Günümüzde unutulmaya yüz tutan sanatlarından olan tesbih işlemeciliği Kayseri?de yaşatılmaya çalışılıyor.
Erzurum?dan beş yıl önce Kayseri?ye gelerek buraya yerleşen Gümüş ailesi tesbih işlemesi yapan bir yer bulamayınca bu işe kendileri koyulmuş. Bu sanata gönül veren iki kardeş Halil ve İsmail Gümüş zorluk çekmelerine rağmen mesleklerini bırakmayarak yaşatmaya çalışıyor. Cumhuriyet Mahallesi?ndeki 8 metrekarelik dükkânlarını adeta tesbih atölyesine çeviren kardeşler her türlü tesbih tamiri ve tesbihi yapıyorlar. Onlar için dede mesleği olan tesbih sanatı ekmek kapısı da olmuş. 9 yaşında başladıkları mesleklerini sabırla, azimle, gayretle yaşatıyorlar. Satın alınan taşlar ve tesbih taneleri tek tek deliniyor, gümüş ve altın tellerle işleniyor, zımparalanıyor, cilalanıp hazır hale geliyor. Tek tek elden geçen tesbih taneleri emek, sabır gerektiren zor bir iş olduğu için kimsenin bu işe yanaşmamasından dolayı sanat unutulmaya yüz tutmuş sanatlar içerisine girmiş. Böyle olunca da devlette bu mesleği yaşatmak için bu işi yapanlardan vergiyi muaf tutmak zorunda kalmış. Fiyatları tesbih 15 TL?den başlayıp 20 bin liraya kadar işlemesine ve malzemesine göre değişiyor. Erzurumlu Gümüş kardeşler dört tane de çırak yetiştirerek bu sanatı yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için gayret sarf ediyor.
Tesbih işleme ustası İsmail Gümüş bu işe gönül vermenin önemli olduğunu söylüyor.
?Tesbih işi bizim ata-dede mesleğimiz, biz de bu işe gönül verdik, güzel bir sanat, güzel bir eser tabi bu bizim kültürümüzde de var Osmanlı kültüründe de var bunun için devam ettik. İlk başladığımda 9 yaşındaydım bir tanenin üzerine 12 noktayla başlamıştım şu anda bir çeşmi bülbül danesinin üzerine 380 ve 460 nokta arası değişiyor bu rakamlar toplam tesbihte 16 bin 5 yüz, 17 bin, 18 bin noktaya kadar çıkar, bu zamanla geliştirmekle gönül vermekle olur.?
Usta İsmail Gümüş zor bir sanat olan tesbih işlemeciliği çeşitlerinde farklılık gösterdiğini söyleyerek malzemeye göre değiştiğini belirtiyor.
?Çok sabır gerektiren tek tek taneleri delip, tek tek işlenmesi, tek tek zımpara olması, cila olması bunun yanı sıra stresi çok, zor icra edilen bir meslek. Çeşitlerimiz oltu tesbihimizden başlar koka, kehribar, fildişi, karetta karetta, mors dişi, balina dişi bu tarz diş gurupları ondan sonra kehribar, Osmanlı zar, sıkma kehribar, damla kehribarı, bu şekilde devam ediyor. Malzemeye göre değişiyor. Tesbih kültürünü yaşatmak adına devletimizin bize hak tanıdığı vergiden muafiyet belgesinide bize verdi. Bu şekilde bu kültürü, bu sanatı ölmesin diye çalışmalarımızı yeni elemanlarla yeni çıraklarla üretmeye başladık inşallah daha da daim olacak, daha da ölmeyecek bu meslek bu şekilde devam edeceğiz.
Çırak Emre Adıgüzel?de bir hevesle bu mesleğe başladığını söyleyerek nesillere aktarmak için çalışacağını belirtti.
? Ben bu mesleğe heves verdim, ben bu mesleği önceden de seviyordum. Bu kaybolan bir meslek ustalarımdan öğrendiğim bir meslek bu mesleği gelecek nesillere aktaracağım bu meslek hiç ölmeyecek? ifadelerini kullandı.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.