Kısa adıyla KalDer; yani Türkiye Kalite Derneği. 1990 yılında kurulan bir sivil toplum kuruluşu. 2005'ten bu yana da 125 markayı kapsayan "Türkiye Müşteri Memnuniyeti" adı altında bir endeks yayınlıyor. KalDer bundan sonra Kayseri?de Sanayi Odasının içindeki temsilciliğiyle daha yakınımızda olacak. KalDer?in Kayseri Temsilciliği açılışına katılan KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan?ın açıklamaları ülkemizin ne durumda olduğunu kısaca özetliyor; ?Türkiye'nin en büyük projelerine baktığımızda, hâlâ altyapıya yönelik projelerden oluştuğunu görüyoruz. Bunu küçümsemiyoruz ancak dünya nereye doğru gidiyor diye baktığımızda, onlar çoktan başka şeylere yönelmişler. Aşmamız gereken bir nokta var, bu da inovasyonda yatıyor. Bugün hepimizin kullandığı cep telefonları olmadan önce Finlandiya'nın milli geliri fert başına 10 bin dolar, işsizlik oranı yüzde 20'ydi. Telefonları piyasaya sürdükten sonra ise milli gelir 20 bin doların üstüne çıktı, işsizlik de sıfıra indi. İnovasyonun ekonomik gelişmeye katkısının en güzel örneği budur.? Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Boydak ve ekibini KalDer?i Kayseri?ye yakınlaştırdığı için tebrik ediyor ve kendilerine teşekkür ediyoruz. KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan?a kulak vererek yazımızı sonlandıralım; Başkan Doğan, çeşitli eğitim faaliyetleri düzenlediklerini, son iki yılda 8 bin kişiyle buluştuklarını, amaçlarının Türkiye'nin yaşam kalitesine katkıda bulunmak olduğunu belirtiyor. Doğan, "Küresel rekabet ortamı içerisinde Türk iş dünyasının, sanayisinin tanınırlığının ve rekabet edilebilirliğinin arttırılması önemli. Ülkeler artık gelişmiş, az gelişmiş olarak kategorilere ayrılmıyor, üretim faktörü odaklı ve inovasyona odaklı ülkeler olarak sınıflandırılıyorlar." dedi. İnovasyonun hem firmalar hem de ülkeler açısından önemine dikkati çekerek, "Türkiye'nin en büyük projelerine baktığımızda, hâlâ altyapıya yönelik projelerden oluştuğunu görüyoruz. Bunu küçümsemiyoruz ancak dünya nereye doğru gidiyor diye baktığımızda, onlar çoktan başka şeylere yönelmişler. Aşmamız gereken bir nokta var, bu da inovasyonda yatıyor. Bugün hepimizin kullandığı cep telefonları olmadan önce Finlandiya'nın milli geliri fert başına 10 bin dolar, işsizlik oranı yüzde 20'ydi. Telefonları piyasaya sürdükten sonra ise milli gelir 20 bin doların üstüne çıktı, işsizlik de sıfıra indi. İnovasyonun ekonomik gelişmeye katkısının en güzel örneği budur." Altını çizmek için aynı bölümü bir kere daha aktardım.
