Bir buçuk yıldır Kayseri?deyim ve en aşağı 100 kişiden ?Kayseri?ye alışabildin mi? Kayseri?yi sevebildin mi?? sorusunu duydum. Garibime gitmediğini söyleyemem. Bir insan Kayseri?yi, Sivas?ı, Nevşehir?i... neden sevmesin ki?! Burada bir püf noktası gizli elbette. Benim de üzerinde duracağım boyut bu elbette.
Siz neredeyseniz; huzur da, sevgi de, muhabbet de... Sizin yanınızdadır. Siz başka bir mekâna gittiğinizde bu duygular bir veya birkaç mekân önce ki yerde kalmaz. Siz huzursuzsanız, mutsuzsanız bunun sebebi mekânlar değildir.
Mekânlar Rabbimin yarattığı bizlere armağanlardır. Armağanlardan usanmak, hoşlanmamak nankörlüktür.
Otuz beş sene dolu dolu İstanbul?u yaşamış biri olarak gittiğim hiçbir yeri küçümsemedim. Her yerin bize Allah?ı hatırlatan binlerce yanı var çünkü.
Çin?e dahi gitmiş olsak Allah orada da bizimle, dağın başında da olsak...
Bundan daha güzel başka bir duygu var mı?
Rabbinizin sizinle her yerde olduğunu bilmek...
Ortam değil şeytan
Elbette şeytan ve şeytansı insanların olduğu mekânlarda ben de bir garip olurum. Yapmanız gereken tek şey o ortamı terk etmek.
Bir sonra ki gidişinizde o şeytan ve şeytansı insanların orada olmadığını gördüğünüzde rahatladığınızı hissedersiniz zaten. Bir keresinde çok bariz bir şekilde başıma gelen bir hadiseyi anlatayım sizlere;
Eşimle Kayseri Park?a giden cadde üzerinde bir çay bahçesine girdik. Daraldım, bunaldım, sanki fenalık geçirecek gibiydim.
Eşime derhal buradan gidelim, kötü oldum dedim.
Dışarı çıktık eşime durumu anlattım, eşim de içerde olumsuz işler yapan birinin müşteri olarak bulunduğunu, belki ondan sebep daraldığımı söyledi. Birkaç ay sonra arkadaşım Songül ile aynı ortama girdik, ben gayet rahattım, her hangi bir sıkıntı hissetmedim.
Sözün sonu
Velhasıl Rabbimin yarattığı her yer o kadar güzel ve kutsal ki! Bize bunca güzellikleri bahşettiği için Rabbimize şükürler olsun.
Kayseri Anadolu Haber