Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, "Çocuklarda diyabet olgularının yüzde 98'ini tip 1, yüzde 2'sini ise tip 2 diyabet oluşturuyor. Ancak çocuklarda şişmanlığın giderek artması tip 2 diyabet olgularının da artacağının işaretidir. Çünkü çocuklarda şişmanlık oranı yüzde 5'ten yüzde 10,5'a çıkmış" dedi.
Kurtoğlu, Dünya Diyabet Günü dolayısıyla Tıp Fakültesi dersliklerinde düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, dünyada yaklaşık 380 milyon diyabet hastası bulunduğunu söyledi.
Vakaların yüzde 45'inin ise hastalığının farkında olmadığını belirten Kurtoğlu, "Türkiye'de de 5.2 milyon hasta var. Geçen yıl yapılan sağlık harcamaları 44 milyar liraya ulaştı. Bunların dörtte biri diyabet ya da diyabetle ilgili problemler için harcanıyor" dedi.
Kurtoğlu, çocuklarda diyabet olgularının yüzde 98'ini tip 1, yüzde 2'sini ise tip 2 (erişkinlerde görülen şeker hastalığı) diyabetin oluşturduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Ancak çocuklarda şişmanlığın giderek artması tip 2 diyabet olgularının da artacağının işareti. Çünkü çocuklarda şişmanlık oranı yüzde 5'ten yüzde 10,5'a çıkmış. Şu an Türkiye'de 17 bin diyabetli çocuğumuz var. Bu nedenle hem diyabetin önlenmesi hem de diyabetin takibi ile ilgili hastalarla iyi iletişim içinde olmamız gerekiyor. Artık Kayseri'de Diyabetik Çocuklar Derneğinin kurulma zamanı geldi. Buna öncülük yapacak arkadaşlara biz destek olabiliriz. Biliyorsunuz Kayseri'de diğer hastalıklarla ilgili dernekler var ama diyabetle ilgili dernek yok."
- "İnsan eşinden boşanabilir ama diyabetten boşanamaz"
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kendirci ise çocuklarda büyük oranda tip 1 diyabet adı verilen insülin eksikliğine bağlı şeker hastalığının gözlemlendiğini kaydetti.
Bu hastalıkta temel tedavinin, eksik olan insülinin yerine konulması olduğunu vurgulayan Kendirci, şöyle konuştu:
"Çeşitli insülinler var. Çok hızlı etkili, orta etkili ve uzun etkili insülinler var. Biz şeker hastasının yaşına, kişisel becerisine, annenin, ailenin hastalıkla başa çıkabilme yeteneğine bakarak bir insülin şeması oluştururuz. Tabi sadece insülin kullanmak yetmiyor. Mutlaka öğünlere titizlikle uyulması ve saatlerinin belli olması gerekir. Şeker hastasının günlük aktivite göstermesi gerekiyor. Bunun tercihen yemekten sonraki tokluk saatlerinde ve düzenli yapılması gerekiyor. Bu arada da düzenli takipler gerekiyor. İnsan eşinden boşanabilir ama diyabetten boşanamaz. Ömür boyu takip edilmesi gerekiyor."
- Sınav stresi kan şekerini yükseltiyor
Sınav stresinin, aile içi huzursuzlukların, başka hastalıkların kan şekerini yükselteceğine dikkati çeken Kendirci, "Böyle bir durumda ek insülin yapılması ve sıvı verilmesi gerekiyor. Başa çıkamadıysanız gecikmeden doktora başvurmanız gerekiyor ki hasta komaya girmeden, tablo kötüleşmeden tedavi edelim. Özellikle enfeksiyon hastalıkları, bademcik, kulak, boğaz iltihabı, idrar yolu iltihabı, bağırsak bozuklukları diyabetli hastayı olumsuz etkiler. Böyle durumlarda beslenme problemi olabilir, insülin doz değişiklikleri gerekebilir" diye konuştu.
Kendirci, şeker hastası çocukların durumunun yakın arkadaşları, öğretmenleri, okul müdürleri hatta öğrenci servis sürücüleri tarafından bilinmesi gerektiğine işaret ederek, diyabetin saklanılacak, utanılacak bir hastalık olmadığını, bu kişilerin acil durumlarda nasıl müdahale edilmesi gerektiğini bilmelerinin önemli olduğunu anlattı.
- Diyabetli çocukların meslek seçimi
Ailelerin zaman zaman kendilerine çocuklarının hangi mesleği seçmesi gerektiğini sorduklarını ifade eden Kendirci, şu bilgileri verdi:
"Şeker hastası çocuklar her türlü mesleği seçebilir ama biz daha çok kendisine zaman ayırabileceği, diyabetiyle rahat başa çıkabileceği meslekleri seçmesini öneriyoruz. Ama benim bildiğim, tıp fakültesinde okuyan diyabetliler bile var. Diyabet tıp okumak için engel değil. Önemli olan diyabetle geçinmesini bilmek, onunla yaşayabilmek. Askerlikle ilgili sorular geliyor. Diyabetliler askerlik yapmıyorlar, raporla muaf oluyorlar. Evlenebilirler mi? Elbette evlenebilirler ama onun diyabetiyle de evlenmek gerekiyor. Burada eş seçimi önemli. Diyabetli bir kadının evlenmesi, gebelik, bebek doğurma gibi bir takım sıkıntıları da beraberinde getirir. Bunu başında bilmek lazım. Diyabetli bir çocuk ehliyet alabilir, yalnız arabaya binmeden kan şekerinin durumunu bilmesi gerekiyor. Kan şekeri iyiyse araba sürmesi gerekiyor, belli zamanlarda ara vermesi, şekerini ölçmesi gerekiyor, açken araç kullanmaması gerekiyor."
Programda, psikolog Hasan Köroğlu ile diyetisyen Zehra Avanoğlu da çeşitli bilgiyer verdi.
Etkinlikte, halk oyunları, palyaço ve illüzyon gösterileri sergilendi, diyabet hastası çocuklara çeşitli hediyeler verildi.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.