Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Hulusi Şentürk, ?Türkiye?nin markası var mı?? şeklinde sorular olduğu ve bunun devam ettiğini belirterek, Türkiye?nin güçlü bir markası olmadığını söyleyerek cevap verdi.
Bazı işletmeler haricinde firmaların markalaşmaya giden yolu bilmediğini aktaran Şentürk, ?Reklam yaparak, reklama para basarak marka olabileceğini zannedenler, bu konuda ki önlerine gelenlere, kusura bakmayın ?yolunacak kaz? mantığına şirketlerimiz teslim oluyor? dedi.
TSE Başkanı Hulusi Şentürk, Kayseri?de bir programa katıldı. Burada konuşma yapan Şentürk, standartlarla ilgili bilgiler vererek, ?Son zamanlarda çok söyledik. Türkiye iş dünyasında olan herkesin, her gün tekrar etmesi gereken bir gerçek var. O da küresel ekonominin standartlar üzerine döndüğüdür. Hepimizin kabul etmesi gereken bir gerçek daha var. Ülke olarak standartlarda söz sahibi olamadığımız sürece, standartları belirlemeye başlamadığımız sürece, geleceğimizin çok parlak olması mümkün değil. İş dünyası ile Türk Standartlara Enstitüsü arasında kurulacak güçlü bağlarla, ülkemizde standartların oluşmasında ve oluşan standartlarında uluslararası standartlara dönüştürülmesiyle iş dünyamız, küresel ticarette söz sahibi olmasına imkan verecek.? şeklinde konuştu.
TSE Başkanı, özellikle mobilya gibi, tekstil gibi, yapı malzemeleri gibi sektörlerin Türkiye?nin dünyaya standart ihraç edebileceği sektörler olduğunu anlatarak, ?Henüz bu sektörlerde standartları belirlemede adımlar atamadığımız için istediğimiz sonuçlara ulaşmış değiliz? ifadesinde bulundu. ?Sizlerin ellerinize çanta alarak Pazar pazar dolaşarak mal satma devriniz kapanmaya başladı? uyarısında bulunan Şentürk, ?Artık tüm dünya ülkeleri serbest ticaretin kuralları karşısında kendi pazarlarını korumak için standartlara dayalı koruma politikalarını devreye sokmaya başladı. Ciddi anlamda serbest piyasa anlayışını tehdit eden, gelişmekte olan ülkelerin aleyhinde olan bu duruma karşı ancak ve ancak standart alanında güçlü işbirlikleriyle mücadele edilebilir? diye konuştu.
Başkan Şentürk, sadece standartların bunun için yeterli olmayacağına işaret ederek, şunları söyledi; ?Ürünlerinde, hizmette standartlara uygunluğu belgelendirilmesi ve gözetim hizmetinde küresel çapta markalaşmaya ihtiyaç var. ?Türkiye?nin markası var mı? diye soruluyor. Sorulacak da. Evet Türkiye?nin çok güçlü bir markası yok. Çünkü Türkiye?de işletmelerimiz İstikbal Mobilya gibi birkaç istisna dışında markalaşmaya giden yolu doğru bilmiyor? diye konuştu.
İşletmelere marka olma yolunda ne yapacakları ile ilgili de bilgi veren Şentürk, ?Sadece reklam yaparak. Reklamlara para basarak marka olabileceğini zanneden, bu konuda önlerine gelen, kusura bakmayın yolunacak kaz mantığına şirketlerimiz teslim oluyor. Markalaşmanın olmazsa olmaz yolu önce standartlara uygun üretim. Bu üretimi kurumu standartlaştırarak gerçekleştirmek. Daha sonra üst seviyeye yükseltmek. Yakaladığımız kendi kalitemizi de uluslararası standartlara dönüştürerek rakipsiz olmaktır. Başka türlü marka olunmaz. Reklam lazım mı? Süreci desteklemek için gerekli. Pazarlamada bu süreci desteklemek için lazım. Ama biz ne yazık ki, destek süreçlerini asli süreçler yerine koyduğumuz için marka üretmekte aşırı derece zorlanıyoruz.? ifadelerini kullandı.
Hulusi Şentürk, İstikbal Mobilya ile işbirliklerin ülkemiz için önemi olduğuna vurgu yaparak, ?Bugüne kadar programlarına hayır demedim ve geldim. Nedeni. Çünkü bu tür işbirlikleri Türkiye?de yaygınlaşması gerekir. Bunu anlayan ve çalışan işletmelerimize de TSE olarak ayrıcalıklı yaklaşmamız gerekiyor? şeklinde konuştu.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.