Necmeddin İmâd Efendi Hazretleri Kayseri (d.? / ö.1224)
On ikinci ve on üçüncü asırlarda Anadolu'da yaşayan velilerdendir. Kayseri'de yaşamış olan Necmeddin İmad Hazretleri'nin hayatıyla ilgili ayrıntılı bilgi bulunamamıştır. Ancak Halvetiye yolu ileri gelenlerinden olduğu ve 621 (m.1224) yılında Kayseri'de vefat ettiği bilinmektedir. Kabri Kayseri'nin Kalendarhane Serçeönü Mahallesinde ve Hüseyin Bey Hamamı karşısında, Sahabiye Medresesinin kuzeyinde, kendine ait mezarda metfun olduğu ifade edilmektedir.
Tarif edilen yerde bugün “Roma Mezarı” bulunmaktadır. Yapı 1956 yılında ortaya çıkarılarak restore edilmiştir. Bu sırada içinden İslami Döneme ait mezar taşları çıkarılmıştır. Mezarının bu yapı içinde ve bu mezar taşlarından birinin de Necmeddîn İmâd’a ait olabileceği ihtimal dâhilindedir.
Mezarının üzerindeki mermer kitabede “Kutb’ul-ârifin gavsü’l-vâsilîn Şeyh Necmüddîn İmâd Nevver Allahü kabrehu (Ariflerin kutbu Allah’a ulaşanların yardımcısı Şeyh Necmeddîn İmâd ki Allah onun kabrini nurlandırsın.)” yazılıdır. Ayrıca ölüm tarihi de belirtilmiştir.
Halk arasında yanlış bir bilgi ile “Necmeddîn-i Kübra” olarak bilinse de ilgisi bulunmamaktadır. Hayatı hakkında fazla bir bilgi bulunmamakla beraber halk arasında hâlini bildiren menkıbeler rivayet edilmiştir.
Necmeddin İmad Hazretleri'nin vefatından asırlarca sonra 1600 yılı başlarında, Samsun-Amasya ve Çorum taraflarında ortaya çıkan Karayazıcı adındaki zorba ve isyancılar, Osmanlı idaresine başkaldırdı. Osmanlı ordusunun Rumeli'deki savaşlarda bulunmasını fırsat bilen Karayazıcı, emrindeki çapulcularla Çorum yöresinden başlayarak, Amasya ve Tokat taraflarını yağmaladıktan sonra Kayseri'ye yaklaştı. İdareciler ve halk, saltanat merkezi İstanbul'a haber göndererek yardım istediler. İsyanı bastırmakla görevlendirilen Vezir Hacı İbrahim Paşa, Kayseri'ye geldi. Karayazıcı'nın güçleriyle çarpıştıysa da başarılı olamadı. Karayazıcı ve güçleri, Kayseri'ye girerek yağma ve talana devam etti.
Kayseri'yi kuşattığı günün gecesi Şeyh Necmeddin İmad Hazretleri Karayazıcı'nın rüyasına girdi. Onu son derece sıkıştırdı. Ertesi günü eşkıya başı Karayazıcı, Kayseri'den güçlerini geri çekti. Böylece Kayseri halkı büyük bir zulüm ve fitneden kurtuldu. Bu menkıbe halk arasında asırlardan beri anlatıla gelmektedir.
Yüce Allah sırrını mukaddes ve mübarek kılsın.
Gül bahçesi
* “Nefsine lâyık görmediğin bir muâmeleyi başkası hakkında icrâ etmemeye muvaffak olursan, her bir muvâffâkiyet kapısı sana açıktır.”
(Kendine lâyık görmediğin bir davranışı başkasına yapmama konusunda başarılı olabilirsen, her türlü başarının kapısı sana açılır.)
*
* Vicdan-ı tâhir ashâbı, ufak bir yolsuzluğu bile ihtiyâr etmek istemezler. Ufak bir leke, kıymettâr bir aynanın renk ve cilâsına mâni olmasa bile, kadrini tenkis eder.
(Vicdanı tertemiz olanlar, en küçük bir yanlışlığı bile yapmak istemezler. Çünkü küçük bir leke, çok kıymetli bir aynanın renk ve cilasına mâni olmasa bile, kıymetini azaltır.)
Hakikat Çiçekleri, Ali Emiri Efendi
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.