Başlık parası için ailesinin zoruyla 13 yaşındayken kendisinden 25 yaş büyük birisiyle evlendirilen Ayten Çınar'ı, yaşadığı zor günler ve üst üste gelen acılar ozan yaptı.
Yaşadığı acıları sazı ve sözüyle dillendiren Çınar, erkek meslektaşlarının tüm tepkilerine ve hor görmelerine rağmen devam ettiği ozanlıkta başarılarıyla kendini kabul ettirmeyi başardı.
Ankara'da yaşayan 53 yaşındaki Gülçınar mahlaslı halk ozanı Ayten Çınar, Sivas'ın Şarkışla ilçesinde doğduğunu ve babasının işi nedeniyle çocukluğunun Niğde'de geçtiğini ifade etti.
15 yaşında şiir yazmaya, 25 yaşında da saz çalmaya başladığını belirten Çınar, ailesi ve çevresindeki birçok kişinin engellemesi ve olumsuz düşüncesine rağmen halk ozanı olma konusunda ısrar ettiğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Küçük yaştan itibaren yaşadığım acılar ve zorlu hayat halk ozanı olmamı sağladı. 13 yaşındayken Niğde'den ailemle doğduğum köye gezmeye gitmiştik. Ailemin ısrarı üzerine benden 25 yaş büyük biriyle evlenmek zorunda kaldım ve ailem döndü, ben köyde gelin olarak kaldım. Başlık parası kurbanı oldum. 15 yaşında bir kız çocuğum oldu. Henüz ben çocukken bir de benim çocuğum oldu. Kızım 4 yaşında hayatını kaybetti. Bunun acısını unutamadan iki yıl sonra 13 yaşındaki kız kardeşimi kaybettim. Daha sonra erkek kardeşimi kaybettim. Eşimden ayrıldım. İki erkek çocuğumu maddi ve manevi anlamda eşimden hiçbir destek almadan kendi çabalarımla büyüttüm. Bu zamana kadar birçok farklı sektörde çalıştım ve emekli oldum. Tüm acılar üst üste geldi. Yaşadığım bu acılar beni halk ozanlığına yöneltti. Mutlu bir evliliğim ve yaşantım olsaydı belki türkü söylerdim ama halk ozanı olmazdım. Halk ozanlarını yaşadıkları acılar besler. Beni de yaşadığım acılar besledi ve büyüttü bu zamanlara getirdi."
- Kadınlar, erkeklerden daha iyi ozan olabilirler
Bir kadının halk ozanı olarak kabul edilmesinin o dönemlerde kolay olmadığını ve kendisinin de çok büyük zorluklar çektiğini ifade eden Çınar, olumsuz düşünce ve tepkilere rağmen kararından vazgeçmediğini vurguladı.
Bir duygu işi olan halk ozanlığını kadınların, erkeklere göre çok daha duygusal oldukları için daha iyi yapabileceklerine inandığını dile getiren Çınar, çevreden gösterilen tepkilerden dolayı 25 yaşına kadar saz çalamadığını sadece şiir yazmakla yetindiğini belirtti.
- "Git evde çamaşırını, bulaşığını yıka" dediler
"İlk zamanlar bu işin üstatlarından 'bayandan aşık mı olur', 'git evde çamaşırını, bulaşığını yıka', 'elinin hamuruyla erkek işine karışma' gibi olumsuz tepkiler aldığını anlatan Çınar, şöyle devam etti:
"Ama bu tepkiler beni yıldırmadı ve halk ozanlığına devam ettim. Benimle alakalı olumsuz düşünceleri bulunanlar başarımı görünce bana destek vermeye başladı. Bu da beni sevindiriyor. 'Yolcu', 'vicdansız', 'bir deli aşka tutuldum' adında 3 albüm çıkardım. Ayrıca 'Zaman kara gözlerinde güvercin olsun' ve 'Gözyaşımdan Kızılırmak beslenir' adında iki de şiir kitabım var. Yurt içinde farklı illerde 'Aşıklar Bayramı' adı altında düzenlenen etkinlik ve yarışmalarda da birinciliklerim var. Biz kadınlar çok daha fazla duygu yükü taşıyoruz. Biz anneyiz ve her türlü zorluğa göğüs gerebiliyoruz. Bu da bizi besliyor."
Aşık Veysel hayranı olduğunu ve ünlü ozanı kendisine örnek aldığını ifade eden Çınar, bir kadın olarak bu kültüre hizmet etmenin mutluluğunu yaşadığını sözlerine ekledi.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.