Ak Parti tüzüğüne aynı görevi üç dönem üst üste yapanlar bir dönem bu göreve seçilemezler hükmünü koydu. Yani dördüncü dönem, dinlenme veya başka bir göreve rotasyonla gitme dönemidir. Şark kültürüne sahip olduğumuz için, bu yasak, bu kısıtlama hepimizin hoşuna gitti hemen üstüne atladık. Ben de dâhil hemen alkışladık. Birçok siyasi sandık da yenemediği rakiplerinden bu kuralla kurtulduğu için sevindi. Parti içinde oh bize yer açılıyor diye sevinenler oldu. Benim gibi fukaralar da alttan gelen kadrolara yer açılır yeni gençlere fırsat doğar, yeni isimlere siyaset yapmak için yol açılır diye sevindi.
Tabi aradan zaman geçip aklıselimle düşünmeye başlayınca bu kuralın mahsurlarını görmeye başladık. En kıymetli ve en zor yetişen kaynak insandır. Bu nedenle yetişmiş insan kaynakları bu kadar kolay harcanmamalı. Kaç dönem seçilirse seçilsin heyecanını ve çalışma şevkini kaybetmeyen tecrübeli insanları seçimlerde yasaklamak ne kadar adil ve akıllı bir iş olur? Keşke yasak yerine bütün adayların, partiye kayıtlı, aidatını düzenli olarak ödeyen tüm üyelerce hakim gözetiminde ön seçimle belirlenmesinin yolu açılsa. İnşallah parti içi demokrasinin tam işlediği günleri de görürüz. Tabi biz getirilen kuralı delmenin, arkadan dolanmanın yolunu hemen buluruz. Bu kuralı da Milletvekillerini Belediye Başkanı, başkanları da Milletvekili yaparak temize havale ederiz. Bu durumda seçim ve seçilmeyi bekleyenlerin umudu bir başka bahara kalır. Ona da partilerinin ve kendilerinin ömrü vefa ederse(!)
Hal böyle olunca AKP?nin sessizliği gayet normal. Bu sessizlikten tüm iller gibi şehrimizde nasibini almaktadır. Bakalım il başkanımız Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısından ajandasında ne getirecek. Bekleyip göreceğiz. Yuvarlak klişe cümleler dışında bir şey çıkacağını zannetmiyorum. Bol temenni, bol bol partililerini güdeleyici cümleler çıkacaktır. Somut isimleri daha beklememiz gerekiyor.
Birkaç büyük şehirle birlikte Kayseri Büyük Şehir Belediye Başkan adayı birlikte açıklanır. Bunların kaderleri aynı olur. Anketlerde başarılı olan bu başkanları kendileri istemedikleri müddetçe veto etmek kolay iş değil. Büyük Şehir Belediye Başkanımız bu kategoride bir başkan. Birçok projeye imza attı. Yaptıklarını yok sayıp burun kıvırmak kimsenin haddine değil. Buna rağmen ismini tarihe yazacak ve ölümsüzleştirecek bir projesi var. Bu proje; KIZILIRMAĞI ŞEHİR İÇİNDEN GEÇİRMEK. Özhaseki başkanın bu projeyi yapmak için bir dönem daha isteyeceğini zannediyorum. Başkanın son aylardaki gezi ve konuşmaları derinliğine analiz edilirse bu istekliliğini net olarak görebiliriz. Zaman zaman kahırlı konuşmaları oluyor. Bunun nedeni bir dönem daha aday olması için parti içi istekliliğin yüksek sesle seslendirilmediğinden olsa gerek. Bire bir konuşmalarda başkanım bizi bırakma diyenlerin, açıktan bu dileklerini seslendirmedikleri veya başka isimlerle flört etmeleri başkanı üzüyor. Vefasızlığa kahrediyor.
Şayet Mehmet Özhaseki bunu isterse önünde kolay kolay kimse duramaz. Bunun karşısında kimse direnemez. Özhaseki aday olursa ilçe adaylarını da kendisi belirler. Bu onun en tabi hakkıdır. Uyum sağlayamayacağı isimleri istemez. Bütün bunlar parti içerisinde tepki alır mı? Elbette alır almasına da, hiçbir mana ifade etmez.