Hemen her ülkenin bütçelerinde de olduğu gibi, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bütçesinde de "Örtülü ödenek" diye adlandırılan bir harcama vardır.
Bu harcama çok önemli ve özel bir harcamadır.
Doğrudan o andaki başbakanın yetkisinde olan harcama, sorumluluğunda değildir. Yani, hiç kimse çıkıp da " Arkadaş... Sen bu paraya nereye ve ne için harcadın" diye soramaz. Çünkü yasa, bu sorunun sorulmasına engeldir.
Aslına bakarsanız, harcamalar öyle bir harcamalardır ki, "Nereye ve neden harcadın" sorusunun sorulmamasını gerektirir. Genellikle "Ülke çıkarlan" için harcanan paradır, başbakan ile onu harcayan dışında kimsenin bilmesi de gerekmez.
Bir başka anlatımla, bütçe içinde kendisine tahsis edilen miktardaki (Hem de sınırsız) para, başbakanın "Namusuna" havale edilmiş ve "Örtülü namus" düzeyindedir. Evet, aslında bu harcamalar için sorgu sual etmek hem gerekmez, hem de mümkün de değildir.
Lâkin... Basına yansıyan şu habere bir bakalım isterseniz... Haber aynen şöyle...
"Başbakan Erdoğan, emrine sunulan ve makbuzları imha edilerek nereye, ne için
verildiği açıklanmayan örtülü ödenekten yılın ilk 8 ayında 874 milyon lira harcadı. Tansu Çiller, Necmettin Erbakan, Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit'in başbakanlıkları döneminde toplam miktarı 190 milyon 400 bin liradan kalan örtülü ödenek harcamaları, Erdoğan döneminde rekor kırdı. Erdoğan, sadece geçen Ağustos'ta 266 milyon lira harcayarak, 4 başbakanın 1993-2002 arasında 9 yılda yaptığı harcamayı bir ayda 75 trilyon lira birden geçti.
Yıl sonu 1.5 milyar...
Erdoğan'ın 2005'ten bu yılın Ağustos sonuna kadar yaptığı 8 yıllık harcama tutarı ise 5 milyar 796 milyon lira olarak gerçekleşti. Gazeteci Çiğdem Toker'in, internet sitesi T24'te açıkladığı Maliye Bakanlığı'nın bütçe uygulama rakamlarına göre, bu yılın Ocak-Ağustos döneminde yapılan örtülü ödenek harcaması 873 milyon 600 bin lira olarak gerçekleşti. Bu rakamın, yıl sonunda 1.5 milyar liraya ulaşarak, geçen yılki 1.2 milyarlık rekoru kıracağı da belirtildi.
Konya CHP Milletvekili Atilla Kart, "bu çok özel harcama kalemindeki astronomik artışı" bir soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı." Sondan başlarsak, CHP Milletvekili Atilla Kart'a verilecek cevap bellidir, "Devlet sırrıdır, açıklanamaz..."
Ancak yapılan harcamanın miktar o kadar büyük ki, insan da merak ediyor doğrusu. Çünkü başbakanın yolda gittiği yerde rast gelen çocuklara oyuncak dağıtmasından başlayıp da, neredeyse her gün akşam mesai bitiminde İstanbul'daki evine Ankara'dan özel uçakla gitmesine kadar akıllara ziyan harcamaları var. Acaba bu harcamalar buradan mı yapılıyor.
Bir başka kuşku...
Suriye'de Esad'a karşı savaşan ve Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının büyük bir bölümünün karşı olduğu, onaylamadığı "Özgür Suriye Ordusu" veya "Müslüman Kardeşlere" mi harcanmaktadır?...
Suriye'den kaçıp da Türkiye'ye sığınanlar için yapılan aşırı harcamaların bir bölümünün, bu fasıldan yapılması uzak bir ihtimal de değil...
Rakamların uçuk-kaçık seviyede olması, örtünün altındaki değerin ne durumda olduğuna merak etmemize neden oluyor, hepsi bu...
--------------------------------------------------------------
Şamil Tayyar seviyesine inmek...
Bir "Gazeteci" var, tetikçi... Hem de Milletvekili... .
Bu kişi, ikide bir sosyal medya aracılığı ile ortaya bir şey atar. Attıkları aslında kendi "Seviyesi" üe doğru orantılıdır. Son mesajı da, Beşiktaş-Galatasaray maçı üzerinedir: "Taraftar kılıklı çapulcular sahayı bastı! Her yer Taksim her yer direniş diye slogan atıyor! Şerefsizler... Federasyon çapulcu ve onlara destek veren kulüplere karşı ağır tedbirler almalı, Meclis gerekirse kanun çıkarmalı."
Buna cevap verilir mi?
Verilir kuşkusuz da acaba bu tavırları nedeniyle "Şerefinden kuşku duyulacak" birisi için "O seviyeye" inmeye değer mi? Mesele bu...
Kayseri Maç