Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Metin Sipahioğlu, Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz'e cevap vererek, "Bu şampiyonluklar sayılırsa Galatasaray’ın hiç işine gelmeyeceği için her türlü lobilerini, her türlü faaliyetlerini yaparak bütün camia olarak birleşerek, bu bir başarı hikayesidir onu da söyleyeyim, bugüne kadar bu şampiyonlukları saydırtmamayı başardılar" dedi.
Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Metin Sipahioğlu, kulüp televizyonunda Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz'e cevap vererek sarı-lacivertli ekibin 1959 öncesi şampiyonluklarıyla ilgili başvurusu hakkında açıklamalarda bulundu.
"FENERBAHÇE CUMHURİYETİ BİR SEVGİ CUMHURİYETİDİR"
"Fenerbahçe Cumhuriyeti" sözünün bir metafor olduğunu vurgulayan Sipahioğlu, "Eğer Galatasaray gibi milyonları temsil eden kulübün başkanı, bir ay içinde iki defa Fenerbahçe ve devleti, Türkiye Cumhuriyeti’nin devletini karşı karşıya getirmeye çalışıyorsa burada misliyle cevap vermek zorundayız. Önce Mustafa Cengiz’e şunu söyleyelim. Fenerbahçe Cumhuriyeti rahmetli Halit Deringör'ün ifade ettiği üzere bir sevgi cumhuriyetidir. Milyonlarca kalbin birlikte atmasının sembolüdür. Bir metafordur. Fenerbahçe Spor Kulübü'nün ise kuruluşundan bugüne devletine milletine Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlığı, Türkiye Cumhuriyeti'ni tek gerçek olarak görmesi, böyle kabul etmesi, devleti için, milleti için, bu cumhuriyet için neler yaptığı ortadadır, bunları konuşmak lafı güzaftır. Bize gelen bu laflar karşısında maalesef bunları söylemek zorundayız. Hangi kulübün ise cemaatlerin, tarikatların etrafında gezindiği, hangi kulüp için bugünün terör örgütü liderlerinin, zamanında bir cemaat liderinin 'onları dualarla himmetlerle ayağa kaldırmamız lazım, her şeyi yapmamız lazım' dediği ortadadır. Şampiyonluk posterlerimizden, şampiyonluk belgesellerimizden bugünün FETÖ firarisi isimleri çıkartmak zorunda kalan kulüp biz değiliz, Sayın Mustafa Cengiz. Fenerbahçe Spor Kulübü, namı diğer Fenerbahçe Cumhuriyeti Türkiye Cumhuriyeti’nin her döneminde duruşu belli olan bir kulüptür. Burası Fenerbahçe Cumhuriyeti’dir. Bu bir metafordur. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün, namı diğer Fenerbahçe Cumhuriyeti’nin her zaman duruşu ortadadır, bellidir. Tarihi de tertemiz bir şekilde yine ortadadır, bellidir” diye konuştu.
"BÖYLE SAÇMA SAPAN İŞLERE GEREK YOK"
Galatasaray'ın devleti gereksiz konularla meşgul etmeye çalıştını ifade eden Sipahioğlu, "Galatasaray kulübü sürekli yalan beyanlarla devletimizi de meşgul etmekte. Son maçımızdan sonra yine yalan beyanlarla savcılığa Futbol A.Ş üyelerimiz ve Stattan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyemiz hakkında suç duyurusunda bulundular. Şimdi de yine canlı yayında devletimizin savcılarını bu pankart için göreve çağırıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin çok daha önemli işleri var. Devletimizi, savcılarımızı bu tip boş işlerle uğraştırmayın. Öyle çağırılar yapmayın, rahat bırakın devletimizin kurumlarını. Hele hele yalan beyanlarınızla hiç uğraştırmayın lütfen. Yeter artık. Türkiye Cumhuriyeti’nin hakikaten bunlara ihtiyacı yok ama biz her hafta çıkıp Galatasaray Spor Kulübü’nün başkan ve yönetiminin burada yaptığı bu devletle Fenerbahçe Spor Kulübü’nü karşı karşıya getirme çabası açıklamalarına cevap vermek, zorunda mıyız? Her hafta aynı şey oluyor. Yeter artık ya. O zaman da işte misliyle cevaplarını alırlar. Kusura bakmasınlar. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün, Fenerbahçe Yönetiminin geçmişi tertemizdir. Bizim her şampiyonluğumuzun posteri de ortadadır. Bu kadar söylüyorum" açıklamasında bulundu.
