İletişimin sağlıklı olabilmesi için gerekli şartlardan biri de sinir sisteminin kuvvetli olmasıdır. Sinirleri zayıflamış bir bireyin tahammül gücü de olmayacaktır. Tahammülsüz bireyler de her şeye sinirlenecek, bağıracak, çağıracak ve ağlayacaktır... Hâl böyle olunca da kişi haklı olduğu durumlarda dahi haksız olacak, hiç sinirlenmeyi gerektirmeyen konularda bile sinirlenerek de tutarsız, dengesiz... etiketini yiyecektir.
Sinir sistemimiz
Peki sinirler neden ve ne şekilde bozulur? Sinir sistemimiz hücrelerden oluşur. Bu hücreler, vücudun ürettiği hormonların yanlış kullanımı veya kullanılmaması sonucu tahrip olmaktadır. Bu tahribat sonucunda da kişi hassaslaşacak ve tahammülsüzleşecektir.
Hormonların yanlış kullanımı
Bir olay veya bir düşünce sonrasında-sırasında vücudumuz hormon üretmeye başlar. Bu üretilen hormonlar beynimize gönderilir. Beynimizdeki hormon seviyesi yeni gelen bu hormonlar ile birlikte yükselecektir. Kullanılmadığı takdirde bu hormonlar önce beynimize ve akabinde diğer tüm organlarımıza zarar vermeye başlayacaktır. Çünkü hormonlar enerjidir, tıpkı elektrik enerjisi gibi. Bu hormonların kullanılmamasıyla beynimize elektrik vermiş oluruz. Önce beynimize zarar verir bu enerji. Migren ve başta oluşan farklı ağrıların sebebi budur, fiziksel her hangi başka bir sorun yok ise şayet. Yer çekiminin de etkisiyle bu hormonlar aşağı doğru inmeye başlar. Solunum sistemimize gelir, alın size guatr ve tiroidsel diğer rahatsızlıklar. Ciğerlerimize uğrar, siroz... Kalbimizi hiç atlamaz, kalp ve tansiyon hastalıkları... Midemiz mi? Evet midemize de uğrar; ülser, gastrit... Bağırsakları dahi ihmal etmezler, kolit... ve vücutta sebepsiz yere ortaya çıkan ağrılar deri tabakasında...
Hormonların doğru kullanımı
Bu enerjiyi nasıl harcayacağız ve ne şekilde bu enerjinin zararlarından kurtulacağız? Bir olay veya düşünce karşısında beynimize üşüşen bu hormonların yakılması çok kolaydır aslında. Kişi sinirlendiğini, heyecanlandığım, kaygılandığını... anladığı andan itibaren derin nefes egzersizine başlamalıdır. Derin nefes egzersizinde diyafram nefesini uyguluyoruz. Burnumuzdan bir çiçeği kokluyormuş gibi derin bir nefes alıyoruz, karnımız dışarı doğru çıkacak şeküde. Üç saniye tutuyoruz bu nefesimizi ve ağzımızdan çok daha yavaş bırakıyoruz. Yaklaşık 10-15 nefes aldıktan sonra beynimizdeki hormon düzeyini normal seviyeye indirmiş oluruz inşallah. Baktık ki hala daha enerjimiz var ve vücudumuzda fiziksel hareketlilik devam ediyor (terleme, titreme, baş, beden ağrısı...) ise şayet kalkıp hareket etmeliyiz. Su ve toprak ile uğraşırsak da vücudumuzdaki elektriği atmış oluruz.
Sinir sisteminin tedavisi
Yıpranmış sinir hücrelerimizi nasıl tedavi edeceğiz peki? Östrojen, seratonin, endorfin ve melatonin... gibi hormonlar yıpranmış sinir hücrelerimiz tedavi eder. Bu hormonları nasıl ortaya çıkartacağız ve kullanacağız? Yediklerimiz, içtiklerimiz ve hayat tarzımız çok önemli! Östrojen hormonu içeren bitkisel çaylardan birini kullanmaya başlamalıyız. Adaçayı, anason, papatya, rezene, biberiye, oğul otu, lavantada... Östrojen mevcut. Adaçayı ve papatyanın demlenme şekli; kaynar suda 10 saniye demlenir. Diğer bitkilerde ise 1 dakika demliyoruz. Bu bitküerden sadece birini kullanıyoruz. Bir bitkinin kullanılma süresi 3 aydır. 3 ay sonra vücut bağışıklık sistemini kullandığımız bitkiye karşı geliştirir ve bu bitkinin etkisi artık kalmaz. Günde 3 kez aç kanuna içilmesi gerekir. Hamile bayanlara bu çayları kesinlikle vermiyoruz. Seratonin içeren gıdalardan tüketmeliyiz bir yandan da. Muz, bulgur, kakao, tarçın, karanfil, havuç (yağ ile kullanılır havuç), turunçgiller, zencefil, kırmızı mercimek... yenmelidir. Endorfin üremesi için acı biber tüketiminde bulunulmalı, sizi mutlu eden hatıralarınızı düşünmeniz gerekmektedir. Hoş sohbet ve olumlu insanlarla görüşülmelidir. Olumlu kavramlar kullanılmalıdır. Gece uyurken tamamen karanlık ortamda uyunmalıdır ki melatonin hormonu salgılanabilsin. Aksi halde sabah uyanıldığında dayak yemiş gibi olunur.
Kompleks tedavi
Diğer yan tedavi yöntemleri ile de desteklendiği takdirde çok daha kısa zamanda iyileşme söz konusu olur. Bu yan tedavi sistemlerden biri de foto terapidir. Kavuniçi renk seratonin hormonunu tetikler ve vücutta üretilmesini sağlar seratoninin. Lavanta yağını da kullanıyoruz bilek ve şakak bölgesinde. Ayrıca lavanta yağım sulu kandil sistemiyle de kullanıyoruz ki bulunduğumuz ortamda östrojen hormonunu teneffüs etme şansına sahip olalım.
Tedaviye yanıt
Tüm bu söylediklerimi yaptığınız takdirde yıpranmış sinir sisteminin tedavi olma süreci ortalama 3 ay sürecektir. Elbette sinir sisteminin tek başına iyi olması da yeterli değil. Bu sistemin her daim iyi olmasını sağlamak adına da koruma altında olmamız gerekiyor. Hormonlarımızın her daim kontrollü bir şekilde tüketilmesini sağlamalıyız.
Ruhun huzurlu olması
Hormon sisteminin düzene girmesi de yeterli değil tabi ki. Doğru ve sağlıklı bir yaşam sistemine sahip olmalıyız. Mesleki, sanatsal, sosyal, sporsal ve eğitimsel faaliyetler içerisinde olmalıyız her daim. Bir günümüzün diğer günümüze denk olmaması gerekir. Aksi halde ruhumuzun tatmin olmaması durumu söz konusu olacaktır. Ruhun huzursuz olması demekse bedenin ruhun baskısı altında olması demektir. Bu baskı ise hem sinir sisteminin hem de tüm metabolizmanın çökmesi, iflas etmesi anlamına gelir.
Bir günümüzün diğer günümüze denk olmadığı, hayırlı işlerle geçen bir ömür temennisiyle...