Son zamanlarda Taşeron işçi sorunu ülke gündeminde. Sendikalar taşeron işçi çalıştırma sisteminin sona ermesi için yoğun bir çalışma yürütüyor. Hükümetin Taşeron sistemine dönük çalışma içinde olduğu biliniyor ancak bu çalışmanın neyi kapsadığı yönünde bilgi yok. Türkiye'de sayıları 600 binlerde olan ve Kayseri'de dört bin civarında kamuda çalışan taşeron işçisi bulunuyor. Kayseri'de en çok taşeron çalıştıran kamu kurumu olarak göze çarpan Belediyeler, KASKİ, kamu hastaneleri ve TEAŞ'da gözüküyor. Sevgili okurlarım hiçbir güvence olmadan asıl işçinin işini yapan taşeron işçilerine yönelik hükümetin tutumunu anlamış değilim. Yıllardır bu sorun çözülecek deniyor ama halen bir mesafe alınmış değil. Halen yıllar öncesinin sistemiyle bu işçi kardeşlerimiz sömürülüyor ve mağdur ediliyor. Taşeron işçi sorunu çözülebilir bir sorundur. Bakın hatırlarsanız hükümet uygulamalarında geçmişte taşeron işçilerine yönelik yapılan düzenlemeyle 200'e yakın işçi kadrolu statüye geçmişti, yeter ki taraflı değil, tarafsızlık olsun. Kadro statüsüne geçirilme uygulaması diğer kamu kurumlarında da yapılabilir. Değerli okurlarım taşeron işçiler öncelikli olarak bir statü istiyor. Yani sosyal haklarını, yıllık izinlerini, kuruma bağlı ve sosyal adaletin uygulanmasını istiyor. Açıkçası insanca yaşamak istiyor. Bir kadro olmazsa bile sözleşmeli bir pozisyonda çalışmakta büyük bir memnuniyet verecektir onlara. Taşeron işçilerle ilgili süreç gitgide uzuyor. İşçi kardeşlerimizin mağduriyeti her geçen gün artmaktadır. Ciddi aile tramaları ile karşı karşıyayız. Hükümet yetkililerinden beklentimiz kamuda çalışan taşeron işçilere yönelik bir iyileştirme yapılmasını istiyoruz. Bazı kurumlarda 5-10 yıl çalışan taşeron işçiler olduğunu biliyoruz. AK Parti iktidar ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ülkedeki ciddi bir sorunu çözmek istiyorsa zaman geçirmeden Mütahit işçi sorununu da çözmelidir. Bu sorun devam ettikçe ülkede sayılan aileleriyle birlikte 3 milyonu bulan taşeron işçiler ciddi sorunlar yaşamaya devam edecektir. Bakın Kayseri'deki kamu hastanelerinde çalışan 1000'e yakın taşeron işçisi var. Kamu hastanelerinin güvenlik, temizlik ve otomasyon hizmetleri mütahit işçileri tarafından yapılmaktadır. İşlerini özveriyle, aksatmadan yapan bu kardeşlerimiz hem sosyal haklar hem de ücret bazında ciddi sıkıntılar yaşamaktadırlar. Yıllık izinleri bile yok. Böyle bir çalışma sistemi dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Aslında ülkemizde taşeronluk sistemi, insan emeğini sömüren bir uygulama olarak görülmektedir. Bu sömürünün asıl sebebi ise, bu sektörde çalışan işçilerin aşın bilgisizliği, geçim sıkıntısı nedeniyle işten atılma korkusu ve işçilerin sessiz kalarak haklarını aramamasıdır. Ne yazık ki çağ dışı düşünceyle asıl işveren, ister kamu işvereni olsun ister özel sektör işvereni olsun en ucuz nasıl hizmet alırım diye düşünüyorlar. Alt İşveren yani taşeron şirket ise aldığı hizmeti, en ucuz ne şekilde yaparım da şirketin maksimum kar etmesini sağlarım diye düşünmektedir. Peki, bu durumda, işçilerin yasal haklarını kim düşünecek, asıl işveren mi yoksa taşeron alt işveren mi yoksa işçiler mi? Tabi ki herkes, kendi menfaatini düşünecektir. 4857 sayılı İş kanunu her türlü yasal hakkı, alt işveren yani taşeron işçilere vermesine rağmen haklarını alamayan işçilerimiz artık "kadro" diye feryat etmektedirler. Mevzuatlara göre taşeron işçinin, İş Kanunu'nda kıdem hakkı da vardır, yıllık izin hakkı da vardır, fazla çalışma hakkı da vardır, diğer tüm hakları da vardır. İş Kanunun 2. Maddesi, taşeron işçilerin işçilik alacaklarına devlet garantisi yani kısmi iş güvencesi getirmiştir. Bana göre, diğer taşeron olmayan işçilerin haklarından daha değerli olan bu hakkı kaldırmak için bir çok çalışma yapılmaktadır. Özellikle Kayseri Belediyelerinde, KASKİ'de ve TEAŞ'de çalıştırılan taşeron işçiler, kadrosuzluk durumdan rahatsızlar. "AK Partinin, bizleri seçim 'kekliği' olarak görmesinden çok rahatsızız."diyorlar.
KAYNAK: KAYSERİ YENİ HABER
