"Yunus öldü deyu sela verirler, ölen hayvan imiş, aşıklar ölmez." demiş, ne güzel demiş Yunus Üstad. Aşık olmak, insan olmak o kadar zor ki!.. İnsan doğmakla insan olunsa ne kolaydı işimiz.
Nefsin debdebesine kapılıp hayvan sıfatları üzerine yaşayıveriyoruz çoğunlukla. Merhamet kavramını bulmak, görmek neredeyse bir mucize oldu. Hatta insanlar birbirlerine merhametsiz olmak adına and içmişler adeta. Merhametsizliği herkes birbirinden öğrendiğini iddia ediyor. "Eee ne yapalım hayat böyle, düşene de sen bir tekme atacaksın yoksa seni düşürürler..." Nasıl bir mantıktır bu bilmem ama kimi zaman haklı olduklarını dahi düşünür hale geliyor insan. İnsanların acımasızlıkları ile karşı karşıya kalınca insan gardım almak zorunda kalmıyor değil. Aksi halde üzülen taraf siz olabiliyorsunuz.
VİCDANLA BAŞ BAŞA
Peki, böyle bir zamanda, insanların merhametsizliğinin had safhada olduğu "Ahir Zaman" denen dönemde nasıl olmak gerekiyor? Elbette bu noktada herkes vicdanıyla baş başa. Herkes nefsinin mertebesine göre hareket eder. Kişi her ne kadar "Artık kimseye merhamet etmeyeceğim, yediğim darbelerden canıma yetti." dese de yine de merhametsiz olamaz, vicdanı elvermez çünkü.
BİZ AŞIK OLALIM
Hayvan olmaktansa aşık olmak evladır her halde :) Aşık olmak iman ehli olmak demektir. Rabbim hepimizi iman üzere eylesin. Hidayetinden ayırmasın.
Kayseri Anadolu Haber