Melikşah Üniversitesi Mimarlık Kulübü Anthitecture tarafından 21 – 24 Kasım tarihleri arasında Türkiye’nin önde gelen mimarlarının da katılımı ile “Anthitecture Day’s” isimli çalıştay ve söyleşi programlarının yer aldığı Mimarlık günleri düzenlendi.
Mimarlık Günleri hakkında bilgi veren Anthitecture Kulübü Başkanı Recep Utku; “Transparent Kayseri isimli kent gezisi ve eskiz çalıştayı düzenleyip, bu çalışmaların sergisini de program kapsamında yaptık.
Çalıştayda amacımız, kent eskizleri ile yaşadığı çevreye hakimiyeti sağlamak ve arkadaşlarımız arasındaki motivasyonu artırmaktı. ‘Yeşilçam’dan Bir Kesit’ isimli çalıştayımız da okulumuz atölyelerinde yapıldı. Çalışma Türk filmi ve dizi mekanları üzerinden ‘Mekan – Zaman – Olay’ ilişkisi araştırılarak; Kesit, görünüş ve plan çizimleri ile deneyerek öğrenme ve öğrenci arkadaşlarımızın mekansal kavrayışlarını, anlatım becerilerini zenginleştirmek amaçlandı. Bu şekilde sinema ve mimarlığa bakış açısını iyileştirmeyi hedefledik. ‘Sokak Barınakları’ isimli çalışmamızda da zor şartlarda yaşayan sokak hayvanlarına, uygun yaşam alanları sağlamak amacıyla barınaklar tasarladık. Daha sonra ise çalışmalarımızı seri üretime koyarak, barınakların sokaklara montajını sağlayacağız.” dedi.
Melikşah Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Beyhan Bolak Hisarlıgil Mimarlık Günleri hakkında değerlendirmelerde bulunduğu konuşmasında şöyle dedi; “Geçtiğimiz yıl ilkini Fransa’nın başkenti Paris’te gerçekleştirdiğimiz ‘Transparent Paris’ etkinliğinin bu sene ikincisini ‘Mimarlık Günleri’ kapsamında Kayseri meydanında yaptık. Bu ve diğer yapılan etkinlikler Anthitecture Kulübü üyelerinin yapılara farklı bir gözle bakmalarına vesile oldu. Aynı zamanda var olanı eleştirerek daha yaşanılabilir ortamlar oluşturma düşüncelerine de katkıda bulunmaktadır.” dedi.
“Üniversitelerde Konuşulmayan 33 Şey”
Mimarlık Günleri kapsamında Melikşahlı öğrencilerle bir araya gelen Raşit Dedeoğlu “Üniversitelerde Konuşulmayan 33 Şey” konulu söyleşisinde Mimarlık deneyimlerini öğrencilere aktardı. Dedeoğlu; “Dünya üzerindeki her sanat hayatın bir fon müziğidir. Bu müzikte orkestra şefi mimarlardır. İnsanlar değişebilir kültürler değişebilir ama yapıya olan ihtiyaç hiçbir zaman değişmez. Modern kültür ile geçmiş tarihimizi birbiri ile buluşturan, tasarımsal ögeleri bizim için kullandıkları için Mimarlar, İç Mimarlar, Peyzaj Mimarları ve Şehir ve Bölge Planlamacıları bir vücudun azaları gibidir. Birisinin eksikliğinde hastalıklı yapı ortaya çıkmaktadır.” dedi.
Mimarlığın zorluklarından da bahseden Dedeoğlu; “İş yapabilmek için insanları bir Mimar gibi düşündürmeniz gerekmektedir. İşin zorluğundan bir tanesi budur. Mimarlık eğitimine başlarken çok zengin olacaksın düşüncesi ile başlanır ama sefil hayatı yaşan öğrenci de Mimarlık öğrencisidir. Çünkü her zaman zengin olacağız hayali ile jüri dönemlerinde cebimizden çıkan paranın haddi hesabı yoktur. Ama mezuniyet sonrası da akrabalarımızın ‘Benim evi de artık çizersin’ demesi ile hayrına yapılan meslek haline geldi.” dedi.
“Mimari Tasarım ve Üretim Süreçleri” konulu söyleşi gerçekleştiren Can Tamirci, Erhan Vural ve Kadir Uyanık da öğrencilere hayat deneyimlerinden ve mimarlık serüvenlerinden bahsederek iyi bir mimar nasıl olunur portresini çizdiler.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.