Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hukuk sisteminin askeri ve sivil darbe hukukundan arındırılmasını istediklerini belirterek, “Biz hak istiyoruz, biz hukuk istiyoruz, biz adalet istiyoruz” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 101. kuruluş yıl dönümünde TBMM Genel Kurulu özel gündemle toplandı. TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un başkanlık ettiği toplantıda konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Kurtuluş Savaşı mücadelesi sadece bir askeri mücadele değildir. Milli Kurtuluş Savaşımız ve sonrası aynı zamanda bir anayasal demokrasi mücadelesidir. Bu mücadele bugün hala devam ediyor. Bugün yürürlükte olan anayasamızda da ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyor. Yine anayasamız ‘Egemenliğin kullanılması hiçbir suretle hiçbir kişiye, zümreye ya da sınıfa bırakılamaz’ diyor. Aynı madde ‘Türk milleti egemenliğini yetkili organları eliyle kullanır’ diyor. Sizlerin de çok iyi bildiği gibi bu organlar yasama, yürütme ve yargı organlarıdır” şeklinde konuştu.
TBMM’nin Kurtuluş Savaşı'nı yönettiği için Gazi Meclis unvanını aldığını ve bu nedenle de kendi yetkileri konusunda titiz davranması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Bu meclisin hiçbir vesayeti, hiçbir gölgeyi üzerinde hissetmemesi gerekir. Bu meclisin kendi özgür iradesiyle çıkardığı yasalara yürütme organlarının uyup uymadığını denetlemesi gerekir. Bu meclisin halktan toplanan vergilerin, yapılan borçlanmaların ve özelleştirme gelirlerinin nerelere ve nasıl harcandığını bilmesi ve denetlemesi gerekir. Bu meclisin yolsuzluklar konusunda çok duyarlı olması ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını sonuna kadar kararlılıkla ve inançla savunması gerekir. Bu meclisin milli Kurtuluş Savaşı sürecinde bile ülkenin ‘Kanun Hükmünde Kararname’lerle yönetilmesine izin vermediğini bilmesi gerekir. Bu meclisin Türkiye’nin en temel sorunlarını yeri geldiğinde masaya yatıran ve çözümler üreten bir sorumluluğunun olduğunu bilmesi gerekir. Bu meclisin insan hakları ihlalleri karşısında insandan yana en onurlu tavrı takınması ve insan hakları ihlallerine izin vermemesi gerekir. Bu meclisin devlette aşama aşama yok edilen liyakat sisteminin neden yok edildiğini ve bunun topluma yüklediği maliyetleri araştırması gerekir. Bu meclisin anayasada yer alan ‘Basın hürdür sansür edilemez’ ilkesini yürütme organının niçin ve nasıl ihlal ettiğini araştırması gerekir. Bu meclisin sayıları 10 milyonu aşan işsizler ordusunun yaşadığı sorunları ve nedenleri araştırması ve sorgulaması gerekir. Bu meclisin bugün 21. yüzyılın Türkiyesinde 2 milyon 538 bin öğrencinin neden EBA’ya ulaşamadığını sorgulaması gerekir. Bu meclisin kamu-özel işbirliği için yapılan döviz garantili yatırımların maliyetini ve verilen garantilerin çocuklarımıza getirdiği yükleri bilmesi gerekir. Bu meclisin tek kişilik hükümetin kendi vatandaşlarından kendi ülkesinde niçin dövizle borçlandığını sorgulaması gerekir. Bu meclisin Merkez Bankası’ndaki 128 milyar doların hangi bankalarda, kimlere, hangi kur üzerinden satıldığını bilmesi gerekir. Bu meclisin devletin en büyük inşaatlarının adil bir ihale biçimiyle yapılmayıp, neden sadece 5 firmaya, üstelik döviz garantili verildiğini ve bunun ahlaki temellerini sorgulaması gerekir. Kamu kuruluşlarının ve kamu bankalarının neden sadece bazı gazete ve televizyonlara ilan ve reklam verdiğini ve ahlaki olmayan bu davranışın nedenlerini araştırması gerekir. Bu meclisin yürütme organının yargı üzerinde tahakküme izin vermemesi gerekir. Bu meclisin Anayasa Mahkemesine hülle ile yargıç atanmasına izin vermemesi gerekir.”
“Biz hak istiyoruz, biz hukuk istiyoruz, biz adalet istiyoruz”
TBMM’nin tarih önünde saygınlık kazanmasının saydığı maddelerin hayata geçirilmesiyle olacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Bunları yapacak, sorgulayacak meclis, halka güven veren meclistir. Biz böyle bir meclis istiyoruz. Biz hukuk sistemimizin askeri ve sivil darbe hukukundan arındırılmasını istiyoruz. Gazi meclisin yapması gereken temel görevlerden biridir. Biz hak istiyoruz, biz hukuk istiyoruz, biz adalet istiyoruz. Biz milletin vekillerini millet seçsin istiyoruz. Biz, hangi görüşten olursa olsun, hangi inançtan ve kimlikten olursa olsun bütün vatandaşlarımızla bu cennet ülkede huzur içinde yaşamak istiyoruz” dedi.
Gençlere ve vatandaşlara “Kimse umutsuzluğa kapılmasın” diye seslenen Kılıçdaroğlu, bu söylediklerinin tamamını yapacağını söyledi. “Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek” diyen Kılıçdaroğlu, her anne ve babanın çocuğunu özgüven içinde okula göndereceğini, gençlerin geleceklerini yurt dışında değil kendi ülkelerinde çalışarak, alın teri dökerek, kazanarak yaşayacaklarını ifade etti.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.