{NUTİZM VE NUTİSTLER-31}
{“TEŞHİR VE KADIN/a” başlıklı yazımın devamıdır.}
EYYÜHEL EVLÂD! (EY ÇOCUKLARIM!)
İnsan fıtratındaki pek çok cevher, keyfiyet, imtihan sırrına mâtuf olarak takılmıştır. Teşhir ve teşhircilik temâyülü de böyledir. Yani bir imtihan sorusudur.
Takı merakı da teşhircilik zaafından gelen veya onu tetikleyen bir eğilimdir. Bu merak, daha ziyâde kadınlarda karşımıza çıkmaktadır. “Takı” kavramı bir semboldür, insan bedeni de dâhil, dikkat çekmek için kullanılabilen her şey’in karşılığıdır. Bu böyle olduğu için Semâvî Söylem kadınları özellikle uyarmaktadır:
“Mü’min kadınlara da söyle: ...namus ve iffetlerini korusunlar. Görünen kısımları müstesnâ olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. ...ziynetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları ziynetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (dikkatleri üzerlerine çekecek şekilde yürümesinler)....” (Nûr24/31)
Anlaşılıyor ki teşhircilik, farklı bir renk, farklı bir tını da kazanarak kadınlarda çok ileri boyutlara ulaşma potansiyeline sahiptir. Üstelik rengindeki, tınısındaki farklılık, kadınlardaki teşhirciliği bir suç niteliğine dönüştürmekte ve toplumun başına belâ etmektedir.
Önceki yazımda işte bu hususları nazara vermek niyetiyle (“takdim-tehir”li) bazı alıntılar arz edecektim. Uzatıp sizi sıkmamak için ertelemiştim. Şimdi arz ediyorum:
{{ “...insan doğasına uygun politikalar üretmek gerekir. ...Yeni kadın politikaları da biyososyal modele uygun olmak zorundadır.” “...kadınların, kendi kimliklerini koruyarak var olmayı sağlayan biyososyal modele ihtiyaçları var.” “(Kadının) Duygusal ihtiyaçlar(ı); sevilmek, değer verilmek, önemsenmektir. Ancak böylece kendilerini mutlu ve güvende hissederler.” “Erkekte güzelliği arama eğilimi, kadında beğenilme arzusu vardır... Aranan ve seçilen olduğunu hissetmesi için, kadına saygı gösterilmelidir.”
“Kadının almaktan korkmasının arka planında, ilgiyi kaybetme endişesi yatar.” “Kadını motive etmenin en iyi yollarından biri de (ona) saygıya değer olduğunu (kendisine) hissettirmektir.”
“Kadının psikolojik ihtiyacını göz önüne almayan feminizm, kadının duygusal ihmaline zemin hazırlamış oldu.”“Kadını kadın yapan, duyguları, düşünceleri, insanlığıdır; dişilik, çok sonra gelen bir özelliktir. Kadının toplumsal konumunu dişiliği üzerinden yürütmesi, erkeklerin ilgisini çekip onların zevklerine hitap etse de kadına zarar verir... cinselliğin toplumsal ifadesi sınırsız değildir...”
“Giyinmek, genetik eğilimlerimizden birisidir, diyebiliriz... Hayvanlıktan insanlığa geçiş, elbiseyle olmuştur.” “İnsanın giyim tarzı, savunduğu sosyal doğrularla yakından ilgilidir. Kadınlar, özgürleşme taleplerini kıyafetleriyle ifade ediyorlar... Burada kadının, şahsî tercihini ‘başkasına zarar vermemek’ titizliğiyle belirlemesi gerekiyor. Özgürlüğün sınırı, karşımızdakinin haklarına duyarlı olmaktan geçer.”
“Erkekler arasında antisosyal, yani toplum normlarına uymayan tipler yaygınken; kadınlarda Histrionik, yani rol yapma eğilimindeki kişilik özellikleri baskındır. Bunun kadınlara mahsus bir özellik olduğu bile söylenebilir... ‘Oyuncu ruh’ hâli gösteren kişiler, ilgi açlığı çeken insanlardır. Balık sudan çıktığında nasıl boğulursa, bu tipler de yeterince ilgi görmedikleri ortamlarda kendilerini boğulacak gibi hissederler. Psikolojik gıdaları övgüdür, bunu bulamazlarsa kendilerini kötü hissederler... Modanın bu tip insanların eseri olduğu söylenir.”
“Modern hayatın getirdiği tüketim hastalığının hedefi, kadınlar ve çocuklardır. Estetik kaygıları gelişmiş olan kadınların kontrolsüz alışverişleri, onların cinsel kimliklerinin ön planda tutulmasıyla art(ırıl)maktadır.”
