Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı'nda doktora öğrencisi Fatma Ceren Öztürk'ün yaptığı araştırmada, 'Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezleri'nde (AMATEM) tedavi gören madde bağımlılarının yüzde 65'inin bekar, yüzde 72'sinin gelirinin yetersiz olduğu ortaya çıktı. Prof. Dr. Aslıhan Gürbüz, "Aile kurumu, aile olmak kişiyi psikolojik ve sosyal açıdan daha güçlü hale getirebiliyor" dedi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı'nda doktora öğrencisi Fatma Ceren Öztürk, 7 ildeki AMATEM'lerde tedavi gören 662'si erkek, 38'i kadın 700 hasta üzerinde yaptığı, 'AMATEM'de Yatarak Tedavi Gören Bireylerin Demografik Özellikleri ve Farkındalık Düzeylerinin Araştırılması' çalışmasını tamamladı.
Araştırma sonunda madde bağımlılığı tedavisi görenlerin yüzde 65'inin bekar olduğu, yüzde 72'sinin gelirinin yetersiz olduğu, yüzde 20'sinde sigara kullanımı öyküsü olduğu ortaya çıktı. Araştırmada ayrıca arkadaş çevresinin madde bağımlılığına etkisinin yüzde 20 olduğu belirlendi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Aslıhan Gürbüz, öğrencisi tarafından yapılan araştırmada madde kullanımına ilişkin birçok soruya cevap bulduklarını söyledi. Prof. Dr. Gürbüz, çalışmaya katılanların yüzde 45'inin 26-35 yaş aralığında olduğunu belirterek, "Yüzde 65'inin bekar olduğunu bulduk. Katılımcıların yüzde 72'si gelirinin yetersiz olduğunu ifade etti. Bu yüzde 72'den yüzde 65'inin ise işsiz olduğunu saptadık. Aile kurumu, aile olmak kişiyi psikolojik ve sosyal açıdan daha güçlü hale getirebiliyor. Yalnızlık, değersizlik duygusu, bir işe yarayamamak ya da işin içinden çıkamadığı psikolojik durumlar ve kişinin maddi olarak kendini yetersiz hissetmesi madde bağımlılığı kullanımını oldukça etkin hale getirebiliyor" dedi.
'ARKADAŞ ÇEVRESİ YÜZDE 20 ETKİLİ'
Özellikle sosyal ortamın çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gürbüz, "Ayrıca sigara ve alkol bağımlısı olan bireyler, yasa dışı madde kullanıma daha yatkın olabiliyor. Bu katılımcıların yüzde 20'sinde sigara kullanımı öyküsü zaten var. Yüzde 17'si esrar, yüzde 13'ü eroin, yüzde 12'si alkol kullanıyor. Ama hepsini hep birlikte kullananlara baktığımızda, bu oradan daha fazla oluyor. Alkol ve sigaranın birlikte kullanımının ileriki dönemde bunu madde bağımlılığına götürebildiğini tespit ettik. Yakın çevrenin, arkadaş çevresinin de çok önemli olduğunu gördük. Arkadaş çevresinin madde bağımlılığında yüzde 20 gibi bir etkisi var. Yüzde 14 internet ortamı. Yüzde 10 kadarı merak. Yine yüzde 10 kadarı ailedeki huzursuzluklar" diye konuştu.
'ERKEKLER DAHA FAZLA'
Prof. Dr. Gürbüz, araştırmada madde bağımlılığının erkeklerde daha fazla çıktığını da söyleyerek, "700 kişinin 662 kadarı erkek, 38'i ise kadındı. Katılımcılar, AMATEM'lerde ücretsiz tedavi olabileceklerinin farkında, yüzde 75’i bunun farkında. Bu araştırmada özellikle sosyal çevrenin değişmesi ve maddi olanaklarının değişmesi, iyileşmelerini pozitif yönde etkiliyor. Kişiyi madde bağımlılığına iten sebepler ortadan kalktığı zaman sosyal olarak, yeni bir hayata başladığı zaman, aile desteği, maddi geliri de iyileştiği zaman, aslında bu şeyden kurtulabilecek potansiyeli de kendilerinde görüyorlar. O yüzden çoklu yaklaşım gerekiyor. Bu çalışmanın sonucunda, medikal tedavisinin yanı sıra sosyal ortamını değiştirmesi, psikolojik destek alması ve aile bağlarının kuvvetlendirilmesi oldukça önemli gözüküyor" değerlendirmesinde bulundu.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.