Melikşah Üniversitesi Sportif Direktörü Halim Karaköse ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Halim Karaköse takımın son durumunu, play off hedeflerini, Kayseri basketbolunu ve daha bir çok konuyu bizler için değerlendirdi.
1- Sohbetimize Avrupa'da mücadele eden Türk takımlarından başlayalım. Eurocup’da Galatasaray’ın final serisinde rakibi Strasbourg. Fenerbahçe ise Euroleague’de final four da mücadele edecek. Sizce bu başarılı Avrupa serüveni türk basketboluna neler katacak?
Öncelikle Galatasaray’ın ve Fenerbahçe’nin bu aşamalara gelmesi Türk basketbolu için çok önemli. Türk basketbolunun kalitesini ve izlenilebilirlik oranını arttıracak başarılar. İnşallah Galatasray ve Fenerbahçe mücadele ettikleri kupalarda şampiyon olurlar ve Türk basketbolunun ismini Avrupa’da bir kez daha duyururlar.
2- Takımınızın bu sene göstermiş olduğu performansdan memnun musunuz?
Bu seneki performansı sezon başlarken belirlediğimiz hedeflerimiz doğrultusunda değerlendirirsek açıkçası çok memnun değiliz ama sezonun genelinde yaşanan bazı olaylar ve bu olayların etkileri sonucunda şu anki durumumuzdan memnunuz diyebiliriz. Çünkü çok sıkıntılı dönemlerden geçtik ama bu sıkıntıları doğru planlama ile adım adım aşarak şu an play off un bir adım gerisinde duruyoruz. Kalan 3 maçımızıda kazanarak play off lara kalmak istiyoruz.
3- Gelecek sezon Melikşah üniversitesi taraftarlarını nasıl bir yapılanma bekliyor? Hazırlıklarınız başladı mı?
Gelecek sezon ile ilgili şu ana kadar somut olarak hiç bir çalışma yapmadık. Çünkü sezonun bitmesini bekliyoruz. Ancak düşünce bazında olasılıklarla ilgili ekip olarak fikir alışverişimiz sürekli devam ediyor. Kulüp kuruluş aşamasından başlayarak belirlediğimiz bir planlamamız var. Hedefimiz Bölgesel’den başlayıp doğru yapılanma ile Süper Lig’e hatta ardından Avrupa’ya giden yolda emin adımlar ile ilerlemek. Ama yaşadığımız bazı aksaklıklar bu durumun biraz zaman alacağını gösteriyor. Bizim öncelikli hedefimiz bu ligde istikrarlı bir konum elde etmek.
4- Sene başında Türk basketbolunun deneyimli koçlarından Alaeddin Yakan ile anlaştınız fakat alınan kötü sonuçlar doğrultusunda kendisi ile yollarınızı ayırıp bir diğer tecrübeli koç Mustafa Derin ile yolunuza devam ettiniz ancak yaşanan talihsiz bir olay sonucu Mustafa Derin ile de yollarınızı ayırdınız. Şu anda takımın başında Halil Atlı var ve takım ciddi bir ivme yakalamış durumda. Bu yıl kulüpte neden bu kadar koç sürklasyonu yaşandı?
Sezona Türkiye Basketbol Federasyonu’nun beş eğitmeninden biri olan Alaeddin Yakan ile başladık ama yapılan yanlış kadro planması ve yaşanan bazı sıkıntılar sonucunda koç ile yollarımızı ayırmak zorunda kaldık. Alaeddin hoca iyi koç iyi bir insan ama bazen doku uyuşmuyor. Malesef profesyonel sporun içinde böyle şeyler var. Akabinde Mustafa Derin’in gelmesi bir talihsizlikti. Tüm bu yaşananların sonrasında yaptığımız değerlendirmeler neticesinde Halil Hoca ile yolumuza devam etmeye karar verdik. Şu an başarılı bir şekilde devam eden bir takımımız var ve önümüze bakıyoruz.Halil Hoca hakkında konuşmak için erken çünkü ilk kez bir takımda başantrenörlük görevini yürütüyor. Sezon sonunda Halil Hoca ile oturup değerlendiririz ve hedeflerimiz doğrultusunda ortak bir karar veririz ama konuşmanın başında dediğim gibi şu an bunları konuşmak için erken.
