YGS-LYS derken koşturmayla geçen süreçte sona gelindi. Öğrencilerin içinde bulunduğu bir senelik yorucu maraton sona erdi.
Şimdi ise üniversiteye girmek isteyen öğrencileri tercih yapma heyecanı sardı. 7-17 Temmuz tarihleri arasında yapılacak tercih süresi başladı. Öğrenciler ve aileleri ilk günden bu heyecanı yaşadı. Hepsinin gönlündeki ise istedikleri bölüme gidebilmek.
Tercih aşamasında dikkat edilecek ilk adımın tercihi bir danışman nezaretinde yapmak çok önemli. Puanlar ve sıralamalar dikkatle incelenerek, tercihler en çok istediği bölümden en az istediği bölüme doğru sıralanmalı. Bu arada üniversitelerin kontenjanları da göz ardı etmemek gerekiyor. Bu işlemler yapılırken üniversiteli olmak mantığıyla değil de istenilen bölüme gitme mantığıyla bilinçli davranmak gerekiyor. Uzmanların uyardığı bir diğer konu da tercihlerin ek kontenjanlara bırakılmaması. Böyle bir şey yapıldığı takdirde bütün bölümleri dolma riskiyle karşı karşıya kalınabiliyor. Bu süreçte velilere de görevler düşüyor. Çocuklarına baskı yaparak değil de geleceklerini çizecekleri bu dönemi en güzel şekilde noktalamaları için yardımcı olmaları gerekiyor.
Psikolojik, Danışmanlık ve Rehber Uzmanı Ömer Soyer tercih yaparken ilk olarak puanların ve sıralamanın dikkatle incelenmesi gerektiğini söylüyor.
?Tercih yaparken öğrencinin birden fazla puanı olduğu için öğrencinin kafası karışıyor. Bir kere her bölüm aynı puandan almıyor. Puan ve sıralamalarına baksınlar. Tercihlerde biz %10 oynama gibi olaylar düşünüyoruz. Yani yüz bindeki bir sıralamanın seksen binlere seksen beş binlere ineceği kanaatindeyiz. Kesin iner mi hayır onu diyemiyoruz ama tercihlerde 30 tane tercih hakkı var. Yani yüz bindeki bir öğrenci mutlaka 2-3 tane tercihini elli binlere kadar indirebilir. Daha sonraki aralığı biraz daha açarak işte elli binden yetmiş binlere kadar bir 2-3 tercih yapabilir. Bir 10 tercihini 70-85 bin aralığında kullanabilir. Geri kalanlarını 85 binden geriye doğru ama mutlaka bu tercihleri yaparken üniversiteli olmak için değil istediği bölüme gitmek için yapmak zorunda.??
Psikolojik, Danışmanlık ve Rehber Uzmanı Ömer Soyer danışman nezaretinde kontenjanları tek tek kontrol ermenin önemli olduğunu söyledi.
??Ve öğrenciler tercih süresi içinde kontenjanları da baz alsınlar. Çünkü bazı bölümler 30 kişi alıyor aynı bölüm bir başka üniversitede 100 kişi alıyor kontenjanları göz önünde tutsunlar ve mutlaka bunu yaparken rehber öğretmenlerden mutlaka destek alsınlar.??
Psikolojik, Danışmanlık ve Rehber Uzmanı Ömer Soyer tercih işleminin ek kontenjanlara bırakılmaması konusunda da uyardı
??Bazen öğrenci şöyle bir yanlış hataya düşüyor. Ben tercih yapmayayım ek kontenjanlara bırakayım. Kesinlikle burada öğrenci tercih yapsın. Çünkü ek kontenjanda o bölümün açılıp açılamayacağı belli olmuyor. Bu yüzden tercihlerini düzgün bir şekilde ve istediği bölümden istediği şehirden başlayarak yapsın. Burada birden fazla puanı oluşuyor öğrencinin. Gerek MF gerek TM gerekse TS kararsızlık yaşıyor. Hangi bölümü çok istiyorsa o bölüme öncelik versin sıralamada.??
Psikolojik, Danışmanlık ve Rehber Uzmanı Ömer Soyer tercih yapılırken gelecekte iş imkanı olabilecek bölümlerin seçilmesine vurgu yapıyor.
??Bugün sayısaldan sağlık sektörünün hepsi diyebiliriz. Mühendislikler ama bu mühendislikler içerisinde işte nedir elektrik elektronik, bilgisayar, biyogenetik, mimarlık, inşaat mühendisliği bunlar diğer taraftan eşit ağırlıktan hukuk, PDR, sosyal hizmet, psikoloji yabancı dilini geliştirebiliyorsa ki geliştirmek zorunda olduğu bir bölüm uluslararası ilişkiler, uluslararası ticaret gibi bölümler. Sözele baktığımız zaman işin açığı sözel öğrencinin fazla bir alternatifi yok öğretmenlikler, halkla ilişkiler, radyo sinema televizyon gibi bölümler var. Orada da öğrenci kendi kişiliğine ve bölümün geleceğine göre hareket etmelidir.??
Psikolojik, Danışmanlık ve Rehber Uzmanı Ömer Soyer dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da tercih yaparken bilinçli davranmak olduğunu söyledi.
?? Biz öğrencimize her zaman şunu söyledik: Üniversiteyi kazanırken tercih yapmak için yapmayın, Hayatınızı kurtarmak için yapın. Şunu unutmayın kendinizi kurtaramadıktan sonra kimseyi kurtaramıyorsunuz. İlk önce bir kendinizi kurtarmanız gerekiyor. Burada bazı öğrenciler işte annem kızar babam kızar veya mahcup olurum, arkadaşlarıma karşı işte altta kalırım, aşağılanır hissiyatına girerim düşüncesinden dolayı bölüm ayrımı yapmaksızın iyi veya kötü üniversite fark etmez bazında bölüm fark etmez bazında tercih yapıyor ve gittikleri zaman pişman oluyor. Seneye tekrar gireceğim diyor. Seneye tekrar girdikleri zaman diploma notu neredeyse yarı yarıya kayboluyor. Bu onlar için dezavantaj. Ve biz öğrenciye diyoruz onu yaptığınız zaman bazen dönüşü olmayan sıkıntıları yaşıyorsunuz. O yüzden bilgiler sıcakken gerekirse bir yıl daha şans vermeleri gerekir. Yani üniversiteli olunmak için olunmaz hayatı kurtarmak için üniversiteli olunur.??
Psikolojik, Danışmanlık ve Rehber Uzmanı Ömer Soyer bu süreçte velilerin de dikkat etmeleri gereken bazı noktalarından bahsetti.
?Veliler öğrencilerini yönlendirirken geleceğe yönelik kişilik özellikleri göz önüne alıp ve öğrenciye destek olacak şekilde yönlendirmeleri lazım. Baskı kurmasınlar illa üniversiteye git. İşte birilerinin çocukları okudu sen de oku okumalısın gibi baskı kurmadan çocuğunun geleceğini kurtarmak için veya bu 2 milyon civarı öğrenci giriyor sınava. Üniversiteye giren öğrenci değil de 2 milyondan kendisini, geleceğini kurtarmış birey olarak yönlendirmeleri gerekiyor? dedi.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.