Dünya gitgide küçülüyor. İnternet ve bilgi çağıyla birlikte iletişim gün geçtikçe daha ileri boyutlara taşınıyor ve insanlar arası etkileşim de buna bağlı olarak biçim değiştiriyor.
Bilgi paylaşıldıkça artar; iyilikler, güzellikler de böyledir. Konfüçyus’un çok güzel bir sözü vardır.“Bende bir yumurta var, sende bir yumurta var.Ben sana bir yumurta, sen bana bir yumurta verirsen, bende bir yumurta sende de yine bir yumurta olur. Ama bende bir bilgi var, sende bir bilgi var, sen bana bir bilgi verirsen, ben sana bir bilgi verirsem, sende iki bilgi olur, bende de iki bilgi olur.” Bilgileri, güzellikleri paylaşmak gerek, bunu gerçekleştirmek için çeşitli vesileler meydana getirmek gerek.
Bu yazımda, on yıl kadar önce haberdar olduğum güzel bir paylaşım biçiminden bahsetmek istiyorum: TEDX Konferansları. Bir ikisine bizzat dinleyici olarak katıldığım bu konferansları Youtube’dan izleyip dinlemek mümkün. Peki nedir TED ve TEDX?
TED (İngilizce: Technology, Entertainment, Design), her iki senede bir Kaliforniya, Monterey'deorganize edilen bir konferanstır. Bu konferansın asıl amacı, farklı alanlardaki ileri derecede bilgi sahibi kişilerin bilgi alışverişine zemin oluşturmaktır. İlki 1984 yılında hayata geçirilen bu harika fikir, 1990 yılına kadar yaşanan kesintinin ardından aralıksız devam etmektedir. Peki TEDX nedir?
Internet ortamında elde ettiğim bilgilere göre “TEDx ise “payIaşmaya değer fikirler”in dile getirildiği yerel bir programdır. TED, “Paylaşmaya Değer Fikirler” anIayışıyla, kişiler ve organizasyonların TED benzeri kendi yerel etkinliklerini yapabilmeleri için TEDx’i yaratmıştır. TEDx ismindeki “x” bağımsız organize edilen TED etkinlikleri anlamına gelmektedir.TEDx lisansı, 25 yıllık konferans düzenleme ve fikir paylaşımı deneyimine sahip olmak demektir.TEDx etkinlikleri 400’ün üzerinde TED video arşivinin de gücüyle, etkinliğin kendi konuşmacıları ve performansları ile beraber yeni fikirler, ilham veren konular ve heyecan verici konuşmalarlazenginleşen bir dünyayı yaşamanızı sağlar.” denilmektedir.
Daha önce, katıldığımı belirtiğim bu konferansların, sıradan ve sıkıcı konferanslardan farklı olduğunu baştan belirtmeliyim. Bir kere bu konferanslarda, davet edilen konuşmacılar belirlenen ana başlık/konu çerçevesinde dinleyiciyle özgün fikirler paylaşabilecek donanıma sahip kişilerden seçiliyor. Dinleyici olarak katılmak da ücretli. Belirli birücret ödeyerek bu konuşmaları takip edebiliyorsunuz. Ücretini ödediğiniz için de konuşmaları baştan sona dinlemiş oluyorsunuz, en azından, kendi kendinizi bu konuda disiplin altına almış bulunuyorsunuz.
***
Geçen yıl ekim ayında İzmirdeTEDxİZMİR olarak verilen ve “Ya Öyle Değilse?” başlığı dikkatimi çekmiş, düşünmenin önemi üzerinde önemli dikkatleri ortaya koyan konuşma/lar/ı Youtube’dan izleme/dinleme imkânı bulmuştum. Konuyu yazıya dökmek bu yazıya nasipmiş. Dinlediğim bu konuşmalar hâlen Youtube’da yayımı devam ediyor. Merak edenler dinleyip takip edebilirler.
‘Ya Öyle Değilse?’
Akıl, insanoğluna bahşedilen ve insanları diğer varlıklardan ayıran en önemli nimetlerden biridir. İnsan, aklı sayesinde birikim oluşturuyor, birikimi geleceğe taşıyor, öncekine ilavelerde bulunuyor, dolayısıyla yepyeni bir durum ortaya çıkıyor sonuçta.