5- Melikşah Üniversitesi Basketbol takımı Kayseri’nin şu anda profesyonel tek erkek basketbol takımı. Sizce bu durum Kayseri basketboluna neler kattı?
Biz zaten bu işe başlarken Kayseri’de erkek basketbolundaki boşluğu gördük ve bu açığı kapatmak istedik. Amacımız buraya iyi takımları getirip şehirdeki insanlara basketbolu sevdirmek. Yavaş yavaş adımlarımızı atıyoruz ve belirlediğimiz plan doğrultusunda emin adımlar ile ilerliyoruz. Takımımıza ciddi bir teveccühde var. Üniversite dışından insanlar gelip maçlarımızı izliyor. İçinde 150’ye yakın çocuk barındıran bir basketbol akademimiz var. Amacımız organizasyonumuzu daha fazla kitlelere ulaştırıp Kayseri’yi erkek basketbolunda daha iyi temsil etmek.
6- Melikşah Üniversitesi Spor Kulübü basketbola çok ciddi yatırım yapıyor. Peki bu yatırımın sonucunu altyapıdan nasıl alıyor?
Kulübümüzün kuruluşundan itibaren yaklaşık 3 yıl geçti. Bu kadar kısa vadede altyapıdan birşeyler beklemek zor. Altyapı ciddi yapılanma isteyen bir alan ve minimum 5-6 seneye ihtiyacımız var.Sporcuları Melikşah Basketbol Akademimizden kendi ekolümüz ile altyapı takımlarımıza kazandırma çalışmalarımız devam ediyor. Türkiye Şampiyonu bir üniversite takımımız var ve bu takımdan bazı oyuncuları A takımızda oynatıyoruz. Mesela Emre Özkan bu oyunculardan biri. Seneye bu sayıyı artırıp en az 2-3 oyuncuyu daha A takımımıza kazandırmayı düşünüyoruz. Bu kadar kısa sürede bu başarıları elde etmek bizim yüzümüzü güldürdü ve doğru yolda olduğumuzu gösterdi.
7- Yakın hedefleriniz arasında Süper Lig’e çıkmak varmı? Eğer böyle bir durum olursa kulüp bütçeniz ve salonunuz bu duruma elverir mi?
Ligde ciddi bütçeli ekipler ile mücadele ediyoruz. Tofaş, Acıbadem, Sakarya ve Denizli gibi. Yakın zamanda sponsorumuzu kaybettik. Tabi kulüplerin gelir sağladığı kalemler belli bunları belli noktada tutmak lazım ki kulüpler belli noktalara gelebilsin ama bu değildir ki bunlar olmazsa başarı sağlanamaz. Doğru planlar ile hedefimize ulaşmak istiyoruz. İstediğimiz şartlar oluşursa maksimum 2-3 yıl içinde Super Lig’e çıkmak istiyoruz. Şuanda hedef play off, ona yoğunlaşmış durumdayız. Salonumuz Süper Lig için elverişli değil. Bunun için planlarımız arasında ciddi tesisleşme çalışmalarıda var.Eğer Süper Lig’e çıkarsak maçlarımızı Kadir Has Spor Salonu’nuda oynamayı da düşünebiliriz.
8- Melikşah taraftarınının takıma vermiş olduğu destekten memnun musunuz? Kulüp bir üniversite bünyesinde olduğu için taraftar çekmek kulüp için zor olmasa gerek.
