Geçen hafta Amerika?ya 4.seyahatim olan 8 günlük bir yolculuk yaptım. Amerika ya her gidişimde farklı yönlerini öğrenerek ülkem adına heyecanlanıyorum. Türk iş adamları olarak, eğer kendi kültürümüzün kökleri üzerinde yeni sürgünler vermeyi başarırsak, gelecekte dünyada yapılacak çok işimiz olacağını düşünüyorum.
Gelelim Amerika izlenimlerimize. Amerika?nın görece olarak Türkiye uzak oluşu Kayserili olarak bizlerin radarına fazla girmesini engellemiş gibi görünüyor. Yeni jenerasyon olarak tabir edilen iş adamlarının çocuklarının son zamanlarda artan miktarda dil eğitimi için buraya gitmesi ile yavaş yavaş iş hayatımızın gündemine girmeye başladı.
Mademki gözümüzü en çok korkutan şey mesafe ve bu mesafeye ürünlerin gitmesinin getireceği maliyet yükü korkusu oluşturuyor, bizde bu konuda ilk ağızdan bilgi alacağımız bir adrese gittik. Amerika da Türkiye?nin en büyük lojistik firmalarından Barsan Lojistik firmasının New jersey deki ofisini ziyaret ettik. Barsan lojistik Amerika CEO? su Sayın Uğur Aksu bey bize oldukça önemli bilgiler paylaştı. İşte aldığım notlar;
*Amerika?nın yıllık ithalatı 1,7 trilyon dolar ihracatı ise 1,5 trilyon dolar.
*Türkiye?nin Amerika?ya olan ihracatı ise 6 milyar dolar.
*İtalya?nın yıllık Amerika?ya ihracatı ise 60 milyar dolar.
*2500 doların altındaki ihracat a ait satışlarda Amerika da beyanname açılmıyor.2500 doların üstündeki yurt dışı satışlarında ise internet üzerinden beyannameyi kendiniz çok kolaylıkla açıyorsunuz. Miktarı ne olursa olsun beyanname bedeli standart ve 150 $ ödüyorsunuz. Bu yüzden Amerika?da üretim yapıp satmak çok kolay böylece Amerikan şirketlerinin her biri milyar dolarlık şirketler haline geliyorlar.
*Bu Pazar dışarıdan anlaşılması zor bir Pazar. Burada olunur ve gidip gelinir, zaman harcanırsa fırsatların çokluğu ve büyüklüğü görülüyor. Türkiye?nin yapmış olduğu bir yıllık konteyner ihracatının tamamı kadar bir miktarı 22 saatte Los Angeles limanından yapılıyor. Los Angeles tan Çin arası 10 gün gemi ile ve bu yüzden Amerika?nın ihracatının yüzde 60 ı bu limandan yapılıyor.
*Dışarıdan oldukça ağır ve yüksek standartları olan bir Pazar gibi görünse de Avrupa birliği ülkelerinden çok daha az seçici bir müşteri kitlesi var. Amerika?da herkes yansız ve Avrupalılar gibi kibirli üstten bakan bir yaklaşıma sahip değil. İş dünyasının insanları çok daha mütevazı ve ön yargısı yok. Randevulaşıp konuşmak çok daha kolay. Fiyatı cazip olan ve nispeten işini görecek ürünlere tüketici ilgi gösteriyor. Çin ürünlerinin rahatlıkla satıldığı bir Pazar olduğunu düşünürsek Türkiye?nin üretimlerinin şansı oldukça yüksek. Başlangıçta biraz emek fazla gerekir ama tüm firmalar için güzel bir Pazar. Bir firma burada 1 milyon dolarlık satışını 30.milyon dolara çıkardı bir yıl içinde.
*Barsan lojistik şu anda Amerika?daki lojistikçilerin içinde ilk 100 de. Muhtelif yerlerde ofisleri var ve kendi depolarında ürünleri depolayıp adet bazında adrese teslim teslimat yapabiliyor. Yani bütün lojistik süreçlerini Türkiye?den başlayarak kapı teslimi yapacak şekilde organize ediyor. Barsan lojistiğin deposuna bir göz attığımızda birçok firmanın burada kendi bölümleri olduğunu ve ürünleri buraya indirerek buradan sipariş geldikçe sevkiyat yaptırdıklarını gördük. Amerika? da ismi duyulmamış bir firmanın yıllık cirosu 23 milyar dolar ve 2 milyar dolara yakın lojistik harcaması yapıyor. Türkiye?nin yıllık lojistik pazarının büyüklüğünün 2milyar dolar olduğunu düşünürsek büyüklüğü daha iyi görürüz.
*Amerika?da iş yapmanın bir diğer avantajlıda Türkiye de burada çalışmak isteyen ve hevesli oldukça iyi yetişmiş insan kaynağı teminin rahat olması. Bu nedenle Amerika için organize olmak ve işi ilerletmek oldukça kolay olabiliyor. Yazının başında da ifade ettiğim kendi kültür kodlarımızda bulunan işine sahip çıkma ve sıkı takip etme, dürüst olma, aldanan olma ama aldatmama gibi kriterlerimizle iş yapıldığında olumlu sonuçların alınacağı bir yer burası. Amerika da ilişki yönetimi ve güven unsuru iş hayatında çok önemli. Bu durum uzun yıllar sabit ve kalıcı iş birliklerine imkân veriyor.
Amerika çok kültürlü bir ülke. Ülkenin göçmenler ülkesi olması en önemli kültürel gücü ve enerjisini oluşturuyor. Her yıl tüm dünyadan Green kart programı çerçevesinde farklı milletlerden insanları ülkesine kabul ediyor. Bu şekilde hem yetişmiş insan kaynağını, hem üretim ve iç pazarını güçlendirmiş oluyor. Tüm dünyadaki insanların akın akın buraya gelmesinin en büyük etkeni adalet ve demokrasi kültürlü insanlar burada kendilerini 2.sınıf olarak görmüyor. Bu durumu Avrupa?ya giden dostlar daha iyi anlayacaktır. Buda sürekli ülkeye motor güç olarak katkıda bulunuyor.
Türkiye de bir söz vardır başka yerde şubemiz yoktur diye. Amerika?da ise bir fikir ya da iş tarzı başarılı oldu ise önce bütün Amerika?ya ardından da tüm dünyaya çok hızlı bir şekilde yayılıyor. Amerika çapında yayılma süresi bugün 5 yıla, tüm dünyaya yayılması ise 10 yıla düşmüş durumda. Amerikan girişimcilik anlayışı, iş modelinin daha kurulması aşamasında ?ileriye dönük nasıl yaygınlaştırılabilirim?? şeklinde ilerliyor. Burada birçok ülkenin insanlarından oluşan havuzdan hızlı bir şekilde gereken bilgi ve insan kaynağı alınarak diğer ülkelere kolaylıkla sıçrama yapılabiliyor.
Sonuç olarak uzun uzun yazılması gereken her biri ayrı bir yazı konusu olan bir tecrübe alanı Amerika. Mutlaka kayseri iş hayatı olarak ihmal etmemiz gereken Pazar olan Amerika?yı görmeli ve daha detaylı analiz etmeliyiz. Bir büyüğümüzün dediği gibi Türkiye de işini ilerletmek istiysen İstanbul da, dünyada iş yapmak isteyenler Amerika da olmak zorunda.