Erciyes Üniversitesi Temel İslam Bilimleri Bölüm Başkanı Prof.Dr.Temel Yeşilyurt, Siirt'in Evren Mahallesi'nde oturan Toprak ailesinin evinde çıkan 300'e yakın yangınla ilgili olarak, "Cinler insanlara fiziki olarak zarar veremez."
Erciyes Üniversitesi Temel İslam Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Temel Yeşilyurt, Siirt'in Evren Mahallesi'nde oturan Toprak ailesinin evinde çıkan 300'e yakın yangınla ilgili olarak, "Cinler insanlara fiziki olarak zarar veremez. Dinen bir şeyin sebepsiz yanması mümkün değil. Ailenin okula giden çocuğu uzmanlar tarafından muayene edilmeli" dedi.
Prof. Dr. Temel Yeşilyurt, "Siirt'teki olayı basın vasıtası ile öğrendim. Olayın nasıl olduğunu inceledim. Bir aile evinin sürekli yandığını ve bundan rahatsız olduklarını ifade ediyor. 4 ayda 300 kez yanma gibi bir iddia var. Destekleyen görüntüler var ama yandıktan sonraki görüntüler. Yanma anını görüntüleyen bir görüntü yok. Yanmanın başlangıcını ifade eden kimse yok" dedi.
"Bu tip olaylarda metafizik yönü araştırmadan önce fiziki olarak bunun gerçekleştirilme imkanı ve sebeplerini irdelemek lazım" diyen Prof Dr. Yeşilyurt, "Bu yangına sebep olan başka bir durum olabilir mi? Evin içinde çıkması, buzdolabında çıkması, ailenin okula devam eden çocuğunun okuldaki eşyalarının da yandığı söyleniyor. Sadece evde çıkan bir yangın değil, yangının bir boyutu okula da ulaşmış. Elbise askısındaki eşyalarının yandığı da söyleniyor. Bunlar iddia tabii ki. Bizim insanımız bu tip olaylar olduğunda bir gizem arar ve bundan hoşlanırlar. Pek çok açıklama yapılmış, Siirt Müftülüğü bu yangınları cinlerin çıkarabileceğini söylüyor. Siirt Üniversitesi Rektörü olayın çok boyutlu araştırılması gerektiğini söylüyor. Valilik de bu işin içinden çıkamadığını söylüyor. Ortada son derece esrarengiz bir olay var. Bunu dini açıdan irdelersek, ortada duran bir şeyin sebepsiz yanması mümkün değildir. Allah kainattaki her şeyi bir sebebe bağlamıştır. Tabii Allah 'Ol' derse sebepsiz de olur. Yağmur yağacaksa bulut oluşur ve yağar. Allah kendi hikmetine aykırı olduğu için hiçbir şey sebepsiz gelişmemiştir. Yangın varsa bir yakanı olması gerekiyor. Bu açıdan izah edemediğimiz için, 'Cinler yapmıştır' diye ifade ediyorlar" ifadelerini kullandı.
Kur'an-ı Kerim'de cinlerden topluluk olarak bahsedildiğini bildiren ayetlerin olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yeşilyurt, şu şekilde konuştu:
"Cinlerin en büyük reisleri şeytandır. Allah, 'Cinlerin insanlar üzerinde bir etkisi yoktur' diyor. Cinler insanlara birebir zarar ermek, malını gasp etmek, arabasını çizmek şeklinde zarar veremez. Eğer öyle bir şey olsa dünya hayatında insanlara huzur kalmaz, yaşama hakkı kalmaz. Cinlerin bunu gerçekleştirdiğini iddia etmek bana gerçekçi gelmiyor. Günümüzde kahinler, medyumlar gibi cinci hocalar gibi tabirler var. Bunların cinleri kendi kötü amaçlarına kullanabileceği gibi düşünceler oluyor. Kur'an-ı Kerim'de, 'Cinlerin insanlar üzerinde fiziki anlamda zarar verecek güçleri yoktur' ifadesi var. Bu ifade, şeytanla ilgili olarak dile getirilmiştir. Şeytan bunu yapamıyorsa cinler de bunu yapamaz. Her ne kadar gizemli olsa da olayları cinlere havale etme, bir anlamda kaçak dövüşmedir. Nasıl olsa doğrulanamıyor ve cinleri konuşturan kimse de olmadığı için bu kaçak dövüşmedir. Benim kişisel düşüncem, olayların fiziksel nedenleri araştırılmalıdır. Bugün yapılan açıklamalara göre, parapsikoloji ile uğraşanlar bunun parapsikoloji olduğunu söylüyor. Okula giden kız çocuğunun ışık vasıtası ile eşyaları yaktığını söylüyorlar. Bu da gerçekçi değil. Çocuğun bulunmadığı yerlerde de yangın çıkıyor. Çocuğun orada olup olmadığı da bilinmiyor. Bir başka şey de olaylar Ramazan ayından itibaren başlıyor. Eğer bu güç varsa neden sonra çıkıyor? Çocuğun bir anda parapsikolojik güce kavuşması, neden başka eşyaları etkilemiyor ve çevresindekini yakmıyor? Buna da cevap verilemiyor. Bana psikiyatristlerin yaptığı açıklama tutarlı geldi. Aile içinde psikiyatrik rahatsızlığı olan biri vardır, deniliyor. Onlardan biri bunu gerçekleştirmiş olabilir, deniliyor. Bazı psikiyatrik vakalarda olayı gerçekleştiren kişi bunu ne için yaptığını bilmez veya yaptığını daha sonradan hatırlamaz. Buna da
promani hastalığı demişler. Ailelerden biri bu hastalığa sahip olabilir ve yaptığını hatırlamıyordur. Dini bir alana çekerek böyle bir açılama yapmak yerine bu şekilde açıklama yapmak daha mantıklı gibi geliyor. Siirt Üniversitesi'nin dediği gibi olay çok yönlü araştırılmalı. Hastalık olup olmaması araştırılmalı. Bu aile içinde kuşkulanılan çocuk ile ilgili uzman hekimler çalışma yapmalı. Herhangi bir rahatsızlığı var mı, buna bakılmalı." dedi
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.