Betül Soydan'ın 14 Mart 2014 tarihli makalesinden alıntıdır.
Günümüzde;yaşadığımız güven duygusunun kaybolması;insanları birbirlerinden uzaklaştırmak için önemli bir neden, halini aldı.Güven duygusu;kişilik temellerinin atılmasında, inanılmaz bir yer oluşturur.Çocuklarımıza; bu duyguyu kazandırmak ,sevgi duygusu için ilk adımdır?güvende olduğunu; hissetmeye başladıkları andan itibaren; sınırsız bir sevgi ile yetişmeye, başlarlar.
Toplum içinde; olan iletişimlerimizde, yakın davranışlarda bulunan, ancak; çok iyi tanımadığımız kişilerle ;özel ve genel paylaşımlarımızda, kırmızı çizgimiz her zaman, olmalıdır.Yalan söyleyen insanlar; ilk olarak kendileri inandıkları için herkesin inandığı düşüncesi ile bunu alışkanlık haline, getirir ve bir yalanın bin yalan ile doğruya ulaşmadığı gerçeği ile zamanla; yalnız kalırlar? İnsanlar, korkudan ,aldıkları sorumlulukları yerine getirmedikleri zaman veya önemli yeri olan insanları; kaybetmemek için yalan, söylerler?
Hayallerinde çizdikleri profile; sahip olamayan kişiler; kendilerini o profilde taşımaya başlar? ve davranışlarını kendi benliklerinden, uzak bir şekilde sergiler?başarısız ve dışlanmış bir hayatın içinde olduklarını; çevresi görür? ancak; kendisi farkındadır ve görmek istemez?
Ergenlik dönemlerinde; çocuklarımıza yaptığımız yanlış olan yetiştirme politikasının; en önemli kilit noktasıdır?baskı uyguladığımız zaman; merak içinde istekleri kabul görmeyen gençler; açıklaması olmayan her konuyu, denemek isteyecek ve tepki göreceğini bildiği için dürüst, olmayacaktır.
Korumacı olmak isterken; ellerimizin arasından kayan ;genç evlatlarımız için sonrasında yapabileceğimiz; her olumlu davranış karşısında, cevap almamız ve sesimizi duyurmamız için geç kalmış ,olacağız???hayır?? çocukluk döneminde; açıklaması olması gereken; önemli bir kelimedir? neden zarar göreceğini; sabırla öğretelim? çünkü; o kelimeyi ona öğreten, anne ve baba?dan başkası, değildir.
Yetişkin bir birey olduğu zaman; bu hataların bedelini ödeyecek; olan yalnızca kendisidir? ve bir ömür bu şekilde ,konuşulan taraf olduğu bilinci ile doğru yollarda; yanlış şeritlerde, gidecektir.
Kendimizi;her konuda bilgili olmak zorunda; hissetmeyelim veya her düşünceye muhalefet olarak yaklaşmayalım? kırmak için değil kazanmak için yaklaşalım, belki üstünlük olarak dominant bir karakterin arkasına sığınmak; cazip gelebilir ama gülümsemek, sevmek ve iyi niyetli olmak; kadar keyifli günler yaşamak;dostlarımızın gözünde; çok daha ayrıcalıklı olmamızı fark ettirebilir?
Kartlarımızı; açık oynayalım? mert olmak; dört harf ile tamamlanmaz; her harfin çok fazla anlamı vardır? sonucu ne olursa olsun; dürüstlüğün yakıştığı kadar ;hiçbir özellik adam gibi adam söylemine yakışmaz?İnsan; hayatında şeref, haysiyet ve ahlak değerleri ile iz bırakır? çünkü; sahip olduğumuz ne varsa; bavul ve cüzdanların geçersiz olduğu; son yolculukta bizden geriye kalacaktır?değerli olan mirasımız; adımız ve soyadımıza yakışır şekilde; veda etmek için yaptığımız; yatırımlarımızdır?
Geçmişin keşkeleri ;geleceğin endişeleri ; arkamıza bakarak yürümekle aynıdır? ve bugünü yaşamadan takılır ;düşeriz?nereden geldiğimiz değil; nasıl yaşadığımız, önemlidir?
Sahip olduklarımız; emanettir ?kalıcı olan; incitmeden, kırmadan, üzmeden, yanımızda olan sevgi dolu yüreklerdir?
SEVGİYLE KALIN?