“Aşkıma lâyık değilsin.” diyemem;
Belki zoruna gider, üzülürsün.
Seni incitmeyi ise istemem;
“Suç bendeydi.” diyeceğim, görürsün.
Tanımadan sevmek hatadır inan.
Huyu huyuna tam uygun olmalı.
Kaşı gözü için sevilmez insan,
Bakışı da bakışına uymalı.
“Aşkıma lâyık değilsin.” diyemem;
Seni sevmem yanlıştı, biliyorum.
Değişmeni boş yere bekleyemem;
Kararım kesin, veda ediyorum.
Gerçek aşk, adanmış yürekler ister.
Adanmış ruhlar, adanmış ömürler…
Sâdık gözler, tutulan sözler ister.
O zaman elmasa döner kömürler.
“Aşkıma lâyık değilsin.” diyemem;
Baştan görmeliydim açık gerçeği.
Böyleyim ben, asla kabullenemem
Kırda herkes için açan çiçeği.
Aşk ve özgürlük ne kadar örtüşür?
Sevenler, özgürlüğü de bölüşür.
Âşıksan, aşka tutsak olacaksın.
Yoksa aşkına baykuşlar üşüşür.
Benim isen, olmalısın gerçekten.
Benimle duymalı ve bakmalısın.
Vazgeçerek kişisel zevklerinden
Benimle oturmalı kalkmalısın.
Hayâlimde bir ev, çay kenarında…
Sen ne istersen, severek yapardım.
Sarmaşık gülü vardı duvarında…
Sonsuza dek gözlerine bakardım.
Ve bir de nur topu çocuklarımız…
Adanmışlığın tatlı meyveleri.
Mutlulukları için tüm çabamız…
Canımıza can katar gülmeleri.
Fakat çocuk da fedakârlık ister;
Sana bu konuda da güvenemem.
Aksi kanıtın varsa haydi göster.
Ben asla o vebali yüklenemem.
Çok şey var daha söylenecek, çok!
Birbirimizin neyi olmalıydık?
Şimdi konuşmak boşuna, ümit yok.
Rüyayı baştan doğru yormalıydık.
Sana duyduğum aşk çok büyük ama
İkilemler içinde rahatsızım.
Ne olurdu kulak verseydin bana?
Çaresi yok, böyle yazılmış yazım.
Söyleme sakın, koleksiyonunun
En değerli parçası olduğumu.
Bilmesin anlamını kimse bunun.
Lütfen sükût et, kırma gururumu.
“Aşkıma lâyık değilsin.” diyemem;
Artık lâfı nasıl anlarsan anla.
Ben böylesi bir yolda yürüyemem,
Eksik kalan sözümü sen tamamla.
Haydi senin de kalbin kırılmasın;
“Ben sana lâyık değildim.” diyeyim.
Varsın bütün haksızlık bende kalsın,
Ceza yemiş mahkûm gibi gideyim.
R. Serdar Özmilli