|   | 
  • Kiralık Kalem (Satılık Değil Ama)

    TUHAF İSİMLER, ZORA SOKAN İSİMLER

    1976 yılında Uşak Ulubey Lisesi’nde öğrencim olmuştu Ahmet. Orta kısımdaydı.
    Yıllar yılları kovaladı. İzmir’de bir özel okulda çalışıyordum. Yıl, 1995 galiba. Beraber çalıştığımız bekâr bir bayan öğretmen evlilik telaşı içinde. Çok başarılı ve hanımefendi bir öğretmen olan bayanın, hatırlıyorum, adı da soyadı da güzeller güzeli cinstendi ama burada zikretmem gerekmez. Damat olacak gencin mimar olduğunu duydum. Daha sonra öğrendim ki bu şanslı delikanlının memleketi Uşak Ulubey imiş ve adı da Ahmet’miş. İyi ya bana ne? Öyle. Fakat damadın soyadını duyunca işler değişti. Bu genç büyük ihtimalle benim öğrencim olan Ahmet idi. Beni bir düşüncedir aldı, başımın üzerini bir kara bulut kapladı. Sonradan öğrendim ki aynı sıkıntılar gelini ve damadı da sarmış. Sorun büyüktü. Çözüm arıyorlardı… Bayan, kendi soyadını kullanmaya niyet ediyordu. Ben o sıralarda o okuldan ayrıldım, sonrası nasıl gelişti bilemiyorum. Sanırım Ahmet de anlayış göstermiştir. Ya soyadını değiştirmek için mahkemeye başvurmuş ya da eşinin kendi kızlık soyadıyla devam etmesine izin vermiştir. Değilse bayan öğretmen, derslere giremezdi. Çünkü Ahmet’in soyadı “Kıllı” idi.

    Benzeri bir sıkıntıyı da bir erkek arkadaşım yaşıyordu. O da öğretmendi. Soyadını değiştirmek için mahkemeye başvurdu ve değiştirdi. “Kaypak”, “Kaynak” oldu. Bence de çok iyi oldu.

    Öğretmen kızım anlatmıştı. Kendisiyle aynı okulda çalışan, ikisi de İzmirli karı koca öğretmen genç çift, çocuklarının adını Simirna koymuşlar. İzmirlilermiş ve bunu önemli bir özellik sayıyorlarmış, üstelik İzmir’e âşıklarmış. Smyrna, İzmir’in çok çok eski adı. Bizans değil, Roma değil, Milâttan öncelere, Troya’ya, günümüzden belki beş bin yıl öncesine dayanan bir tarih söz konusu. Bu sözcük de belki Troya diline aittir, bilmiyorum. Ama Türkçe olmadığı ve bizim İzmir’imizi, bizim kültürümüzü yansıtmadığı muhakkak. (Smyrna… Polikarp’ı yakan Smyrna. Aziz Polikarpos, Havari Yuhanna’nın öğrencilerinden …Polikarp’ı netten araştırın lütfen.) Ben de İzmirliyim. Şayet bu kenti onlar kadar çok seviyor ve çocuğuma da adını vermek istiyor olsaydım, çocuğumun adını Simirna değil de İzmir koyardım.

    “İrem” ismini vermek de uygun olmayabilir. Âd kavmi zamanında, Şeddad tarafından Cennet’e benzetilerek (hâşâ) Allah azimüşşan ile rekabet amacıyla yapılan bahçenin adı olduğu rivayetlerini okudum. En azından şüphe söz konusu. Eh koymayıveririz, başka isim mi yok!

    Tabi, herkes kendi tercihinden sorumludur. Gerçi atılan her bireysel adımın, seçilen her ismin, toplumu ilgilendiren sosyolojik bir yanının olduğu da unutulmamalıdır ama biz şimdi işin bu yönüyle ilgilenmediğimiz için Kur’an-ı Kerim’de Müddessir Suresi’nin ikazını nazara verelim ve geçelim: “Herkes, kendi tercihinin sorumlusudur.” Bu uyarı hepimiz için geçerlidir.

    Çok tuhaf, hattâ hoş olmayan soyadları çıkıyor karşımıza… Nasıl koymuşlar onları öyle? Bazen bir öğrencinin adını ya da daha ziyade soyadını telaffuz etmekten sıkıldığım oluyordu. Bazen de girdiğim sınıfta yoklama yaparken kendimi vahşî doğada veya hayvanat bahçesinde zannediyordum. Bakın, yalnızca Manisa iline ait eski bir telefon rehberini şöyle göz ucuyla yarım saat inceleyerek belirlediğim (Çoğunu siz de biliyorsunuzdur ya.) bazı soyadlarını sizinle paylaşayım:
    Aslan (kükreyen estağfurullah), Kaplan, Kurt, Akkurt, Kocakurt, Kurtoğlu, Çakal, Tilki (kurnaz estağfirullah), Sansar, Porsuk, Kirpi, Yılan, Alageyik, Dombay, Boğa, Tosun, Tay, Kırtay, Koç, Bozkoç, Koyun, Kuzu, Akkuzu, Kuzucuk, Tavşan, Ördek, Şahin, Doğan, Atmaca, Akbaba (uçan estağfirullah), Kartal, Çaylak, Leylek, Kırlangıç, Keklik, Bıldırcın, Turna, Kumru, Bülbül, Serçe, Kuş, Balık, Arı (sokan estağfirullah)… iyice incelesek en az bu kadar daha hayvan ismi çıkar karşımıza. Estağfirullah. Tabi bu arada isimleri, tarafımızdan hiç kullanılmayan şanssız hayvanlar da çok. Bazılarını ise yalnızca kızdığımız zaman ortaya çıkarıyoruz: Eşekoğlueşek (eşşoleşşek) gibi, sıpa gibi, domuz gibi.
    Meyveler, sebzeler, gıda maddeleri de var; Kiraz, Elma, Kabak, Ceviz, Limon, İncir, Zeytin, Portakal, Çörek, Bal, Çay… Haydi, kahvaltınız bizden!
    Cansız varlıklar, eşyalar; Demir, Toprak, Taş, Kaya, Kiremit, Kütük, Tokmak, Oturak, Top, Topuz, Tulum, Kazan, Tabak, Bardak, Kutu, Deri, Cila, Zehir, Çivi, Çakmak, Tabanca, Uçak, Dal, Kumaş… Bir estağfurullah daha.

