Rus savaş uçağının Suriye sınırında düşürülmesinin ardından iki ülke tarafından karşılıklı açıklamalarda bulunulmuş ve ilişkilerde bir bozulma yaşanmıştır. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ilk kez kameraların karşısına çıktığında sert açıklamalar yapmış ve 'Bu olayın sonuçları ağır olacak' demiştir. Daha sonra Rusya bir dizi yaptırım açıklamış buna karşılık olarak Türkiye de misilleme yapacağını açıklamıştır. Bu durum Türkiye ve Rusya arasındaki ekonomik ilişkilerde bazı etkilere sahip olacaktır. Bu ortamda Rusya ile Türkiye’nin ekonomik ilişkilerine bakmakta fayda olduğunu görüyoruz. İki ülke arasındaki ticaretin son yıllardaki durumunu aşağıdaki tabloda görmekteyiz.
Yıllar |
İhracat |
İthalat |
Denge |
Hacim |
2010 |
4,6 |
21,5 |
-16,9 |
26,1 |
2011 |
6,0 |
24,0 |
-18,0 |
30,0 |
2012 |
6,6 |
26,6 |
-20,0 |
33,3 |
2013 |
7,0 |
25,0 |
-18,0 |
32,0 |
2014 |
6,0 |
25,3 |
-19,3 |
31,3 |
2015/9 |
2,7 |
15,8 |
-13,1 |
18,5 |
İki ülke arasındaki ticaret hacmi, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığı nedeniyle açık ara Rusya lehine gelişiyor.
2014 yılı verilerine göre Rusya’dan yaptığımız ithalatın değeri 25.3 milyar dolardır. Rusya ithalatımızda birinci sırada bulunurken, Çin ikinci (24.9), Almanya ise (22.4) üçüncü sırada bulunmaktadır. Rusya’dan aldığımız ilk beş sırada ise şu ürünler bulunmaktadır; Petrol yağları bitümenli minerallerden elde edilen yağlar (3,8 milyar Dolar.) Buğday ve mahlut (1,2 milyar Dolar.) İşlenmemiş alüminyum (1,1 milyar Dolar.) Dökme demirin, demirin ve çeliğin döküntü ve hurdaları (1,1 milyar Dolar.) Petrol gazları ve diğer gazlı hidrokarbonlar (922 milyon Dolar.)
2014 yılı verilerine göre Rusya’ya yaptığımız ihracat rakamı ise 6 milyar dolardır. Bu rakamla Rusya ihracatımızda altıncı sırada yer almaktadır. İlk beşte ise Almanya (15.1), İngiltere (9.9), İtalya (7.1), Fransa (6.5) ve ABD (6.3) bulunmaktadır. Rusya’ya sattığımız ilk beş sıradaki ürünler ise şu şekildedir; Taze ve kurutulmuş turunçgiller (310 milyon Dolar.) Binek otomobilleri ve insan taşımaya yarayan araçlar (290 milyon Dolar.) Taze ve soğutulmuş domates (276 milyon Dolar.) Karayolu taşıtları için aksam, parça ve aksesuarlar (221 milyon Dolar.) Sentetik filament ipliklerinden dokunmuş mensucat (160 milyon Dolar.) Bunların yanı sıra iki ülke arasında kayıtlarda olmayan bavul ticareti ile de önemli ölçüde ihracat yapılmaktadır. Bu süreçte Turunçgiller ve domates ürünleri ihracatında bazı sıkıntılar yaşanacağı ilk günlerde kendini hissettirmiştir.
Turizm açısından baktığımızda yıllara göre Rusya’dan Türkiye’ye gelen turist sayısı aşağıdaki tabloda sunulmuştur. Rusya, Almanya'dan sonra ülkemize en çok turist gönderen ülkedir.
Türkiye'yi ziyaret eden Rus turist sayısı |
2010 |
2011 |
2012 |
2013 |
2014 |
2015/8 |
(milyonkişi) |
3,1 |
3,4 |
3,6 |
4,3 |
4,5 |
2,78 |
2014 yılı verilerine göre Türkiye'ye gelen 35.9 milyon yabancı turistin 4.5 milyonu Rus turisttir. Buda tüm yabancı turistlerin içindeki Rus turist oranının yaklaşık olarak % 12.5 olduğunu göstermektedir. Antalya ili açısından baktıgımızda 2014 yılında Antalya'ya gelen turist sayısı 11.5 milyon kişi iken bu sayının 3.5 milyonu Rus turisitlerden oluşmaktadır. Buda üçte birlik bir orana denk gelmektedir.Rusya'ya turist olarak giden Türk sayısı ise 143 bin civarındadır. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Rus vatandaşlarından Türkiye'ye gitmemelerini istemiş olması Turizm gelirleri açısından önemli bir etkiye sahip olacaktır.
Rusya Türkiye Ekonomik ilişkilerine bakmamız gereken bir diğer alan ise mütehatlik işleridir. Türkiye uzun bir süredir yurt dışı müteahhitlik hizmetleri çerçevesinde dünyada önde gelen ülkeler arasında yer alıyor ve müteahhitlik hizmetlerinden ciddi bir döviz geliri elde ediyor. İstatistiklere göre Türkiye Türkmenistan’dan sonra ikinci sırada en çok müteahhitlik işini Rusyadan almıştır. 2014 yılında Türk müteahhitlerin üstlendikleri 27,1 milyar dolar tutarındaki yurt dışı projelerin dağılımına bakarsak ilk sırada 6,5 milyar dolarlık proje bedeliyle Türkmenistan yer alıyor. Onu 3,9 milyar dolarla Rusya, 3,3 milyar dolarla Cezayir ve 2,7 milyar dolarla Katar izliyor. Rusya’nın Türkiye'de yapmakta olduğu en büyük müteahhitlik işi ise Akkuyu nükleer güç santrali ihalesidir.Bu süreçte Rusya’da müteahhitlik hizmetlerinde bulunan firmaların bazı sıkıntılara maruz kalacağı beklenmektedir.
Genel olarak değerlendirdiğimizde bozulan ilişkilerin kazananı olmayacak ve iki tarafta ekonomik kayıplar yaşayacaktır. İki ülkeninde ekonomik ilişkilerden sağladığı önemli yararlar söz konusudur. Ekonomik olarak bakıldığında gerginliğin sona erdirilmesi ve krizden önceki döneme dönülmesi iki ülkeninde lehine olacaktır.