Spor Toto Süper lig de beşinci haftaya damgasını vuran olay hiç kuşkusuz ki önceki akşam Atatürk Olimpiyat Stadında oynanan ve Galatasaray 2-1 önde iken uzatma anlarında tatil edilen Beşiktaş maçının hakem Fırat Aydınus tarafın¬dan tatil edilmesiydi.
Oysa günler öncesinden maçın biletleri tükenmiş, Beşiktaş tarafının seyirci ve ses rekoru kırmasıyla birlikte hatın sayılır miktarda para kazanacağı üzerine yorumlar yapılmıştı. Hatta ligde dörtte dört yapan formundaki Kara kartal çoğu yorumcu tarafından bu zorlu derbinin kesin favorisi ilan edilmişti.
Nasıl etmezler ki?
Hafta arasında oynadığı Şampiyonlar Ligi maçında Real Madrid?den ağır bir yenilgi alan Cim Bom'da kazan için için kaynıyor, A Milli takım seçeneğinden dolayı Teknik Di¬rektör Fatih Terim'e ömür bile biçiliyordu (!).
Yaralı Aslan'ın kükreyeceğini akıllarına dahi getirmeyen güya yorumcu (!) allameler vardı TV ekranlarında.
Sonuçta Almeida'nın golüyle yenik duruma düşen san kırmızılılar, ikinci yarıda Didier Drogba imzalı iki golle galip duruma yükseliverdi.
Derken uzatma anlarında her zaman için agresif davranışlarıyla tanıdığımız Melo'ya çıkan kırmızı kart son¬rasında sinirler iyiden iyiye gerildi.
Felipe Melo'nun sahadan çıkarken formasını seyircilere göstermesiyle de takımlarını" çok ama çok seven" taraftar¬lar cezayı kesmek için sahaya mdi (!).
Koltukları kırdı.
Eline ne geçtiyse sahaya fırlattı.
Yetmedi,
Güvenlik güçleriyle çatıştı.
Allah'tan ki maçta Galatasaray taraftan yoktu.
Ya olsaydı?
İnanın burasını düşünmek dahi istemiyorum?
Futbol denilen bu güzel oyunda hakemin bitiş düdüğü çal¬madan maçın bitmeyeceğini ve "adam gibi maç izlemeyi " ne yazık ki çoğumuz öğrenemedik?
Maçın teknik analizini değil de gecenin ilerleyen saatlerine kadar çıkan olayları konuştuk.
Ya da Türkiye Futbol Federasyonunun nasıl bir karar ala¬cağını...
Sanırım hafta boyunca yazılı basında da bu tür yazı ve yo¬rumları sıkça okuyacağız?
Disiplin Talimatnamesinin 19. maddesi uyarınca, bu maçta Beşiktaş'ın hükmen yenik sayılacağım ve üstüne üstlük maç sayısını net tahmin edemeyeceğim saha kapatma ceza¬sının verileceğini söyleyebilirim.
Olimpiyat Stadında meydana gelen bu çirkinlikler son¬
rasında artık kesinlikle bize herhangi bir uluslararası spor organizasyonu vermezler!
Olimpiyat'a talip oluşumuz, Avrupa Kupaları'na ev
sahipliği yapma isteğimiz kabul görmez.
Futbolumuz zaten şike soruşturması ve UEFA'dan gelen men cezalarıyla batakta idi.
Beşiktaş- Galatasaray derbisinde yaşanan rezilliklerle bir kez daha dünyaya rezil olduk bilesiniz?
Her zaman yazıyorum:
Kavga-gürültü, küfür, vurup kırıp parçalamak bizim gen¬lerimizde var!
Bizim felsefemizde " kaybetmek" denilen kavram hiç ama hiç yok.
Kazanacağız.
Ama ne şekilde olursa olsun mutlaka kazanmalıyız. Vurarak-kırarak hatta yeri geldiğinde parçalayarak (!)
İster amatör bir maç olsun, isterse en üst düzey lig,
Zerre kadar anlayış değişikliği yok !
Futbol dışındaki diğer branşlarda da yaklaşımımız ne yazık ki aynı.
Basketbol maçlarında da tribün terörü estiriliyor.
Öyle bu olayları şu yaptı, bunların taraftarları yaptı ya da olayları koca bir camiaya mal edemeyiz gibi saçmalıkları bir kenara bırakmanın ve gereken caydırıcı önlemleri almanın zamanıdır.
Bizim derbilerimiz artık ezeli rekabeti değil," ezeli rezaleti çağrıştırıyor çünkü!
Aslında birbirimizden yok farkımız.
Onun için de kesinlikle diyebilirim ki,
Biz asla adam olmayız!
Kayseri Maç