    Fakat bu sadece günümüzde ve bizim kültürümüzde görülen bir durum değil. İnsanların, tarih boyunca belki bazı niteliklerinden dolayı özellikle de bazı hayvanların isimlerini isim olarak kullanageldiklerini hepimiz biliyoruz. Benim gönlümün sultanlarından Alpaslan en çarpıcı örnek değil mi?

    Daha abuk subuk olanlar; Tako, Razgat, Reka, Fitoz, Fizze, Fera, Lim, Ebu, Men, Seir, Saraz, Şut, Tık, Nart, Tibidik, Çiber, Bavli, Caz, Höndöl, Şayır, Şıt, Lambur, Dorbar, Bumen, Saotay, Zeylan, Zozik, Mol… Rahmetli eşimin babaannesinin adı Cüvâde idi. (Cüvedâ diye bir kelime var ve “kerim insanlar” anlamına geliyor -yani Cevad’ın çoğulu- ama bizimki Cüvâde.) Yine bir arkadaşımın annesinin adı, Miyase. Yeni öğrendiğim bir şahıs; Oğuz Pıtpıt.
    Kıllı’yı, Kaypak’ı yukarıda yazmıştım, Tüylü, Tüysüz, Karakelle, Yasak, Yalvarmış, Cüce, Tutuk, Topal, Aymaz, Döner, Dönmez, Cin, Kör, Kirlioğlu, Kaçak, Kaçan, Kaçar, Kışlık, Süzük, Üfürük, Çıplak, Çıngıl, Hatun…
    Düşünebiliyor musunuz; adamın adı Kâzım, soyadı Hatun… Yine kendisi BAYAN Kezban ama soyadı TüfekçiOĞLU… Arkadaşım var; Ali İhsan Tertemizhava… Allahtan ki kendisi öğretmen değil, bütün sınav kâğıtlarına, bütün evrâka ismini yazıp imzasını atması ne zor olurdu. Çok uzun isimleri olanların işleri gerçekten de zor oluyor.

    Nerden elime geçti bilmiyorum, ciddî mi şaka mı onu da bilmiyorum fakat şu tabloyu da sizinle paylaşmak isterim (Alıntıdır, aldığım şekliyle veriyorum.):
    Şehriye PILAV, Satılmış PORTAKAL, Ahmet Mehmet VELI, Mukaddes ÇALIŞYE, Hakki KISAADAM, Kurtiş ŞİŞKO, Ömürlü DOĞRUGİDEN, Oktay DOLMASEVER, Rüştü DÜZER, Gülhanım ELLERGEZER, Nabi DALGA, Sanayi HOROZ, Cömert VARLIK, Oral USER, Maşallah AKGÜN, Hacı SIRKINTI, Kayyum KONAKLI, Yağmur SAĞNAK, Bora SAĞNAK, Faruk ARTIK, Nazım ENGİNAR, Arı BALCI, Petek BALCI, Kaymak BAL, Cemal MORDALGA, Muhterem ÖĞRETMEN, Musa PASTIRMA, Fatih İPTEKESEROĞULLARI, Ayşe ALAN, Selma VEREN, Dünya MALIDÜZDUR, Kibar ZORBA, Ümit VAR, İnsaf YILDIRIM, Demir BAYGIN, Hayati KOPYA, Fazlı KONT, Muhlis DÜNYADAGÜLMEZ, Fikri FAİZ, Satılmış DÖNEKOĞLU, Yılmaz EDENBULUR, Recep DÜDÜKÇÜ, Sakin ZEYTIN, Kibar DELI, Cebrail GORUR, Abdulhalim PIRASA, Behçet BECERİR, Cansın BİRİCİK, Huriye YEDİÇOCUKLU, İstiklal YARATILIŞ, Güler GÜLER, Yüksel YÜKSEL, Ali AL, Teslim SÖYLEMEZ, Güçlü KUVVETLİ, Çetin CEVIZ, Sezer YAN, Huriye DELERGEÇER, Seyla BOYNUİNCEOĞLU, Köse SICAK, Bucak SICAK, Tutam SICAK, Satılmış DAĞDEVİREN, Satılmış BOSTAN, Gudbettin KUŞ, Sise İNCE, Efsane ÇİLEK, Rahime İŞER, Herkül DEMİRTAŞ, Halim HARAP, Fatma DONUKARA, Süleyman PEKYUMURTA

    İnsanlara abuk subuk, saçma sapan ad ve soyadlar konulmasına hayır. Vesselâm

    R. Serdar ÖZMİLLİ

Kar360.com Kayseri-Trkiye ve Dnya gndemini takip edebileceiniz, nteraktif bir haber sitesidir. Yazlm ve Tasarm hizmeti www.tahamedya.com tarafndan yaplmtr.