İnsanın %80 i sudur. Japonya da yapılan bir deneyde su kristallerinin ortamdaki negatif ya da pozitif konuşmalarla bağlantılı şekilde farklılaştığı ispatlanmış. Pozitif bir ortamda tutularak soğutulan sudaki kristalleşme çok güzel ve düzgün, aksine sürekli kötü ve negatif konuşmaların yapıldığı ortamda soğutularak buz haline getirilen su kristalleri ise karmaşık ve düzensiz oluyor. İnsanın da suya olan benzerliği tıpkı bunun gibi ve bulunduğu ortamın tesir dalgaları ile şekilleniyor ve kendini buluyor.
Acaba Kayseri de iş hayatında aktif olan yönetici ve iş adamlarının yetişmesinde ve iş yapış karakterlerinin oluşumunda ne gibi etkenler rol alıyor? Öncelikli olarak mevcut durumu burada doğru tesbit edip, geriye doğru bunu oluşturan etkenleri ortaya koymaya çalışalım. Bugün itibari ile benim tesbit edebildiğim kadarıyla Kayseri de etken olan iş karakterinin ana şekillendiricileri;
1-Satarken değil alırken kazanacaksın
2-Karının doymayacağı yerde açlığını belli etmeyeceksin.
3-En güzel iş kendi işindir ve en iyi iş te kendi bildiğin iştir.
4-Başkasına kel (muhtaç) olmayacaksın
5-Az olsun, benim olsun.
6-Pazarlık sünnet, rıza pazarlığı helaldir.
7-Övünmek gibi olmasın Kayseriliyim.
8-Para şahin avını avlar gibi özet fikir veren deyişlerdir.
Yukarıdaki yerleşik deyişlere ilave edilecek şeyler olabilir ama genel olarak son 20 yıldır Kayseri iş karakterinin bunların anlamları üzerine bina edildiğini söyleyebiliriz. Bu sözlerin oluşturduğu algılar ile iş hayatınaki yönetici ve iş adamlarının karakterleri şekillenmiştir. Böylece Kayseri tarzı iş karakterinin başlıca özellikleri olarak;
1-Çoğunluğu oluşturan kesimin özelliği olan, az sermaye ile çok iş çevirmeyi seven, bunun sonucunda da parası olsa da olmasa da her şekilde vade konusunda olabildiğince sınırları zorlayan,
2-Az bir kesim de olsa ?alırken kazanacaksın ve para şahin avını avlar!? sözünü önemseyip alışverişini nakit yaparken karşısındakine kazandırmayan, adeta canını alan ve esnaf deyimi ile ?jilet? tipi denen kar ettirmeyen ve karın tamamını paranın gücüyle kazıyarak alan,
3-?Kayseri de paran kalmaz ? deyimini bol kullanan fakat ticaret yaptığında en ufak bir bahane bulduğunda sürüm sürüm süründüren,
4-?pazarlık sünnet ve rıza pazarlığı helal!? düsturunu hiç aklından çıkarmayarak, defalarca pazarlığı yapılmış mala ödeme yaparken de pazarlık eden,
5-ödeme konusunda hemen ödeme vermeyi sevmeyen ve ödeme isteyenin ısrar ve takibine bağlı olarak günü belli olsa bile zor ödeyen ve öderken de olabildiğince uzun vermeyi kar sayan,
6-En önemli kriter olarak fiyatı baz alan ve tedarikçi yada iş ortaklarını sürekli ve hızla değiştirmekten çekinmeyen bu konuda oldukça cesaretli ve riski seven,
7-Uzun vadeli mücadeleden hoşlanmayan, planlama yapmayı sevmeyen, sürekli yüksek kar ve düşük risk anlayışını işlerinde önceleyen ve buna bağlantılı olarak kısa periyotlarla işini, işçisini, müşterisini, ürün türünü ve yerini değiştiren,
8-Kayserili işini bilir! Sözü ile somutlaşmış bir uyanık olma, kurnaz olma zorunluluğu ve gayreti altında bulunan fakat bunu yaparken dışarıdaki ticarette (başka şehirlerdeki anlayışta ) en önemli değer olan ?güvenilirlik ? unsurunu zedeleyen,
9-Eskiden geçerli olsa bile bugün itibari ile geçerliliğini yitirmiş ?bir işletmedeki ya da işteki her şeyden anlarım ve en iyisini ben bilmeliyim ve bilirim! ? fikri sabitini aşamamış kibirli, üstten bakan, bencil bir anlayışa sahip ortaklık ve işbirliğine kapalı,
10-Dış dünya yı okumakta zorlanan, günümüzdeki iş hayatında ki en önemli güç kaynakları olan pazarlama, inovasyon ve bunları sağlayacak ve ya başarmaya destek olacak güçlü ve kaliteli insan kaynağının yerine maliyet ve fiyat odaklı iş yapmanın başarıda en önemli etken olduğunu düşünen bir iş adamı tipi Kayseri iş hayatının son 20 yılına damgasını vurmuştur.
Bütün bu yukarıda saydığımız özelliklerin bir kısmını ya da tamamını bulunduran iş adamı ve yönetici formu Kayseri de şu anda hâkim anlayıştır. Elbette bunların dışında azınlıkta da olsa farklı şekillenmiş kişilerde iş hayatında vardırama genel anlayış her ne kadar Kayseri de deki iş dünyası açısından bu şekilde kabul edilmese ve her zaman yukarlarda bir yerlere konsa bile, dışarıda olan ve kayseri ile çalışan birçok firma açısından algılamalar yukarıdaki gibidir.
Birçok defa duyduğum ve bizzat da iş hayatında şahit olduğum ?kayseri de paran kalmaz ama paranı da gününde kimse alamaz !? sözü ile özetlenebilecek şekilde bir izlenim bugünün gerçeğidir. Bir firma sahibinin benimle paylaştığı, Türkiye?de 3 yerle çalışmam ya da çalışırken iki kere düşünürüm Gaziantep, Kayseri ve Konya? Buralarla çalışırken para kazanmak, yaptığın ticaretten tat almak mümkün değildir! Sözü de bu durumu özetler niteliktedir. Yukarıdaki tespitlere delil olarak Kayseri?deki hiçbir iyi fikrin uzun süre devam etmemesi, derhal kopyalanıp arz fazlası oluşturularak iş kolunun çökertilmesi, mevcut iş kollarına eklenen ve hızla büyüyen bir çeşitliliğin mevcut olmaması, sanayisinin ucuz ve hacimli işlere odaklanmış, ticaret hayatında ise Kayseri çapında bir yere gelmiş ama tüm Türkiye?de söz sahibi yeteri kadar ticaret firmasının bulunmayışı yeterlidir.
Sonuç olarak, her ne kadar biz Kayserimiz de çalışan insanlar olarak iş bilmek ile övünsek te bazı alışkanlıklarımız ya da iş yapış karakterimizin özellikleri artık günümüz iş hayatında geçer akçe değildir. İş hayatına giren pazarlama, reklam, marka değeri, inovasyon, insan kaynakları, sürdürülebilirlik, stratejik yönetim, müşteri odaklı olma, küreselleşme gibi her biri ayrı ayrı bize meydan okuyan olguları eski anlayışla aşmak, bünyemizde eritmek ve yenilenerek firmalarımıza aşılamak mümkün değildir. Artık değişim zamanı gelmiştir. Peki, bunu nasıl yapacağız sorusu ise sonraki yazıların konusu?