Bir ülke düşünün! Sporda, sanatta, bilimde, teknolojide, insan kaynağından faydalanmada, adalette, özgürlükte, istihdamda, eğitimde, neredeyse tüm alanlarda dünyada ilk beşe girme potansiyeli olmasına rağmen sonlarda. En iyi olduğumuz alan savunma sanayi ve askeri güç. Bu durum bizi gerçekten arzuladığımız muasır medeniyetler seviyesine çıkarabilecek mi? Kutuplaşmış bir toplum, laşkalaşmış siyaset, kokuşmuş ahlak anlayışı, çuvallamış eğitim sistemi, çaresiz gençlik, sömüren işveren, niteliksiz çalışan, evinde oturan milyonlarca işsiz, sırça köşklerinde keyif çatan dinazor ruhlu azınlık bizi gerçekten dünyanın süper gücü yapabilecek mi? Bir hafta sonra iki milyonu aşkın genç bir umut deyip sınava girecekler. Yaklaşık beş yüz bini bir üniversiteye yerleşecek. Hepsi mezun olduğunda en fazla yüz bini istihdam edilecek. Kalanı işsiz ya da uzmanlık alanı dışında çalışacak. Bir genç düşünün 24 yaşına kadar okul sıralarında dirsek çürütsün, sadece tüketsin, üretimin hiç bir alanında yer almasın. Sonrada işsiz şekilde dolaşsın. Ailesi yardım ederse evlensin. Karmaşık ruh haliyle kurulan bir yuvada huzur olur mu? Huzurun olmadığı bir yuvada sağlıklı bireyler yetişir mi? Üçüncü sayfa haberleri biter mi? Bitmez. Peki neydi bizi bu kadar diplere götüren? Sorgusuz sualsiz kabuldü. Eleştiri kültürünün olmayışıydı. Denetim mekanizmalarının çalışmamasıydı. Kurumsallık yerine bireyselliğin ön plana çıkmasıydı. Müslüman bir toplum olarak islamı yanlış yorumlayışımızdı. İslam'ı kabulleniş ve boyun büküş olarak algılamamızdı. Aslında islamın temeli isyandır. Yanlış olan her şeye isyanla başlar islam. La ilahe illallah. "La" ile başlar. Hayır ile başlar. Yani tüm yanlış gidişata isyan et der. Reddet der. Konuş der. Dik dur der. Mücadele et der. Hakkını ver, hakkını savun, hakkı gözet der. Doğru ol, doğruyu savun, doğrunun yanında dur der. Çalma der. Çalanı savunma der. Çalanın karşısında dur der. Adil ol der. Adaleti savun der. İşi bilene ver der. Kendini çıkarını değil umumun çıkarını gözet der. Der de der. Dini inancımız bunu der. Anayasa bunu der. Toplumsal düşünce bunu der. Vicdan bunu der. Ne yazık ki biz bunların hepsini biliyor ama işimize geldiğimiz gibi yaşıyoruz. Böyle yaşamaya devam ettiğimiz sürece ne muasır medeniyet, ne süper güç, ne huzurlu toplum, ne kızıl elma hepsi hayal olur. Hani bir şarkı varya: Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan... VesSelam...