?İyilik ve fayda? öylesine göreceli, öylesine izafi kavramlar ki, kimin hangi yöntemle kime yararlı olduğu, kimin kime hangi şekilde iyilik ya da kötülük ettiği hep tartışılagelmiştir. Bugün 20?li yaşların üzerinde olan ve az da olsa estetik bakışa sahip neredeyse herkes, Amerikalı Ressam Bob Ross?un devlet televizyonumuzda on yıldan fazla devam eden ?Resim Sevinci? isimli kısa gösteri dizisini hatırlayacaktır.
Elinde spatulası, paletive fırçasıyla:?Şimdi dallarında mutlu sincapların yaşadığı bir ağaç yapalım, şuraya da yorgun ormancıların dinlendiği bir ahşap kulübe konduralım.? sözleri, onun yaşama sevincini yansıtırken; bu enerjisiyle, eline fırça almaya bile cesaret edemeyen bizleri de yüreklendirmiş, sanatsal değeri olmasa da çalakalem resimlere imza atmamıza vesile olmuştur.
Üstelik Bob Ross?un, sadece sanat dünyasını değil bütün meslek dallarını ilgilendiren?hata diye bir şey yoktur, mutlu kazalar vardır.? iyimserliği de sönmeyen bir ümit ışığı olarak genç sanatçılara rehberlik etmektedir. 1995 yılında yakalandığı kanser hastalığı sonucu henüz 52 yaşındayken vefat eden Bob Ross?un ardından 20. yüzyıla damgasını vuran İspanyol ressam ve heykeltıraş Pablo Picasso?ya dönmek ve kısaca onu da hatırlamak istiyorum.
Modern çağdaki sanat anlayışının bir parçası olarak ?gerçeği kapsayan mantıksal ögeler?e odaklanan Picasso, sanatla hobi bağlamında ilgilenen Bob Ross?un aksine, ressam bir aileden gelmiş ve planlı bir eğitim neticesinde son derece iyi yetişmiştir. Başta ?Guernica?, ?Avignonlu Kızlar? ve ?Ağlayan Kadın? tabloları olmak üzere binlerce tuvale imza atan Picasso?nun eserleri, bu gün yaklaşık dört milyar dolara karşılık gelmektedir. 92 yaşındayken 1973?te vefat eden ressam, kübizm sanat akımının kurucusu olarak da bilinmektedir.
Bu bilgilendirmenin ardından şimdi makalemin başlığına gidiyoruz ve soruyoruz. Sahi Bob Ross mu daha faydalı, Picasso mu? Biri sanatta çığır açmış, dünyanın büyük bir çoğunluğunun hayran olduğu bir fenomen, diğeri halka inmiş bizlere resmi sevdirmiş hava kuvvetleri mensubu bir amatör. Elbette ki amacım Picasso?nun sanatına paha biçmek ukalalığı değil. Diyorum ki fayda dediğin şey rölatif, yani değişken. Bu düşünceyi bir karınca duasıyla pekiştirip sözlerimi tamamlıyorum.
Karınca ellerini açıp Allah?a şöyle yalvarmış: ? Yarabbi! Neden timsah gibi, yılan gibi, akrep gibi iyi huylu, tatlı ve sevimli canlıları yarattıktan sonra; kuş gibi, tavuk gibi, kaz gibi yırtıcılara da bu âlemde can verdin?