Büyük Birlik Partisi (BBP) MKYK Üyesi Hüseyin Döngel, Muhsin Yazıcıoğlu, Uğur Mumcu, Eşref Bitlis gibi bireysel cinayetler ile Madımak, Başbağlar gibi toplu katliamların faillerinin sadece içeride değil Devlet Denetleme Kurumu kanalıyla dış bağlantılarının da araştırılmasının önemini dile getirdi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) MKYK Üyesi Hüseyin Döngel, Muhsin Yazıcıoğlu, Uğur Mumcu, Eşref Bitlis gibi bireysel cinayetler ile Madımak, Başbağlar gibi toplu katliamların faillerinin sadece içeride değil Devlet Denetleme Kurumu kanalıyla dış bağlantılarının da araştırılmasının önemini dile getirdi.
Cinayetleri organize eden derin yapıların dış bağlantılarından hiç söz edilmediğini anlatan Döngel, "Yapılan inceleme ve araştırmalarla bu suikastların ve katliamların sadece içerdeki müsebbipleri ve şer odakları üzerinde yoğunlaşmak bu derin yapıyı çökertmez. Bu olayları çözecek, teşhir edecek güçlü ve kararlı bir siyasi irade ile gerçek bir hukuk sistemidir. Türkiye'de bu boşluğu gören derin yapılar, rahatça kaos ortamı oluşturabiliyorlar. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün derin yapıların tezgahladığı olaylardan Sivas, Madımak Oteli olayının araştırılıp incelenmesi için Devlet Denetleme Kurulu'nu (DDK) görevlendirilmesi yerinde ve doğru bir karardır. DDK Sivas olaylarının gerek oluş şekli, amacı, sonuçları ve tesirleri itibariyle gerekse dönem içerisinde yaşanan diğer bazı olaylarla itibarıyla bir bütünlük içerisinde araştırıp incelemelidir. Madımak oteli olayından üç gün sonra gerçekleşen Başbağlar katliamı ile bu olay arasındaki bağlantı artık çözülmelidir." dedi.
Döngel, birçok delile, bilgi ve bulguya rağmen tıkanan Muhsin Yazıcıoğlu davasının hala ortada durduğunu anlatarak, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Yine Eşref Bitlis Paşa, Uğur Mumcu, Hablemitoğlu, Cem Ersever, Başbağlar katliamı dosyası gibi birçok dosya vardır. Biz bu dava dosyalarının da DDK tarafından araştırılmasını istiyoruz. Her kaos ortamı yaratılırken işlenen cinayetler ve katliamların ya milliyetçi-Müslüman kesime ya devlete havale edildiği gibi Sivas madımak otelindeki katliam da Müslüman kesime yıkılmaya çalışılmıştır. Sivas olayları, mezhep çatışması üzerinden özelde dindar kesimi, genelde Türkiye'yi sıkıntıya sokmuştur. DDK bu olayların hem iç hem dış bağlantılarını araştırmalıdır. Sivas olayında yanarak öldü denilen insanların arkasından kurşunlanarak öldürüldü iddiası gibi başka iddialar ortadayken bu dava dosyasının DDK'ca araştırılmasını dava ile ilgilen herkes takdirle karşılamalıdır. Ama bazı siyasiler, dernekler, davanın avukatları ve bazı kesimler bundan şiddetle rahatsız olmuşlardır. Histerik nöbetleri geçirmeye başlamışlardır. Bu rahatsızlık bile bu olayların bir organize iş olduğunun işaretidir."
Hüseyin Döngel, "DDK'nın araştırması, Türkiye'de farklı olaylarda olduğu gibi Alevi-Sünni çatışmasından rant sağlayan kesimleri mi rahatsız ediyor yoksa? Katiller kurtarılmak isteniyor, yaygarasının ve çığırtkanlığının aslı nedir? Doğrusuna inananlar varsa, bu davayla ilgili hakikat budur, diyenler varsa, hakikatlerine inanıyorsalar, DDK'nın araştırması onları bir kez daha doğrular, bu mesele kökten halledilir, suçlular suçlarını çekmeye de devam eder." diye konuştu.
Bu olayların mafya, medya, bürokrasi, Tsk'lar, localar ve diplomatik ayakları üzerine de mutlaka gidilmesi gerektiğini kaydeden Döngel, yoksa bu davaların hiçbirinin gerçek manada çözülmeyeceğini ve toplum vicdanının rahatlamayacağını söyledi.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.