“Moda, kadının bir ilgi alanına hitap eder. Seçilme ve beğenilme duygusu, onun temel psikolojik ihtiyaçlarından bir tanesidir. İşte moda, bu içgüdüsel eğilime hitap eder... Fakat moda ile teşhirciliği ayırt etmek gerekiyor. Teşhircilik, bir hastalıktır ve kadının kişiliğine değil, dişiliğine dikkat çekmektir. Dişiliğini ön plana çıkardığı zaman toplumda var olacağını hissettirmektir. Bu da erotizm ve kadının cinselliğinden çıkar sağlamaktır. Bu sebeple bir kadının kadınsılığıyla dikkat çekmesi, onun toplumsal rolüne zarar veriyor. Günümüzde modernleşme algısı erotizmle bir görülüyor. Moda unsuru, âdetâ kadının ‘cinsel tüketim objesi’ gibi düşünülmesi anlamını taşıyor. Kadının bedeni üzerinden ekonomik sömürü yapılmasını ‘modernleşme’ olarak algılamak doğru değildir. Otomobil reklamlarındaki hedef kitle erkekler olmasına rağmen, tanıtımda kadınlar kullanılıyor. Demek ki kadının ekonomik olarak sömürülmesi söz konusudur. Kadın onuruna zarar veren bu davranışa, kadın hukukunu koruyan hareketlerin izin vermemesi gerekir. Erkeklerin hizmetine sunulan kadın imajı, onaylanması mümkün olmayan bir görüntüdür... Kadının cinsel kimliğinin kitlesel tüketime sunulması, kadın hakları açısından mutlaka tartışılmalıdır.”}} (Prof. Dr. Nevzat Tarhan KADIN PSİKOLOJİSİ)
{{...Halk, sonuçlarını düşünmeden başıboş hürriyet fikrine tapınmaya başlamıştı. Bunlar, evet, aslında eski idare sisteminden, eski rejimlerin baskısından kurtulmak üzere bu yola girmişlerdi ve “başıboş hürriyet” fikrini silah olarak kullanma yolunu tutmuşlardı ama bu defa da bütün insanî kıymetlerden uzaklaşılmış, sanki hayvanca bir yaşam peşine düşülmüş idi. Bu eğilim, kökleşti, cemiyetin her tarafına yayıldı.
Meşhur Fransız İhtilâli, bahsettiğimiz “mes’uliyetsiz hürriyet” anlayışının neticesinde meydana geldi. Bu inkılâp, temeli çok eskiye dayanan birçok ahlâkî sistemi, medenî, dinî nizam ve metotları, disiplin ve intizamı, kanun ve kaideleri bir anda yıkıp dağıttı.
Göz ve bakış yoluyla karışıklık çıkarmanın en kuvvetli silâhlarından birisi de kadın güzelliğinin teşhiridir. Onlar hep bu yolla karşı tarafın gönlünü çelmeğe çalışmışlardır. Cinsî istekler, teşhir yoluyla gün yüzüne çıkar, belirginleşir.Sanki erkekleri açıktan açığa dâvet ederler. Gönüllerinden ne geçerse geçsin, üzerlerinde örtü bulunsun veya bulunmasın, güzelliği teşhir etmek için çeşitli vasıtalar kullanılır. Meselâ süs eşyaları, saç tuvaleti, vücudun girinti ve çıkıntılarını belli eden ince ve dar elbiseler ve benzeri şeyler seçilirse, bu, karşı cinsin arzularını kabartmak içindir. Yani o şekilde giyinilir ki, tahrik suretiyle erkekteki cinsî istekler kudurganlık hâlini alır ve bundan da binbir bozukluk ve karışıklık çıkar. Kur’an-ı Kerim, söz konusu fiil ve hareketleri “teberrücü’l-cahiliye” (cahiliye devri kırıtması) gibi genel bir terimle açıklamıştır. Koca’dan başka herhangi bir erkeğin (ve hattâ herhangi bir kadının) nazar-ı dikkatini çekmek için kullanılan bütün süs eşyaları, boya ve makyaj takımları, yabancı erkek ve kadınların ilgisini kazanmak için yapılan her hareket, “teberrücü’l-cahiliye”dendir. Kadın kendisini şöyle savunabilir:
“Bu hareketimde kötü bir niyet var mıdır?”
Evet, onun kötü niyeti olmayabilir. Bununla beraber önemli olan, karşı tarafın tahrik edilip edilmediğidir. Şayet kadın, tavrıyla, hareketleriyle ve giyinişiyle kendisine bakan erkekleri tahrik eder bir durumdaysa şu ayet-i kerimeye muhatap olur: “CAHİLİYE DEVRİNİN KADINLARI GİBİ KIRITMAYINIZ.” (El Ahzab: 33).
Fakat meselenin ruhunu her zaman için göz önünde bulundurmak gerekir. Bir kadın, durumuna göre, bazen evinden dışarı çıkmak mecburiyetinde kalabilir. Çalışması gerekebilir. O zaman elbette ki hem ellerini, hem de yüzünü açacaktır. Çünkü böyle hâllerde yüzün ve ellerin açılması kesin bir zorunluluk belirtir. Fakat bahis konusu şartların dışında kalan kadınlar, sırf zevk olsun diye şüphesiz bu şekilde hareket edemezler. Demek oluyor ki şeriatın gayesi, ‘(cinsel) güzelliğin teşhirini önlemek’tir. Çünkü bütün fitne ve fesat olayları bu kaynaktan beslenmektedir. O halde güzelliğin teşhiri için açılmak suçtur.}} (HİCAB, Ebu’l-A’lâ Mevdûdî, Orduca’dan tercüme: Prof. Ali Gencelli, Hilâl Yayınları 2. Baskı)
FITRAT GERÇEKLERİ BİR KENARA KONULARAK İNSANOĞLUNA BOZGUNCULUK VE ŞİRRETLİĞİN ÖĞRETİLMESİNE hayır. Vesselâm.
***NUTİZM VE NUTİSTLER isimli kitabımı almak için tıklayın. Tavsiye ederim.
R. Serdar Özmilli