"1959 ÖNCESİ ŞAMPİYONLUKLARLA İLGİLİ YILLARDIR BİR KULÜP POLİTİKASI VAR"
Şampiyonlukların sayılması ile ilgili sürecin eski başkan Aziz Yıldırım döneminde başladığını söyleyen Metin Sipahioğlu, “Maalesef yine bilgisizce verilmiş, verdirilmiş bir demeçle karşı karşıyayız. Öncelikle birazdan derinlemesine gireceğimiz 1959 öncesi Türkiye şampiyonluklarımız konusunun Fenerbahçe Spor Kulübü için bir duruş olduğunu, uzun yıllardır kulüp politikası olduğunun altını çizerek bu konuda açıklamama başlamak isterim. Daha evvelde belirttim. Bundan 5-6 yıl kadar evvel bir önceki Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım döneminde kulüpte bir komite kuruldu. Sayın Şekip Mosturoğlu gruptan sorumlu yönetim kurulu üyesi olarak komiteydi. Ben de o zaman bir kongre üyesi olarak, bir taraftar olarak elimden gelen çalışmaları yapmak üzere bu komitedeydim. Kulübümüzün bu konudaki çalışmaları 5-6 yıl önce başlamıştır. Bugün bizim yaptığımız başvurunun da ön çalışmaları ve alt yapısı o dönemlerdeki bu komitede hazırlanmıştır” ifadelerini kullandı.
"DAHA ÖNCE 1959 ÖNCESİ ŞAMPİYONLUKLAR KONUSUNDA RESMİ BİR BAŞVURUMUZ OLMADI"
Türkiye Futbol Federasyonuna bugüne kadar bir başvuruda bulunmadıklarının altını çizen Sipahioğlu, “Ortada çok büyük bir yalan var. Fenerbahçe Spor Kulübü, bu konuda bugüne kadar, ne TFF'ye, ne Tahkim kuruluna, ne federasyonun başka bir kuruluna ne TBMM'ye, ne de herhangi başka bir kuruma hiçbir resmi bir başvuru yapmamıştır. Bunu herkes bilsin. Hiçbir resmi başvuru yapmadığımız için bugüne kadar Fenerbahçe Spor Kulübü’ne resmi olarak bu konuda verilmiş hiçbir ret yoktur. Kulübümüzün birkaç hafta önce yaptığı resmi başvuru, bugüne kadar Kulübümüzün yaptığı Türkiye Cumhuriyeti içindeki zaten dışında da başvuru yapmadık da, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki ilk resmi başvurumuzdur. Varsa bu konuda kulübümüzün daha evvel resmi başvuru yaptığının bir kanıtı ellerinde, ya da bulabilirlerse… Çıkartamıyorlarsa da özür dilemelerini beklemek gerekir bizim adımıza. Tabii özür dileme işi de bir espri. Çünkü daha evvel birçok iddiada bulundular. Burada çatır çatır iddialarını çürüttük, bir tanesi için bile özür gelmedi” şeklinde konuştu.
“1 SEZONDA 2 ŞAMPİYON ÇIKMIŞ, HİÇBİRİNİ SAYAMAYIZ’ DİYE BİR MANTIK OLABİLİR Mİ?”
Sayılmasını istedikleri şampiyonluklarla ilgili olarak sözlerini sürdüren Sipahioğlu, “Bu konudaki son tezleri de; ‘Milli Küme ve Türkiye Futbol Birinciliği aynı sezonda oynandı. Bir sezonda 2 Türkiye Şampiyonu olamaz.’ diyorlar. Şunu çok net ifade edelim; Milli Küme ve Türkiye Futbol Birinciliği evet aynı sezonda oynandı ama aynı anda oynanmadı. Biri bittikten sonra diğeri başlayarak oynandı. Burada da şunu söylemek istiyorum; Türkiye Futbol Federasyonu, zamanın ülke federasyonu takımlara bir çağrı yapıyor. Diyor ki; ‘Türkiye Futbol Birinciliği düzenliyorum. Milli Küme’yi düzenliyorum. Ve buna takımlar da kendi aralarında yarışıp katılma hakkı elde edip katılıyorlar. Şimdi bunlara katılan takımlar o zaman enayilik(!) yapmış. Bu takımların hepsi enayiymiş, bundan 30-40 sene sonra bir kulübün çıkıp ‘ya o zaman 2 şampiyon aynı yılda yapıldı. Biz bunların hiçbirini sayamayız’ diye bir tez ortaya atacaklarını düşünmemişler, alın terleriyle, emekleriyle yarışmışlar ve ülke şampiyonu olmuşlar. Bugün de bir takım çıkıyor diyor ki, ‘o zaman iki şampiyon aynı yıl yapıldı, hiçbirini sayamayız.’ Böyle saçma bir mantık olabilir mi? Bir sezonda iki şampiyonla düzenlediyse Federasyonumuz, çünkü o zamanın şartları çok daha farklı, dediğim gibi bugüne göre daha az maç yapıldığı için sezonlarda boşluk var. Bir sezonda Federasyonumuz iki şampiyona düzenlemiş, takımları çağırmış ve takımlar da katılmış, hakkıyla da kazanmış. Şimdi de ‘bir sezonda iki şampiyon sayılamaz’ mantığıyla bu dala tutunarak bu şampiyonlukları iptal etmeye çalışıyorlar” diye konuştu.
