Fark ettiniz elbette...
Yazılarımı kısalttım, kestirmeden gidiyorum artık, lafı uzatmaya gerek yok.
Geçen, beni takip eden, okuyan bir dost sordu; ? Niye yazıları kısalttın??
Cevaben ? Bu güne kadar uzun yazdık da n?oldu? Derdimizi, dertlerimizi okuyanım anlamadıktan sonra? dedim. Bir yazımda da bunu yazmıştım, biri yorum atmış ? Biz aptal mıyız da ? Anlamadılar demişsin? , hiç değilse anlatamadım? deseydin? diyor...
Ben yazmayı mı bilmiyorum da ? Anlatamamış? oluyorum o zaman?
Elbette konu ? Aptallık? ile ilgili değil. Mesele bakış açısı ile ilgili. Benim doğru dediğim, bir başkası için yanlış, benim kabul edilemez dediğim, bir başkası için kabul edilebilir olur, bunda bir sakınca da yok aslında.
Konunun ? Mesele? olan tarafı, ülke çıkarları ile insan hak ve özgürlükleri, hukukun üstünlüğü, demokratikleşme gibi konularda ? Ortak bir noktada? buluşamaz olmamızdan kaynaklanıyor.
Ülkenin ve milletin ? Bölünmez bütünlüğünün? sağlanması yolunda ciddi fikir ayrılıklarımız var.
İnsanların özellikle dini inançları ve uygulamaları konusunda ciddi fikir aykırılıklarımız var.
Önemli olan da, bu konularda hiçbir zaman ? Ortak ve orta noktada buluşma? gibi bir iradeyi ortaya koyamamış olmamızdır. Sıkıntı burada.
Konuları ifade ederken ? Yasadan ve hukukun üstünlüğü? ilkesinden yola çıktık, yasa maddelerini ortaya koyduk.
İnanç ve inanç özgürlüğünden söz ederken, ayetlerden söz ettik, surelerden örnekler verdik.
Eğer bugün halen BDP, PKK, KCK diye bir oluşum varsa...
Dünün dağdaki teröristi, bugün mecliste ise ve giderek arıtıyorsa... Uzunca yazsan ne fayda ki, ? İmam? yani ? Millet? bildiğini okuyor. Önümüze gelen sandıktan çıkacak sonuçlar da gelecekte bunu bir kez daha gösterecek.
Onun için kısa keselim, Aydın havası olsun, anlayan anlasın, uyanan uyansın...
Kayseri Maç Gazetesi