Ahilik Haftası kutlanıyor. Kayseri dışında pek kutlayan var mı? Bilemiyorum. Kutlamalar resmi zevatın ilgi alanı dışına çıkamadı bir türlü. Katılanların da, protokol gereği katıldıklarına inanıyorum. Yerel basını taradım, gazeteci arkadaşlarımdan aldığım bilgiye göre, her seferinde olduğu gibi bu sefer de törende halk, esnaf, küçük sanatkar yokmuş.
Neden ilgi duymuyorlar? Oturup düşünmek gerekir. Yoksa, günümüzde anlamı kalmayan bir kurumu yaşatmak istemenin anlamsız olduğuna inandıkları için mi?
Doğrudur; Selçuklu ve OsmanlIların en güçlü oldukları dönemde esnaf ve sanatkarların sağlıklı bir yapıya sahip ve oldukça işlevsel oldukları görülmekte. Bu devletlerin çöküş sürecine girmeleri ile ahiliğin de benzer bir sürece girmesi eş zamanlıdır.
Bilindiği gibi loncalar ya da ahi örgütleri, bir iş ve ?çıkar örgütü? olmanın yanı sıra geçmişte dini ve milli birliğin korunmasında, iki devletin kuruluş aşa-
masında önemli roller üstlenmişler. Ayrıca, bunun ?kutsanmaması?, ?dinsel? bazı özellikler yüklenmemesi gerekir. ?Din? kullanılmıştır ama ?dinsel? bir hareket değildir.
Ayrıca; sanılanın aksine ?ahilik?, bize has bir kurum olmayıp, ortaçağda, farklı isimler altında bir çok toplumda rastlamaktayız. Mesela, Roma?da, Bizans?ta... Muhtemelen bizde örgütlenme biçimini buradan almışızdır.
Ortaçağa özgün bir kurum olan loncaların, şüphesiz; üretimi ve kaliteyi artırmak, kalifiye eleman yetiştirmek, çalışanların ve üyelerinin haklarını korumak, mal ve hizmetleri doğrudan ve ucuz bir biçimde tüketiciye ulaştırmak, karaborsayı önlemek gibi temel görevleri vardı.
Bugün, meslek odalarının tüzüklerine bakın bu amaçları görürsünüz. Yani, demem o ki; Esnaf ve Sanatkar Odaları, Ticaret ve Sanayi Odaları vs. varken, ?Ahiliği? yaşatmaya gerek yok. Ama nostalji olarak yaşatmak istersiniz, buna da bir itirazım olamaz. Unutmayın; bu-
gün gelişmiş toplumların ticaret ve sanat anlayışı, ?iş ve fiyat tekelciliğini? aşmış durumda.
17?inci yy?a kadar iktisadi hayata yön veren ve bunu etkileyen ?ahi örgütleri? de, bu tarihten sonra, tıpkı diğer Osmanlı kurumlan gibi bozulma sürecine girmişlerdi. Bu bozulmanın nedenlerini sağlıklı bir biçimde tespit etmek zorundayız.
Bunu genel kabul gören dini hayattaki bozulma ile izaha kalkmak, yapay bir izah olur. Hele hele dışımızdaki gelişmeleri göz ardı edersek olayı kavrayanlayız. Sözgelimi, 17?inci yy ve sonrasında sanayi devriminin altyapısını oluşturan, ?Merkantilist dönem?in yaşanması; bilimsel çalışma ve keşiflerin doruğa doğru çıktığını söylememe, bilmem gerek var mı?
Bu açıklamadan sonra başa dönecek olursak, şunları söyleyebiliriz: Bu bozulma sürecinde esnaf ve sanatkarların ?arastalarını? bırakıp semtlerde yeni işyerleri açmaya başladıklarını ve bu ter-
kin, entegre çalışma sistemini ve kalite denetimini giderek ortadan kaldırdığını biliyoruz.
Bu olumsuz gidişe son verebilmek için 1727 yılında getirilen Gedik Hakkı ile hizmetin ya da sanatın başkalarınca yapılması yasaklandı yani bu yeni düzenleme, iş hayatında, bir ?tekelciliğin? başlamasına neden oldu.
Buna kısaca İş Tekelciliği de diyebiliriz. Bu tekelcilik iş hayatını sulandırmakla kalmamış, Sanayi Devrimi karşısında Osmanlı sanayisinin çökmesine de neden olmuştur. Artık hiçbir işlevi kalmayan loncalar, 1913 yılında temelli kapatılmıştır.
Bu nedenle genel tarihi olduğu gibi ahi tarihini de analitik bir tarih anlayışı ile ele almak; her şeyden önce bu kurumu ?kutsamamak? gerektiği inancındayım. Ama ahiliğin sonunu hazırlayan nedenler iyi değerlendirilirse bundan, günümüzde de çıkartabileceğimiz önemli dersler olduğu inancındayım. Bu derslerden birincisi ve bence önde geleni şu olsa gerek:
Bazı esnaf örgütleri, iş tekelciliğini yani Gedik Hakkı?nı çağrıştırır bir biçimde örgütlenme ve davranış içerisindeler. Bunlar hem fiyat tekeli ve hem de iş tekeli oluşturmaktalar... Mesela, ?fırıncılar?; berberlerin fiyat listesi... Unutmayalım; ?tekelcilik? ya da ?serbest rekabeti? ortadan kaldıran düzenlemeler ekonominin batmasının önemli nedenlerindendir, Osmanlı?da olduğu gibi...
Sonuç: Ahilik, bir ortaçağ kuru-mudur, her şeyden önce bir ?çıkar örgütlenmesi?dir. Osmanlı ekonomisinin çökmesinde önemli rol oynamıştır. Tam bir asır önce de kapatılmıştır.
Ha. Yanlış bilinen bir gerçeğe daha parmak basayım: Osmanlı?da asıl üretici ?köylüdür?; sanıldığı gibi ?loncalar? değildir. Loncaların ya da ?Ahilerin? üretimi, ?buzdağının görünen kısmı kadardır?. Meraklısına; Mustafa Akdağ ve özellikle Şevet Pamuk?un eserlerini tavsiye ederim, acizane...
Kayseri E Haber