“BU ŞAMPİYONLUKLAR SAYILIRSA GALATASARAY’IN HİÇ İŞİNE GELMEYECEK”
Galatasaray’ın 1959 öncesi kazanılmış sadece 1 şampiyonluğa sahip olduğunun da altını çizen Metin Sipahioğlu, “Onların o dönem 1 tane şampiyonluğu var. Galatasaray’ın 1923-1951 arası sadece 1 tane şampiyonluğu var. Fenerbahçe’nin 9 tane şampiyonluğu var. Beşiktaş’ın Federasyon Kupası’ndan aldıkları o sayılan iki şampiyonluk dışında 5 şampiyonluğu daha var. Bu şampiyonluklar sayılırsa Galatasaray’ın hiç işine gelmeyeceği için her türlü lobilerini, her türlü faaliyetlerini yaparak bütün camia olarak birleşerek, bu bir başarı hikayesidir onu da söyleyeyim, bugüne kadar bu şampiyonlukları saydırtmamayı başardılar.” ifadelerini kullandı.
"GALATASARAY RESMİ SİTESİ ANKARA DEMİRSPOR’UN TEK TÜRKİYE ŞAMPİYONLUĞUNU 1947’DE KAZANDIĞINI YAZIYOR"
Açıklamalarını sürdüren Sipahioğlu, “Bakınız ne diyor ‘Baba’ Gündüz Kılıç’ı anlatırken, ‘Ankara Demirspor, tarihteki tek Türkiye şampiyonluğunu kazandığı 1947 yılındaki finalde ise Fenerbahçe’yi 3-0 ve 6-0 yenerken Gündüz Kılıç da Ankara Demirspor forması giyiyordu.’ Yani Galatasaray resmi sitesindeki ifade bu ve bugün herkes girip bakabilir. Tabii kaldırmazlarsa! Diyor ki, ‘Ankara Demirspor, tarihteki tek Türkiye Şampiyonluğunu kazandığı 1947 yılındaki finalde…’ Yani diyor ki, ‘Ankara Demirspor, tarihteki tek Türkiye Şampiyonluğunu 1947 yılında kazanmıştır’, tek Türkiye Şampiyonluğunu! Tekrar üstüne basa basa vurguluyorum, Galatasaray resmi sitesi Ankara Demirspor’un, 1947 yılında kazandığı Türkiye Şampiyonluğunu resmen tanıyor ve diyor ki, ‘Ankara Demirspor, tarihte tek Türkiye Şampiyonluğunu, 1947’de kazanmıştır, bizim efsanemiz ‘Baba’ Gündüz Kılıç da onların Fenerbahçe’yi 3-0 ve 6-0 yendiği final maçlarında Ankara Demirspor forması giyiyordu" dedi.
“1947’DE TÜRKİYE ŞAMPİYONU OLDUĞUNU RESMİ SİTENİZDE BELİRTTİĞİNİZ ANKARA DEMİRSPOR’UN BAŞVURUSUNA NASIL İTİRAZ EDECEKSİNİZ?”
Ankara Demirspor'un başvurusuna da vurgu yapan Sipahioğlu, “Ankara Demirspor, bugün başvuru yaptı. Siz, şimdi çıkıp onların başvurusuna nasıl itiraz edeceksiniz, utanmadan? Üstelik bu belge resmi sitenizde varken! Hadi Ankara Demirspor’un başvurusuna itiraz etseniz! Adama gülerler ya! Siz hem kendi resmi sitenizde zamanında ‘Baba’ Gündüz Kılıç’ı anlatırken bu ifadeleri kullanacaksınız sonra Ankara Demirspor hakkını arayarak sizin de tanıdığınız o Türkiye Şampiyonluğunu, belgenizle tanıdığınız Türkiye Şampiyonluğunu kazanırken nasıl ‘sen şampiyon değilsin’ diyeceksiniz? Hadi, Galatasaray Kulübü’ne sesleniyorum, hadi Ankara Demirspor’un başvurusuna da itiraz etsinler. Hadi etsinler de görelim! Bu belgeyi de ne yapacaklar sonra?” şeklinde konuştu.
“BU TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN BİR DAVASI VE TÜRK FUTBOL TARİHİNİN MESELESİ”
Bu konunun, Türk Futbol Tarihi için önemli bir konu olduğunun altını çizen Sipahioğlu, “Şunu da söylemek istiyorum; başkalarını arkalarına takmaya çalışarak başka itiraz etmeye çalışan kulüpleri de ortaya çıkartabilirler. Ama onlar istisna olacak. Türkiye’nin geneli ne kadar haklı olduğumuzu, bakınız bu bir Fenerbahçe davası da değil, bu Türkiye Cumhuriyeti’nin bir davası ve bunun arkasında sadece Fenerbahçe’nin başvurusu da yok. Ankara Demirspor da başvurdu, onlar da meselenin ne kadar haklı olduklarının farkındalar ve anladılar. Bu Fenerbahçe meselesi değil, Türk futbol tarihiyle barışma meselesidir. Avrupa’da emsalleri ortada yani bunun Avrupa’da sayılmama örneği yok. Konu, bu kadar basit!” açıklamasında bulundu.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.