Yüce Yaratıcının insana hiçbir mesaj göndermeseydi, sadece aklıyla da birçok şeyi halledebilirdi insan. Bunu Kur’an-ı Kerim’de yer alan birçok ayet-i kerimede aklı kullanmanın önemi üzerinde durulmasından anlıyoruz. Peki insan, aklını nasıl en iyi şekilde hakkını vererek kullanabilir?
İnsan, aklını ve mantığını yine aklının ve mantığının ortaya koyduğu kuralları işleterek onu kullanabilir. Meselâ bir şeyi duyduğunda onun gerçekten öyle olup olmadığını kontrolden geçirmesi gerekir. Dünyaca tanınmış edipler ve düşünürler de akıl üzerine çok şey söylemişlerdir. Bir iki örnekle geçelim:
* “Akıllı insan, düşündüğü her şeyi söylemez; fakat söyleyeceğiher şeyi düşünerek söyler.” (Aristoteles)
* “Akıl, dünyayı yerinden oynatmaya yarayan bir levyedir.” (Balzac)
* “Bir adamın akıl derecesi sorduğu sorudan anlaşılır.” (Hz. Ömer)
* “Aklın üç belirtisi vardır; iyi düşünmek, iyi söylemek ve iyiyapmak.” (Democritos
* “İlim bir kuş ise akıl onun kanadıdır.” (Feridüddin Attar)
Görüldüğü gibi aklını iyi kullananlar, aklın önemini en güzel biçimde ortaya koymuşlar. Bunların içinde Hz. Ömer’in (radıyalluanh) sözü yazımıza konu olan “Ya Öyle Değilse?” soru/konusu ile alakalı olarak dikkatimizi daha çok çekmektedir. Çünkü insan, aklını kullanma becerisini sorduğu sorularla göstermektedir.
İnsan, sosyal bir varlıktır ve toplum içerisinde sosyal hayatı olan bir varlıktır. Türlü ilişkilere sahiptir. Birçok insanla iletişim ve etkileşim hâlindedir. Toplumun tümüyle etkileşim içerisinde olmasa da toplumun tümüyle dolaylı olarak iletişim hâlindedir. Yani kişi, toplumda yaşananlardan bağımsız değildir, bir şekilde onu etkiler ve ondan da etkilenir.
Toplumu etkileme ve ondan etkilenme durumlarının sağlıklı olarak yürüyebilmesi için kişilerin değerler çerçevesinde hareket etmesi gerekir. Bu, her zaman mümkün olmaz, olmamaktadır da. Bu sebeple okuduğu, gördüğü,duyduğu her şeye biraz “ihtiyat”la yaklaşması, yaşanan olaylardan, durumlardan sonra “Ya öyle değilse?” sorusunu sorması gerekir. Bu sorular çerçevesinde ortaya koyduğu ihtiyatlı yaklaşım onu aynı zamanda yalan bilgiyi yaymaktan, kişi/ler/e iftira atmaktan, kul hakkına girmekten alıkoymaktadır. Bu bakımdan, bu tavrı, onu sergileyenler için manevi bir kazanç yolu olarak nitelendirmek de mümkün.
Bu ihtiyatlı yaklaşım, Kur’an ve Sünnete de uygun bir yaşamanın bir başka boyutudur. Çünkü ayet-i kerimelerde, gelen, öğrenilen bir haberin “araştırılması”, akıl ve mantık süzgecinden geçirilmesi emir buyurulmaktadır. Bunu yapmanın yolu da “Ya öyle değilse?” sorusunu sorarak hayat ve düşünce yolculuğuna devam etmektir.
Siz, siz olun; size gelen bilgileri “Ya öyle değilse?” sorusunu sormadan hemen kabul etmeyin. Sorgulayın, akıl ve mantık süzgecinden geçirin, olayları geriye doğru okuyup analiz ve sentez ederek değerlendirin. Vardığınız sonuçlarda isabetli olacaksınız.
Bu yazıyı okuduktan sonra da “Ya öyle değilse?” sorusunu yazı bağlamında da sorunuz!
İyi düşünmeler!..