Biz maçlarımızı özellikle Cuma günü oynuyoruz. Çünkü maçlarımızın kampüs içerisindeki salonumuzda oynanmasından dolayı öğrenciler ders çıkışında kolay bir şekilde ulaşım sağlıyorlar. Maçlara gelip hem takıma destek oluyorlar hemde kendilerini rahatlatabildikleri, stres attıkları farklı bir aktivite oluyor. Zaten çıkarken hedefimiz 1 taş ile 10 kuş vurmaktı. Salonumuzun bu zamana kadar hiç bir maçta boş kalmadı ve çoğunluğunu öğrencilerimizin oluşturduğu taraftarlarımız salonda çok güzel bir atmosfer meydana getiriyorlar.
9- Geçen sene ligde çok başarılı olan bir takım vardı. Sene başında takımda çok oyuncu sürklasyonu oldu ve takımda geçen seneden sadece kaptan Hadi Doğan kaldı. Özellikle yabancı oyuncu olarak lige damga vuran Leemire Goldwire’ı Eskişehir’e gönderdiniz. Bu oyuncular neden kadroda tutulamadı?
Yönetim olarak hocanın işine teknik anlamda karışmayız. Biz genel anlamda kulübün idari ve mali konularıyla ilgileniriz. Sene başında Alaeddin Hoca gelince bir önceki sezon kadromuzda bulunan yabancı oyuncuları düşünmedi. Kendi sistemine göre bir takım kurdu. Hocanın planlamasına teknik anlamda müdahele de bulunmadığımız için ister istemez kadroda bir revizyon oldu. Bizim devam etmesini istediğimiz ama ailevi sebeplerden dolayı ayrılan oyuncular da oldu. Bunun neticesinde iskelet kadroyu koruyamadık. Sonuç olarak geçen yılki kadrodan sadece Hadi Doğan kaldı.
10- Şuan kadronuzda çok kaliteli iki yabancı oyuncunuz var. Yabancı sınırlaması ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Ligdeki 5+1 kuralı ile ilgili düşüncem, Türk oyuncuların gelişimini olumsuz etkiliyor ama Avrupa’ya bakan yönü ile başarılı bir sistem. Bence hem Türk oyuncuların gelişimini engellememek hemde Avrupa’da başarı yakalayabilecek bir sistem geliştirmemiz gerekiyor. Bu kadar yabancı oyuncunun aynı anda sahada olması türk basketbolu için sıkıntılı. Türk basketbolu için türk oyuncuların daha fazla süre alması lazım.
11- Son olarak bu sezonun 20. haftasında deplasmanda oynadığınız Tofaş maçında çok talihsiz bir olay yaşandı. Tofaş’ın sene başında transfer ettiği Kolayan Ivanov oyuncunuz Barbaros Bozkurt’a sportmenlik dışı çok sert bir faul yaptı ve bu faulün ardından TBF oyuncuya 8 maç ceza verdi. Bu cezayı nasıl buldunuz?
Bu oyuncu eğer bizim takımımızın bünyesinde bulunsaydı biz oyuncu ile yollarımızı ayırırdık. Oyuncuya verilen ceza bizce çok az ve bir özür açıklaması dahi gelmedi. Kulüp olarak spora bakışımız ve misyonumuz çok farklı. Kayseri deplasmanına gelen her takıma maçın sonucu ne olursa olsun maç sonrası yemek ikram edip, dostluk mesajlarında bulunuyoruz.Türkiye’de misafirperverlik olarak bunu yapan ikinci bir takım yok. Kulüpler spora rekabet olarak bakıyor. Tabi ki kurallar çerçevesinde rekabet olacaktır. Ama bizleri küçük yaşta çocuklar takip ediyor ve bu çocuklara örnek olacak uygulamalar yapılmalı. Bizde gerek kulübümüzün misyonu gerekte spora bakış açımızdan dolayı misafirperverliğe önem veriyoruz.
Röportaj: Zafer Çağrı Karataş
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.