Dünyayı etkisi altına alan iklim değişikliğinin en büyük zararı büyük kentlerde yaşanırken, altyapıların iklim değişikliğine uygun hale getirilmesi durumunda hasarın daha az zararla atlatılabileceği ifade edildi.
Kış aylarında yağmayan yağmurların Haziran ve Temmuz aylarında sel ve taşkınlara neden olduğunu açıklayan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, özellikle çarpık kentleşmenin getirdiği drenaj ağlarının kapadığı noktalarda büyük sorunlar yaşandığını açıkladı.
“Yağış azlığı da, yağış fazlalığı da risk”
Yağışın az veya fazla olmasının büyük kentlerde risk oluşturduğunu belirten Doç. Dr. Özçelik, “Temmuz ayının ortasına geldiğimiz şu günlerde iklim değişikliğinin etkilerini dünya genelinde çeşitli coğrafyalarda görmeye devam ediyoruz. Bunlardan en belirgini Panama kanalında yağış eksikliği ve kuraklıktan kaynaklı su seviyesinin düşürülmesi, diğer taraftan Avrupa’nın çeşitli noktalarında rüzgar kaynaklı fırtına, şiddetli yağış kaynaklı taşkın etkileri olarak görüyoruz. Ülkemizde ise Haziran ayının başından itibaren büyükşehirlerimizde özellikle şiddetli yağışlar taşkınlara dönüştü ve kentsel alanlarda büyük zararlar veriyor. Bir taraftan taşkın etkileri söz konusu iken, bir taraftan da İstanbul, Bodrum gibi Marmara bölgesinde de yağış eksikliği söz konusu. Yağışın fazla olduğu dönemlerde kentsel alanlarda büyük risk, yağışın az olduğu alanlarda ise su temininde sıkıntı anlamına geliyor” dedi.
Büyükşehirlere uyarı
İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyükşehirlere kentsel altyapı konusunda uyarıda bulunan Özçelik, “Ben buradan büyükşehirlerimize uyarıda bulunmak istiyorum. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere diğer tüm büyükşehirlerimizin de kentsel altyapılarını iklim değişikliğinin etkilerine hazırlıklı hale getirmeleri gerekiyor. Özellikle çarpık kentleşmenin getirdiği drenaj ağlarının kapadığı noktalarda büyük sorunlar yaşıyoruz. Bununla beraber şiddetlenen yağışlar kentsel alanlarda çok daha büyük sıkıntılara neden oluyor. Özellikle yerel seçim atmosferine girdiğimiz şu dönemde kentsel altyapıya ağırlık vermemiz gerekiyor. Belediyelerimizin asli görevi olan kanalizasyon, su temini, yağmur suyu drenaj hatlarının oluşturulması, kentsel altyapının sürekliliğinin sağlanması ve çevre bütünü içeresinde iklim değişikliğinin etkilerini de dikkat alarak gelecek projeksiyon içeresinde ciddi planlama yapmaları gerekiyor. Bu da belediyelerimizin teknik eleman altyapılarını geliştirme ile mümkün olabilir. Aksi halde özellikle büyükşehirlerimizde ciddi sorunlar ile karşılaşılacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Teknik eleman altyapıları güçlendirilmeli”
Büyükşehirlerde yaptıkları gözlemler sonucunda taşkın etkilerinin ana dere yataklarının dışında kentsel alanlarda drenaj hatları ile kentsel altyapının çatıştığı noktalarda daha fazla olduğunu açıklayan Özçelik, “Özellikle kentsel alan içeresinde drenaj yataklarının, kuru dere yataklarını kesen karayolları, demiryolları ve diğer sanat yapıları teknik açıdan değerlendirme yapılması gerekiyor. Büyükşehirlerimiz geçmiş dönemlerde taşkın, su baskını yaşanan noktaların analizlerini yaparak önümüzdeki dönem aynı noktalarda taşkın etkilerinin ve su baskını etkilerinin görülmemesini sağlayacak tedbirleri almaları gerekiyor. Bu da teknik eleman altyapılarının iyileştirilmesi ile mümkün olacaktır” dedi.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.