürlüğü de Ney öğrenme kursu açıyorlar. Gençlerimiz oralarda da ney üflemeyi öğreniyorlar. Bazı gençlerimiz, ellerine birer ney alıp bize geliyor. Neye bakıyoruz, kalitesi düşük ve akortsuz neyler bunlar. Tabii genç arkadaş para vermiş almış, götür geri ver de diyemiyoruz. Akordunu burada biz tekrar yapıyoruz ve o gencimiz de bu şekilde neyini üfleyebiliyor'' dedi.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.