En tehlikeli insan tipi, az anlayan, çok inanandır.
Anton Çehov
Narsis kelimesi ismini veren Yunan mitolojisinden Narkissos Nergiz, efsaneye göre kendisinde gören herkesin gözlerini kamaştıran yakışıklı bir gençtir herkes ona âşık olmaktadır fakat Narkissos o kadar kendini beğenen biri ki kimseyi sevilmeye layık bulamamaktadır. Bir gün sudaki yansımasını gören Narkissos kendine âşık olur. O günden bugüne kendini çok beğenen ve sadece kendini düşünen insanlar için narsist kelimesi kullanılır.
Narsist anne babalar da böyledir çoğunlukla kendileri üstündür ve bir kromozom fazla yaratılmışlardır. Dışarıdan kendilerini çok güçlü gösterirler ve asla bir açık vermezler. Oysa içeriden çok kırılgan ve zayıf bir yapıları vardır. Dışarıdan bu zayıf yönleri fark edildiğinde bu durumu kabullenmezler ve geçimsiz bir insan olurlar. Kibirli ve kendini beğenmiş olmaları aşırı kin tutmalarını ve kendi hatalarını kabul etmemeleri doğru gelir.
Narsist anne babalar sadece kendi sesini duyarlar. Başka insanların konuşmaları bile onlara zor gelir. Çevrelerindeki herkesi çokça yargılarlar ve tek doğrunun kendileri olduğunu düşünürler.
Narsist anne babalar çocuklarını karşı acımasızdırlar. Onlar için önemli olan “ne pahasına olursa olsun çocuklarının başarılı ve mükemmel olmasıdır. “Çocuklarının“ nasıl olduğundan “çok “nasıl göründüğü“ önemlidir. Bu anne babaların çocuklarının hata yapma lüksü yoktur. Hata yaptıklarında ve bu hata dışarıdan fark edildiğinde bu anne babalar durumu kişisel olarak değerlendirir ve bu durumun bedelini ödetirler. Narsist anne babalar çocuklarının bireyselliğine saygı duymazlar. Bu nedenle çocukların düşüncelerinin ve duygularının bir önemi yoktur. Zira, çocukları kendi uzantıları gibi görürler ve öyle de davranırlar. Çocukların ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarına göre adlandırırlar ve tatlı bir istekte bulunan çocukları bencillikte suçlarlar.
Narsist anne babaların empati yeteneği gelişmemiştir. Bu yüzden çocuklarının hayallerinin olacağını düşünmezler. Onların duygularını önemsemezler fikirlerine de saygı duymazlar.
Narsist anne babaların çocukları ile kurduğu iletişim tarzı Martin Buber ifadesiyle “ben sen” ilişkisi değil “ben şey” ilişkisidir. Narsist anne babalar çocuklarıyla derinlemesine bir ilişki geliştiremezler ve çocuklarını bir nesne olarak görürler.
Narsist anne babaları tanımanın başka bir yolu da; çocukları arasında ayrım yapmalarıdır. Genellikle başarılı çocuğu destekler ve daha az başarılı olan ötelerler. Bu durum çocuklar arasında ikircikliğe yol açar ve anne babadan görülmeyen adalet duygusu yerini öfke ve nefrete bırakır. Buradan anlaşılacağı üzere narsist anne babaların çocuklara gösterdiği sevgi bir koşula bağlanmıştır. Çocuk “eğer başarılı olursa” sevilecek ve alkışlayacaktır. Başarısız olma durumunda utanılacak, küçük düşürecek ve değersizleştirilecektir.
Duygusal açıdan ihmale uğrayan çocukların büyük bir bölümü narsist anne babaların evinde büyürler ama bir türlü yetişkin durumuna gelemezler yaşları ilerlese de duyguları her zaman kabul edemedikleri yaşlarında kılacaktır.