Yeni yıl yeni umutlar, yeni hayaller, yeni hedefler, yeni başlangıçlar demek...
Eskimiş yılların geride kalan aylar ve günlerin hiç bir önemi yoktur artık.
Ülkemiz için, şehrimiz için geride bıraktığımız 2018 yılının pek parlak geçtiğini söyleyemeyiz...
Kayseri için hemen hemen her alanda eskimiş yılın hafızalara hatırlanası bir yıl olarak kazınacağı kanısında değilim...
Hele hele sporda, futbolda en uçtaki kulüp olan Kayserispor’un sıkıntılarının tavan yaptığı, şehrin ilgisizliğinin dibe vurduğu kara bir yıl olarak belleklerde yer edinmiştir 2018 yılı...
Oysa eskiyen yılın yeni ve taze günlerinde herkesin gıpta ettiği, şapka çıkardığı ‘ bravo’ dediği 30 puanlı ilk devre karnesiyle ‘yıldızlı pekiyi ‘ alan öğrenci gibi sevinçli, arkasından yürüyenler ise umutluydu sarı kırmızılı takımın...
Ama sonrası…
Sonrası malum; düşüş başladı, hatta çöküş yaşandı yılın sonuna doğru ise kısmen bir çıkış görüldü ama kafalar hala çok karışık…
Zorunlu bir ayrılık yaşandı, yol ayrımına gelindi gecikmiş bir karar da olsa düğmeye basıldı ve karşılıklı olarak veda gerçekleşti.
Hikmet Karaman’ın gelişi sadece takımda değil şehirde heyecan yarattı. Üçüncü kez kahraman olmak için geldiği Kayseri’de bu geliş diğer gelişlerden farklıydı. Diğerlerinde talepleri oldu, bu gelişinde ise bulduğu ile yetinmesi söylendi.
Transfer tahtası kapalı olan bir kulüptü nihayetinde, eli kolu bağlı eldeki ile idare edilmesi gerekiyordu.
Üç lig maçında 7 puan topladı Kayserispor, yenilmedi, düşme potasının dışına çıktı takımda bir anda hava değişti özgüven patlaması yaşandı.
Kısacası; devre arasına komada girip geleceği karanlık bir takım adayı iken bir anda ayağa kalkan, toparlanma süreci ile birlikte hedef takım olmaktan şimdilik kurtulan bir duruma geldi.
Gerek sezon öncesi, gerekse ara kamplar bir takımın olmazsa olmazlarıdır.
Yüklemeler kadar hocanın mevcut kadro üzerinde tılsımlı dokunuşları da bir o kadar önemli.
Rakiplerin bu dönemde sorun giderici hamleleri kadar Karaman’ın takımına yapacağı zihinsel yüklemeleri de değerli.
Şu an için tehlikenin kısmen uzağında görünsede cebinde bir maçlık kredisi var Kayserispor’un...
Bu krediyi olumlu yönde kullanmak için öncelikle iç sahadaki savurganlığına son vermeli, evinde mümkün mertebe kaybetmemeli, deplasmanlardan artı getirmeli, hele hele kendisiyle aynı konumda olan rakiplerine şans tanımamalı.
Çünkü ligin ikinci yarısı tek ayaklı olacak, telafisi olmayan maçlara çıkılacak.
Lig sonu her ne şartta olursa olsun bu takımım plakayı bulmalı, yani 38 puan yapmalı.
Bir başka ifade ile ilk yarıda haresine yazdırdığı kadar ikinci yarıda tekrarlamalı.
Özetle; Kayserispor’u yeni yılın ilk yarısında, Süper Ligen ikinci yarısında çok kritik süreç bekliyor.
Şehir olarak bu süreçte Kayserispor’un arkasından rüzgar olmak gerek.
Yeni yılın ülkemize, şehrimize, ailemize, sevdiklediklerimize ve bizim için anlam ifade eden tüm değerlerimize güzellikler getirmesi temennisiyle...
Mutlu, sağlıklı, huzurlu ve başarılarla dolu bir yıl diliyorum.
